2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

BU ZİHNİYETLE DE MÜCADELE LAZIM!

 


Eskişehir bir tarım kenti.


Bunu her fırsatta dile getiriyor, tarımımızda daha fazla adımlar atılması gerektiğini söylüyoruz.


Bu konuda ilerleyen süreçte daha büyük projeler geliştirilebileceğini ifade edip;


“Eskişehir’deki üretim, yurt ve yurtdışı sathına bir şekilde açılabilir.” diyoruz…


Ve bu konuda epeyce de umutluyuz!


Eskişehir bu işi başaracak…


+++


Fakat…


Bu projelerin neler olabileceğini düşünmeden önce tarım arazilerin korunması şartı var.


önce bu şartı yerine getirmeliyiz ki, ekip biçmeye, projeler geliştirmeye tarım arazimiz kalsın.


Alpu Ovası’nın tam ortasına kurulacak termik mücadelesi kazanıldı mesela.


Bu konuda termik mücadelesi çok iyi bir örnek…


Ancak yeter mi?


Termik işi rafa kalktı diye, bu konu kapandı mı?


Tabiki hayır!


“çünkü insan elinin değdiği her yer tehlike altındadır!”


Tıpkı kendi ellerimizle doğaya bıraktığımız moloz artıkları gibi.


+++


Yusuflar Mahallesi’nden gelen fotoğrafları gördünüz.


Tarım arazileri üzerine ulu orta dökülen tonlarca moloz her yere saçılmış.


Manzarayı görünce adeta içimiz parçalandı.


İnsanoğlu’nun doğa karşısında ne kadar vicdansız olduğunu bir kez daha gördük.


Yani, doğayı ve dolayısı ile tarım arazilerini korumak için daha çok çaba harcamak gerekecek anlaşılan.


Bu zihniyetle de mücadele, en başlıca gereksinim olacak.


Yoksa şehirleşmeden arta kalan yerleri de molozlarla betonlaştıracak bunlar…


 


**********


 


ŞU SüREçTE BUNU YAPAN BELEDİYE OLUR MU?


 


Eskişehir’de bitmeyen bir tartışması var.


“Sokaklara kontenyır gerekli mi, mevcut çöp toplama düzeni yeterli mi?”


Halkın bir kesimi sokaklara konteynır isterken, yine bir çoğu mevcut poşet sisteminden memnun.


Belki de bu tartışma hep uzayacak ve belki de hiç bitmeyecek.


++


Neyse, bu ikilemi normal günlere döndüğümüzde tartışmaya devam ederiz.


Şu anda olağanüstü günler yaşıyoruz.


Herkesin ağzında maske, elinde eldiven…


Farklı izolasyon yöntemleri deneyenler de yok değil.


Yani ortada epeyce fazla maske ve eldiven kullanımı var.


Ve hepsi tek kullanımlık ürünler.


Hergün atılıp, değiştirilmesi gerekiyor.


Bu nedenle neredeyse günlük çöpler kadar fazla atılır oldular.


İşin kötüsü ise, kullanılan bu maske ve eldivenler evsel çöplerin içerisine atılıyor.


Hatta direk yere, sokağa, bucağa, tarlaya atıp giden şuursuzlar bile var.


+++


Kullanılmış korunma ürünleri toplum sağlığı için risk taşımaya başladı anlayacağınız.


Bunun önüne geçmek için de şu günler için özel bir çöp kutusu şart oldu sanki!


En azından şehrin sık kullanılan yerlerinde sadece bu ürünlerin atılabileceği kutular konulabilir.


Bu kutular da tıbbi atık yöntemi ile temizlenir, risk en aza indirilir.


Bakalım bunu düşünüp uygulacak bir belediye olacak mı?


Olursa da halktan önemli bir teveccüh alır, belirtmeden bitirmeyelim…


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi