1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Burhan Sakallı'yı ikna turları...

Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı Büyükşehir'i istiyordu.
Harun Karacan aday yapılınca, bu durumu kendine yediremedi.
Uğramış olduğu mağduriyet ve haksızlığın da vermiş olduğu psikoloji ile kararını verdi.
Aday olmayacağını açıkladı.
Belediye başkanlığının bir meslek değil, hizmet makamı olduğunu söyleyip;
-"biraz da başkaları yapmalı" dedi.
Her ne kadar ikna edilmeye çalışıldıysa da başarılı olunamadı.
Çünkü...
Burhan Sakallı her defasında "aday olmama" kararının ciddi olduğunu hissettirdi.
CHP'nin Odunpazarı adayını açıklamasıyla, mesele ister istemez yeni bir boyut kazandı.
Zira...
CHP'nin Odunpazarı'nda Erman Gölet'i aday göstermemesi üzerine AK Parti Odunpazarı'nda umutlandı.
Çünkü...
Erman Gölet hem AK partinin Odunpazarı'nda çekindiği bir sim hem de bölgede etkin olan Mihalıççık'lıların bir temsilcisi konumundaydı.
Haliyle...
CHP'nin Gölet'i aday göstermemesi, AK Partinin lehine işleyen bir sürecin başlamasına yol açmış oldu.
Sonuç olarak...
Böyle bir sürecin başlaması üzerine AK partililer harekete geçmiş.
Önceki gün 20 kişiye yakın isimden oluşan bir heyet Burhan Sakallı'nın kapısını çalmış.
Uzun uzadıya görüşmeler yapılmış.
Burhan Sakallı'yı ziyaret edenler, Odunpazarı adaylığını yeniden gözden geçirmesini istemişler.
Önemli bir fırsat yakalandığını, adaylığı kabul etmesi halinde Odunpazarı'nda seçimin rahatlıkla kazanılacağı telkinlerinde bulunmuşlar.
Görüşme nasıl sonuçlandı bilemiyoruz.
Ancak...
Bu görüşmenin hemen sonrasında, yani dün Odunpazarı Burhan Sakallı Ankara'ya gittiği söyleniyor.
Anlayacağınız...
CHP'nin Odunpazarı'nda aday olarak Erman Gölet'i göstermeyişi, AK partinin Odunpazarı meselesini yeniden gözden geçirme ihtiyacı doğurmuş.
Bu ihtiyaç doğrultusunda da Burhan Sakallı'yı adaylığa ikna etme çabaları da bir hayli artmış.
Sonuç ne olur bilemiyoruz ama...
Sakallı'nın aday olması için çaba harcayanların sayısının bir hayli arttığı gözlerden kaçmıyor...
--------------------------------
Hiç olmazsa yeni yılın ilk gününde neşeniz olsun
Şu sıralar moraller bir hayli bozuk.
Ne zaman TV kanallarını açsak, karşımızda kapkara ülke manzaraları ile karşı karşıyayız.
Yaşanan hükümet bunalımı, yolsuzluk ve rüşvet haberleri, dövizde ki yükselişler, dış ülkelerle olan münasebetlerimiz, yaşam şartlarının olabildiğince ağırlaşması, akla mantığa sığmayacak ölümler,yoksulluk, eğitim ve sağlık alanında ki olumsuzluklar.
Kısacası...
"Hiç mi pozitif bir şey yok bu memlekette birader" denilecek günler yaşıyoruz.
Pozitif olabilecek tek bir olaya bile muhtaç haldeyiz.
Verebileceğimiz pozitif bir olay ne yazık ki yok elimizde ama, hiç olmazsa fıkrasını anlatıp sizi yeni yılda gülümsetelim istedik.
İşte size pozitif bir bahçıvan...
Seyahatten dönen ev sahibi havaalanından bahçıvanına telefon açmış, konuşuyorlar:
- Nasıl, her şey yolunda mı?
- Yolunda... Küreğin sapı kırıldı, şu anda onu tamir ediyordum.
- Neden kırıldı?
- Köpeğinize mezar kazarken zorlamışım, ondan kırıldı.
- Nee! Köpeğim mi öldü?
- Maalesef havuza düştü?
- Benim köpeğim çok iyi yüzerdi; havuzda nasıl ölür?
- Havuzun suyu boşalmıştı, atlayınca betona çakıldı.
- Havuzu yeni doldurtmuştuk, neden boşalttınız?
- İtfaiyeciler evdeki yangını söndürürken ilave suya ihtiyaç duydular.
- Neee evde yangın mı çıktı?
- Evet efendim. Annenizin vefatı dolayısıyla taziyeye gelenlerden biri yanık sigara bırakmış.
- Annem mi öldü? Yahu kadın daha iki hafta önce sapasağlamdı?
- Haklısınız da... Yatak odanızda karınızla en yakın arkadaşınızı aynı yatakta görünce kalbine inmiş.
- Yahu hiç pozitif bir haber yok mu adam sende?
-Var efendim... Geçen gün siz AIDS testi yaptırmıştınız ya... Sonucu geldi,'
-----------------------------
Kahvehane toplantılarına bol bol şahit olacaksınız...
Dünya hızlı bir değişim içinde.
Ülke de bu değişimden ister istemez etkileniyor.
Hemen her şey değişiyor dünyada.
Seçim çalışmaları bile.
Yöntemler farklılaşıyor, eski alışkanlıklar terk ediliyor.
Ama nedendir bilinmez, her seçim öncesinde adeta bir gelenek halini alan Kahvehane toplantıları bir türlü değişmiyor.
Bu seçim öncesinde de Kahvehane toplantıları bir hayli revaçta.
Adaylar, bir mahallede bir kahvehane belirliyorlar.
Beraberinde ki partililerle birlikte adeta çıkartma yaparcasına o kahvehaneye gidiyorlar.
Aday çıkıp, önce bir konuşma yapıyor.
Arkasından da projelerini sıralıyor.
Tüm bunlar olurken...
Kahvehanede kağıt oynayanlar, 'Ayıp olmasın' düşüncesiyle oyunlarını bırakıyor.
Bazıları, gerçekten dinliyor adayları.
Bazıları ise;
-"Nereden çıktı bunlar. Ne güzel oyun oynuyorduk" diye düşünüyorlar.
Adayların, kahvehaneye gelirken beraberinde gelen partililerle...
Kahvehane ağzına kadar insanla doluyor.
Böylece...
Sözde 'Gövde gösterisi' de yapılmış olunuyor.
Aday konuşmasını tamamlıyor.
Partililerden birisi gidip, içilen çayların parasını ödüyor.
Ve çekip gidiyorlar.
Kahvehanede bulunanlar, 15-20 dakika gelen adaydan bahsediyor.
Kimi beğendiğini söylüyor, kimi ise hiç beğenmediğini.
Sonrasında ise...
Oyunlar kaldığı yerden devam ediyor.
Böylesine bir seçim çalışması, emin olun yıllardır devam ediyor.
Her türlü değişime rağmen, hiç mi hiç terk edilmiyor.
Merak ettiğimiz...
Acaba bu kahvehane toplantılarıyla oy toplanıyor mu?
Gerçekten bu yöntem, işe yarıyor mu?
Ne diyelim...
Hiç ihtimal vermesek de...
Galiba yarıyor olmalı ki, hepsi bunu yapıyor...
Bu günden sonra şuna emin olun ki; bol bol kahvehane toplantılarına şahit olacaksınız.
Çünkü...
Dünya değişse de, siyasette seçim öncesi çalışması olarak Kahvehane toplantıları asla değişmiyor.
---------------------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Temel, Fadime'ye tecavüzden yargılanmaktadır. Savcı bütün hiddeti ile iddianameyi okumakta, bizim Temel'e yüklendikçe yüklenmektedir.
- Bu ırz düşmanı, bu namussuz, şerefsiz insanı toplumda barındırmamak gerekir. Daha başka masumların kanına girmeden, toplumla ilişiğini keselim, atalım içeriye, yıllarca süründürelim. Yazık şu zavallı kadıncağıza!! Bakın ne kadar da masum. Bu utanmaz, arlanmaz adama en ağır cezayı istiyorum Hâkim bey!!
Hâkim döner Temel'e;
- Ne diyorsun bu duruma?
- Penum anlamadığum şey.. Uyyy! Hâkim pey!! pen pu kariyu mi pecerdum, ha pu adami mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi