Çevre ve memlekete, hizmet etmek, herkese nasip olmaz. Ancak bu insanlarımıza, özellikle de başarılı bürokratlara veya ilin sorunlarını çözümüne katkıda bulunan insanlarımıza, sahip çıkmak, herkesin, özellikle de siyasi iktidarın görevi olmalıdır. Çünkü başarılı her bürokrat, aynı zamanda " SİYASİ İKTİDAR" ve "KENTLERİN" yüz akıdır.
Bürokrat olmak, vicdan ve sorumluluk, deneyim ve tecrübe ister, proje ortaya koymalı ve gelişime katkı sunmalıdır. İşinin de ehli olmalıdır. Ancak İşinin ehli olmak, sadece deneyim ve bilgi sahibi olmak demek değildir. İşinin ehli her şeyi bilen, kendisi çözen kişi hiç değildir. Tam tersine, bildiğini çok iyi bilen, iyi gözlem yapan, her zaman güven ve ihtiyaç duyulan, kişidir
Bürokrasi üzerindeki vesayet sistemi, kentlerde yanlış kullanılırken, yasa dışı istekte bulunduğu için isteği yerine getirilmeyen kişi/kişilerde, ülke genelinde ve Eskişehir'de, yetişen bürokratların, yok olmasına neden olmaktadır. O nedenle de "BASIN", milletvekilleri, partiler, özellikle de iktidarın il yönetimi veya sivil toplum örgütleri, bu tür gelişmelere kesinlikle vesile olmamalıdır. Çünkü kaybeden, ülke ve Eskişehir olacaktır.
Ayrıca eğitim, kariyer, liyakat, çalışkanlık ilkeleri, bürokratların başarısında önemli unsurlardır. Bazen bu gerçeklere ve bürokratların başarılı performansına rağmen, Yasa dışı istekleri yerine getirilmeyen kişi/kişilerin, başarılı bürokratlara, "DOLAYLI YOLDAN" zarar vermek istedikleri de bir gerçektir. Buna rağmen, Eskişehir' de, yıllarca başarı ile görev yapan, yasa ve yönetmeliklerden taviz vermeyen örnek bürokratlarımız var.
Elbette her dönem, Eskişehir' de, çok başarılı bürokratlar oldu. Bu insanlarımız bugünde kentin gündemindedir. Ancak bu bürokratlarımızın bir kısmı ya "POLİTİK", ya da "ELİT" güçler tarafından görevinden alındı veya aldırıldı. Fatura ise Eskişehir' e çıkarıldı.
Eskişehir, her alanda başarı bekliyorsa, başarılı bürokratlarına sahip çıkmak zorundadır. Çünkü kentte, her alandaki başarı, bu bürokratların çalışmaları ile orantılıdır. Bu alanda, milletvekillerine, ETO ve ESO gibi sivil toplum örgütlerine, belediye başkanlarına, en önemlisi de iktidarın il yönetimine ve "BASINA" ciddi görev düşüyor. Çünkü yanlış ve gereksiz atamalar ve görevden almalar, pek sorunu da beraberinde getirmektedir.
Aslında çalışkan, adil, adaletli, insan haklarına saygılı ve işinin gereğini yapan "TARİHİ" ve "KÜLTÜREL" mirasımıza sahip çıkan, bürokratların işi hayli zordur. Yasa ve yönetmenliklerin gereğini yaptığı ve işinde, ayrımcılık yapmadığı için, yasa dışı beklenti içinde olan veya istekte bulunan insanların, sürekli hedefi olurlar. Ancak bu bürokratlarımız, her türlü baskı ve senaryoya rağmen, bildikleri doğrulardan asla taviz vermezler.
Bu bürokratlardan biri de Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü, Sayın Hülya ÇOPUROĞLU' dur.
Sayın Hülya ÇOPUROĞLU' nu, her ziyarette, hummalı bir çalışma içinde bulduk. Alanında donanımlı, hazırlıklı; bilinçli olarak, her görevi başarıyla yürütür. Yaşadıklarını ve yaşananları sorgulayarak ve bunlardan ders çıkartarak, hizmet verir.
Sayın ÇOPUROĞLU, alanı ile yeterli bilgi ve beceriye sahiptir. Tarihi ve kültürel mirasla ilgili doğru karar verir. Tarafsız ve insancıldır. İkna yeteneğinin güçlüdür. Sorun çözme yeteneği, örnek teşkil edecek niteliktedir. Kendisini geliştirir ve yeniliklere açıktır. Hoşgörülü ve demokratiktir. Aynı zamanda, iyi bir eğitimcidir.
Sayın ÇOPUROĞLU, tarihi, mirasımız, kültür değerlerimiz, özellikle maddi ve manevi değerlerimiz açısında bir şanstır. Çünkü eski Anadolu kültürleri, Hitit, Likya, Karya, Frig, Akdeniz, ve Ege kültürleri Miken, Hellen, Roma, Bizans, gibi, en önemlisi de Selçuklu ve Osmanlı eserlerini, en iyi bilen yöneticimizdir.
Sayın ÇOPUROĞLU, atalarımız tarafından, bizlere bırakılan, "TARİHİ" ve "KÜLTÜREL mirası korumakta ve gelecek nesillere aktarmakta kararlıdır. Eskişehir ve Sivrihisar' daki, evler, camiler, kümbetler, türbeler, sarnıçlar, Şadırvanlar, Hamamlar, mozaikler, minyatürler, hatlar tezhipler, ağaç oymalar, halı ve kilimler, giysiler, gibi pek çok "TARİHİ" ve "KÜLTÜREL" mirasa, gösterdiği ilgi, her türlü takdirin üstünde.
Eskişehir, '2013 Yılı Türk Cumhuriyetleri Kültür ve Sanat Başkenti' olarak kabul edildi. Bu yılda, gelen misafirlerin, Eskişehir ve Sivrihisar' daki, "KÜLTÜREL" ve "TARİHİ" mirasımızı tanımları için, belirlenecek politika ve stratejilerde, Sayın ÇOPUROĞLU' nun, rehberlik ve katkısına ihtiyaç vardır.
Hülasa Sayın ÇOPUROĞLU, yıllardır, Eskişehir'de, "TARİHİ" ve "KÜLTÜREL" mirasın korunması ve isabetli kararların alınmasında. Eskişehir Anıtlar Yüksek Kurulu ile kişi/kişiler ve kurum/kuruluşlar arasında, katalizör görevi görmekte, daha isabetli kararların alınmasına da ciddi katkıda bulunmaktadır.
Kutluyoruz...