Bugün, LYS sınavı var. Katılan tüm öğrencilerimize, başarılar diliyoruz. Ancak sınavlar sonucu, kazanamayanlar üzülürken, kazananları da ciddi sorunlar bekliyor. Çünkü eğitimin, pahalı olduğu ülkemizde, harçlar, konaklama, yemek, ısınma, eğitim masrafları derken, ortaya çok kabarık bir fatura çıkıyor. Bu faturada maddi imkânsızlığı bulunan aileleri zor duruma düşürüyor. Bu nedenle de birçok öğrenci, eğitimine maddi imkânsızlıklardan dolayı ya ara veriyor; ya da hiç okuyamıyor. Bu durumda olan çocuklarımız için, Vakıf ve hayırsever insanlarımızın, verdikleri burslar Hızır gibi yetişiyor
Sivrihisar Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı' da, bu kuruluşlarımızdan biridir.
Vakfın kuruluşunda, Sayın Atilla ŞAMDAN' ın, emeği çok büyüktür. Çünkü vakıflara, para vermekte yetmez. Vakit ayırmak, emek vermek gerekir. Bu bir ruh ve şevk meselesidir. O' nun döneminde, Vakıf, ciddi şekilde mal varlığını sahip oldu. SEV' in, hedefi halka ve gençliğe yaygın hizmet götürmek ve Eskişehir, özellikle de Sivrihisar' ın, sosyal, ekonomik ve eğitim alanındaki gelişmesine katkıda bulunmaktı.
Sayın ŞAMDAN' ın, makro hedefleri vardı. Bu hedefleri gerçekleştiremeden vakıf yönetiminde ayrıldı. Ancak Eskişehir' de, "VAKIF", bilincine ciddi katkıda bulundu. Vakıf, Onun döneminde, Sivrihisar Anadolu Lisesi' nin açılmasına öncülük etti. Bina sağladı; vakıf tarafından onarımını yapılarak, Milli Eğitime kazandırıldı.
Geçen haftada, bugün, Sivrihisar' da, burs etkinliğinin, 10. uncu yılı kutlandı. Bu etkinlikle, SEV, katılıcılara tanıtılırken, Sayın ŞAMDAN' dan bahsedilmedi ama O'nu bir kez daha hatırladık. Gönül isterdi ki Sayın Şamdan da etkinlikler bulunsun, en azında adının söylenerek, onu sevenlerin, onura edilmesini beklerdik.
SEV, Sayın ŞAMDAN' ın, hedefleri doğrultusunda, 10 yıl önce başlattığı ve hayırsever insanlarımız tarafından sağlanan burslar sayesinde, bugüne kadar, 765 öğrenciye, 403.930 TL yardımda bulunuldu. Her geçen yıl da burs veren hayırseverlerin sayısı artıyor.
Sivrihisar Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı, Cumartesi günü Sivrihisar'daki etkinliği ile hem kendisini tanıtı, hem de ilçe sakinlerini vakıf çalışmaları, özellikle de burslar hakkında daha da bilinçlendirdi. Aslında Vakıf bünyesin oluşturulacak bir fonda toplanacak zekâtlarda, burs olarak öğrencilere verilebilir. Nitekim devri saadet ve onu takip eden dönemlerde, zekâtın devlet tarafından yapılan bir organize eşliğinde toplandığı, herkesin bildiği bir gerçektir.
Yeterli midir? Elbette değildir. SEV, bu sayının daha da artırılması için, her yıl ciddi gayret ve caba içindedir. Ancak daha fazla hayırsever insanımızın, burs fonuna katkıda bulunmalıdır. Bu sayede, orta ve yüksek okul seviyesinde talebeleri okutma, barındırma, burs verme gibi düşüncelerle vakıf bünyesinde hizmet eden insanlar, daha fazla öğrencinin burstan yararlanmasını sağlayabilirler. Ayrıca vakfa yapılan bağışlar nedeniyle, verilen burslar; bağışçının belirlediği şartlara göre veya bağışı yapan hayırseverin adıyla anılan burslar, olarak da verilebilir. Bu sayede, burs veren hayırseverlerin de sayısı artırılabilir.
SEV aracılığıyla burs veren hayırseverler, yetenekli ancak imkânları sınırlı olan Yüksek öğrenim kademesinde, birinci sınıf veya ara sınıf öğrencilerine imkânlar ölçücüsünde burs veriyor. Burs'un dağıtımında, sınıfın önemi yoktur; maddi imkândan yoksun olan başarılı öğrencilere, karşılıksız burs veriliyor. Hazırlık ve birinci sınıf haricindeki öğrencilere verilen burslar için sağlıklı, derslerinde başarılı olmak gerekiyor.
SEV' in, verdiği karşılıksız bursun değerini, en iyi bu bursu alan gençler bilir. Çünkü onlar, bu burs sayesinde bir meslek sahibi oldular. Bu alanda da bilinçlendiler. Nitekim karşılıksız Burs Yardımı alan öğrencilerden, meslek sahibi olanlar, vakıf aracılığıyla onlarda başka gençlere, burs yardımında bulunuyor.
Şu bir gerçek ki üniversitelerde veya ortaöğretim kurumlarında okuyan öğrencilerin, en önemli kaynaklarından biri burslardır. Özellikle yüksek öğrenim döneminde evi ile bağları koparan ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan gençler için, burslar bulunmaz bir hazinedir. Ülkemizin ve gençlerimizin, geleceğine de yapılmış en hayırlı yatırımdır. Burslar, hem öğrencileri rahatlatmakta, hem de ailelerin yükünü bir nebze olsun azaltmaktadır. Eylül ayı içinde, öğrenciler için, burs başvuruları telaşı başlar. Kimileri yakın ve tanıdıkları araya koyar, kimileri, her bulduğu yere başvurur. Sonra da bitmek bilmeyen bekleme süresi başlar. Burs kazananlar, üniversite sınavını tekrar kazanmış gibi sevinirler.
Ne mutlu, bu sevince ortak olan, hayırsever insanlarımıza, Vakıflara, meslek odalarına ve diğer sivil toplum örgütlerine...
