Çarşamba günü, ETO' da yapılan toplantıda, ETO Başkanı, "Eskişehir'de müşteri Kraldır" projesini, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Prof. DR. Yılmaz BÜYÜKERŞEN' de, "Şehr-i Aşk" projesini kamuoyu ile paylaştı. Gündeme getirilen projelerler, turizm alanında, şehrin hizmet kalitesini ve müşteri memnuniyeti artıracak, eğitim ve danışmanlık hizmeti ile de bu alandaki icraat daha da bilinçli bir şekilde hayata geçirilecektir.
Özellikle de ETO Başkanı Sayın KARACA' nın," ...Bu proje, tüm şehri hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyeti odağında saracak nitelikte hazırlandı. Eğitim başlıklarımız orta ve üst düzey yöneticilerin pazarlama, müşteri ilişkileri yönetimi, hizmet kalitesinin sunumundaki mimari boyutlardan kişisel iletişim ve satış becerilerine, mağaza atmosferinden, vitrin düzenlemeye, kişisel imajdan hijyene kadar uzanacak. Aşama aşama iş sahipleri ve yöneticiler ve tüm çalışanları hedef alan eğitimler gerçekleştireceğiz" sözleri umut vericidir.
Sayın Prof Dr. BÜYÜKERŞEN' in, Eskişehir' i "SEVGİ" kenti yapma hedefi ve "ŞEHR-İ AŞK" Projesi ise Yunus Emre Diyarı Eskişehir' de yakıştı. Ayrıca da Sayın Prof. Dr BÜYÜKERŞEN' in, "Alışveriş merkezleri trenini kaçırdınız, turizm fırsatını kaçırmayın. Günümüzün konusu artık turizm... Eskişehir'de turizm şu an patlama noktasında." Sözleri dikkate alınmalı, gereği de halkımız ve esnaf tarafından, eksiksiz yerine getirilmelidir.
Sayın Prof. DR. BÜYÜKERŞEN ve Sayın KARACA' nın, makro düşünceleri ve projeleri, ulusal ve uluslararası ilişkileri, ESO başkanlarımızdan Rahmetli Mümtaz ZEYTİNOĞLU' nu, anımsattı. O'da, Eskişehir ekonomi ve sanayisi ile ilgili gelişmelere makro ve Türkiye merceği ile bakmış, Eskişehir' i, " ORTA VE İÇANADOLU'NUN TİCARET MERKEZİ " olarak düşünmüştü.
Sayın KARACA' da, Ticaret Odası' nın icraatına, YEREL-ULUSAL-ULUSLARARASI mercekle bakıyor. Hedefleri de makro düşünüyor. Bu, aynı zamanda, çağdaş düşüncenin de bir gereğidir. Çünkü İnsanlar, olayları bir bütün olarak ele alamadıkça, mikro düşünmek zorunda kalırlar. Mikro kararların, makro kararların karşısında, hiç şansı olmadığı gibi, başarısızlığa da mahkûmdur.
Elbette Sayın KARACA' nın, hedeflerini, hayal gibi görenler, hatta eleştiri konusu yapanlarda olabilir. Bu doğaldır. Ancak düşler olmadan, gerçekler hayata geçmez. Bugün düş gibi olan söylemler, gelecekte birer gerçek olarak kentin gündemine gelir. Nitekim Dalia LAMA " Güzel Bahçe düşlemeden, bahçe sahibi olunamaz" demiştir. O nedenle de düşler güzellikleri yaratmanın, hedefler ulaşmanın ilk adımıdır.
Dikkat ettik Sayın KARACA' nın, uluslararası ilişkileri, karşılıklı sorumluluk esasına dayanıyor. Şayet bu ilke düşünülmezse, gelişmiş merkez devletler, kendi refahları için, zayıf çevre devletleri sömürürler. Bugüne kadar yaptığı uluslararası ilişkilerde, bu tablonun gözetildiğini gördük.
Eskişehir' de, gerçekleşen Av-ru-pa Birliği (AB) Türkiye Delegas-yonu ve Eskişehir Ticaret Oda-sı (ETO) iş-birliğiyle gerçekleştirilen, 18.AB Bilgi Merkezi çok sayıda büyükelçinin ka-tıldığı törenle hizmete açılması, kentin tanıtımı açısından çok yararlı oldu. Bu merkezin Türkiye ile AB arasın-da, bir köprü görevi görecek mi önümüzdeki yıllarda görülecektir. Ancak AB kaynaklı özellikle de esnafla ve işadamlarımızla ilgili proje/projelerin, hayata geçmesinde, ticari ilişkilerde hatta yabancı yatırımların gelmesinde, önemli görevler üstleneceği de kesindir.
Elbette yerel, ulusal ve uluslararası alandaki, ticari gelişmeler takip edilmeli işletmelere ve işadamlarımıza da, yeni pazarlar bulunmalıdır. Ancak Ticaret odası, bugünkü ticari gelişmeleri sorgulayarak ve bunlardan da ders çıkartarak, gelecekteki hedeflerini belirlemek zorundadır. Özellikle de etkili, hızlı ve yoğun bir hizmet sunulabilmesi amacıyla adreslerin, faaliyet konularının ve taleplerin, depolanacağı bilgi merkezi/bankası kurulmalıdır.
Ekonomik kriz nedeniyle, kişilerin satın alma gücü düştü, talep azaldı ve bunun sonucunda piyasalarda durgunluk meydana geldi. Bu talep daralması esnaf-sanatkârları da çok olumsuz etkiledi. Ayrıca Eskişehir' deki işletmelerin, tamamına yakını mikro işletmelerden oluşmaktadır. Ne yazık ki ülkemizde mikro ekonomiler, göz ardı edilirken, makro ekonomilere destek çıkılmaktadır. Oysa AB başta olmak üzere, birçok gelişmiş ülkede, küçük işletmeleri korumayı öngören politikalara geri dönüldü, dönülüyor. Artık küçük işletmelere, kırmızı kart gösterilmiyor.
Çarşamba günü yapılan toplantı, gerek halkımız, gerekse esnafımız açısından önemlidir. Ancak bu projelere, herkes sahip çıkmalı ve destek vermelidir. Çünkü "TAKIM RUHU" içinde hareket eden Eskişehir, mutlaka tüm sorunlarını çözecek, ulusal ve uluslar arası alanda sesini duyururken, hak ettiği yeri de alacaktır.
