4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

BÜYÜKELÇİLER SÖMÜRGE VALİSİ GİBİ...

M. Akif Ersoy, Emperyalizm in, istekleri ve işgalleri karşısında, ses çıkarmayanlara, "mandacı ve sömürgeci" olmayı içine sindirebilenlere, onlarla iş birliği yapan sözde aydınlara, vatansever kılıklı, şer odaklarına, şöyle seslenir:
"Ey cemaat-i Müslim'in, düşmanlarımızın, bugün bizden istedikleri, ne falan vilâyet, ne falan sancaktır. İstedikleri doğrudan doğruya başımızdır, boynumuzdur, hayatımızdır, devletimizdir" demişti.
Bugünde, aynı tablo ülke gündeminde ama Türkiye' de, kısır siyasi çekişmeler, Ümraniye Davası, mayınlı araziler, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması ve son günlerde gündemi işgal eden malum belge veya kâgıt parçası ile uğraşırken, ülkemizin bütünlüğünü tehdit eden gelişmeler, tüm hızıyla sürüyor. ABD ve AB büyükelçilerinden, kimi Karadeniz' bölgesini, kimi de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini mesken tuttu.
Büyükelçiler, önce vali ve belediye başkanına, göstermelik bir ziyarette bulunuyorlar. Ardından da sözde sivil toplum kuruluşlarıyla, temas ve genellikle de doğu ve Güneydoğu bölgesinde, ana uğrak yeri DTP oluyor. Halkla da yakın temasta bulunuyorlar.
ABD'nin, elçi görünümlü, James Jeffrey, çıktığı turlarda, Türkiye'ye bol bol akıl veriyor! Çok iyi Türkçe bilen Jeffrey, DTP' li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i de sık sık ziyaret ediyor.
Almanya'nın, Ankara Büyükelçisi Cuntz' ın, Güneydoğu gezisinde uğradığı adresler ise bir hayli dikkat çekti. Cuntz, Süryani vatandaşların yaşadığı Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Sarıköyü'nü ziyaret etti. Turabdin Metropoliti Mor Samuel Aktaş'un, dertlerini dinleyen Cuntz, köyde bulunan kilise ve köyün bazı eksikliklerinin giderilmesi için 12 bin 500 euro bağışta bulundu. Cuntz, köyde yaşayan Süryani vatandaşlarla da sohbet etti.
Batman Belediyesi'nin, atık su arıtma tesisinin temel atma törenine de katılan ve törende bir de konuşan Cuntz, "Alman Kalkınma Bankası KFW ve Federal Kalkınma İşbirliği Bakanlığı son 40 yılda belediyelerin alt yapı projeleri için 1 milyar euro kredi tahsis etti" dedi.
Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Emie, herkesin diyaloga açık olması gerektiğini söyleyerek Türkiye'ye akıl vermeye kalkıştı.
İngiltere Büyükelçisi Nick Baird ve eşi Caroline Baird Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası AB Bilgi Büros'unun organizasyonuyla Trabzon'un Düzköy ilçesine bağlı Çalköy beldesinde köylülerle buluştu. Baird burada ilk olarak Çalköy mağarasını gezdi. Köylüler Baird'ü horonlarla karşıladı. Bu arada, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde kendilerini "KTÜ Öğrenci Kolektifi" olarak adlandıran bir grup öğrenci, Baird'ü, protesto ettikleri için uzaklaştırma cezası almışlardı. İngiltere Büyükelçisi Baird, daha önce de Bursa ve Şanlıurfa'yı gezerek yetkililerden bilgi almıştı.
ABD ve AB büyükelçileri, Türkiye' nin hassas bölgelerindeki gezileri, muhalefet partilerinde dikkatini çekti. Nitekim. MHP'li Oktay Vural, "Belli noktalara gidiyorlar, özel ilgileri var!" derken, CHP'li Gürol Ergin, "Ülkenin birlik ve bütünlüğü için endişeliyim" ifadesini kullandı. İktidar ve diğer partilerden ise tık yok.
Şu bir gerçek ki, İlk Körfez Savaşı' ndan sonra, ülkemizin bütünlüğüne yönelik, gelişmeler birbiri ardına gerçekleşiyor. Aslında bu gelişmelerin, hiçbiri tesadüf olmayıp, yıllar önce planlanmıştır. Hedef ise bellidir. Türkiye' nin üniter yapısının dağılmasına, zemin hazırlayarak, Yugoslavya gibi parçalamaktır. ABD ve AB, destekli senaryoların, önündeki en büyük engel ise Türk Silahlı kuvvetleridir. Askere, karşı yapılan saldırıların, nedeni de budur.
ABD ve AB Büyükelçileri, Ankara' da ikametgâh etmesi gerekirken, son yıllarda, Türkiye' nin, hassas bölgelerini mekân tutmaları hiçte hayra alamet değildir Çünkü ziyaret ettiği yerlerde, senaryolarına örtülü olarak altyapı oluşturuyorlar. Bu aynı zamanda, Türkiye'yi, bölmek ve parçalamak isteyenlerin, uygulamaya koyduğu planın parçasıdır. Hükümetin bunlara müdahale etmesi, Dışişleri Bakanlığı'nın bu ziyaretleri gerçekleştirenleri ve görüştükleri insanları, takibe alması gerekiyor
Mevcut durum, Osmanlı Devleti' nin, son günlerini hatırlatıyor. O yıllarda batı ülkeleri tarafından, Balkan toplumlarının, milliyetçilik hisleri kamçılanmış, önce ayaklanmalar, sonra da savaşlarla, istenen sonuca ulaşılmıştı. Bugün de aynı senaryolar gündemdedir. ABD ve AB Büyükelçilerinin, hassas bölgeleri mekân tutmasının altında yatan gerçekte budur.
Türkiye'deki, siyasi iktidar ve muhalefet, devletin ilgili kurum/kuruluşları, Özellikle de halkımız, bu rezillik karşısında, üzerlerine düşen görevleri, eksiksiz yapmak, tepki de göstermek zorundadır.
Çünkü BAŞKA BİR TÜRKİYE YOK...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi