
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Büyükerşen bu AK Partililerin hakkını vallahi ödeyemez!
-Murat Mercan ve Murat Canözer "Belediye ihalelerinde yolsuzluk yapılıyor" diye 6 yıl önce şikâyetçi olmasaydı.
-Bu şikâyetin üzerinden 6 yıl geçmişken, bir sabah aniden soruşturma başlatılmasaydı.
-Ardından dava açılmasaydı
-Bazı AK Partililer, davanın müdahili olmak için büyük çaba harcıyor görünmeseydi...
-Tüm bu yaşananlar yüzünden AK parti ile ilgili kamuoyunda "Seçimle alamadıkları Belediyeyi başka yollarla almak istiyorlar" algısı doğmasaydı.
-Bu algı nedeniyle Büyükerşen etrafında var olan sahiplenme daha da artmasaydı.
Yılmaz Büyükerşen ne dördüncü dönem Belediye Başkan adaylığını düşünürdü, ne de 4 ncü dönem Belediye Başkanı olurdu.
Fakat...
Büyükerşen 4 ncü dönem adaylığa karar verdi. Çünkü:
- Açılan dava mücadele direncini arttırdı...
-CHP'nin, Genel Başkan dahil kendisini müthiş bir biçimde sahiplenmesine neden oldu.
-Arkasında var olan ve belki de yavaş yavaş gevşemeye başlayan halk desteği, anında tavan yaptı.
-Seçim bir anda "çantada keklik" hale geliverdi.
Ve tüm bunların ardından 4 ncü dönem Belediye Başkanlığını, hem de rahatlıkla kazandı.
O yüzden diyoruz:
Yılmaz Büyükerşen bazı AK Partililerin hakkını ebedi ödeyemez...
Şimdi...
Bazı AK Partililer zaman zaman çıkıp "Eskişehir'e sayısız proje yaptık" diyor ya...
Bize göre Eskişehir'deki AK partililerin en büyük projesi, Yılmaz Büyükerşen'den başkası değildir...
Zira...
Kalay iş değildir beraatla sonuçlanacak bir davanın tarafı olmak için can atıp, davanın diğer tarafına seçim kazandırmak!
Ve AK parti Eskişehir'de bunu başarabilmiştir!!!
......
Dava ve Beraat...
6 yıl önce yapılan bir şikayet üzerine açılmıştı Büyükerşen ve bürokratlarıyla ilgi dava.
Bu davanın açılmaması için gayret sarf eden, "Dava açarsanız Yılmaz Büyükerşen'i mahalli seçim öncesi kahraman yaparsınız. Böyle bir davanın ne yeri ne de zamanı" diyen pek çok AK Partilinin telkinine rağmen açılmıştı.
Çünkü...
Mahalli seçim öncesi böyle bir dava açılmasını istemeyen AK partililer gibi düşünmeyen ve Eskişehir'in hassasiyetini hiçbir zaman anlamamış başka AK Partililer istiyor ve destekliyordu bu davanın açılmasını.
Sonunda açıldı dava...
Ve dün sonuçlandı...
Büyükerşen de, Büyükerşen ile birlikte yargılanan bürokratları da beraat ettiler açılan davalardan.
Belki bilmeyenler vardır...
Davanın açılmasına neden olan 6 yıl önceki şikayet dilekçesinin altında, Murat Mercan ve Murat Canözer'in isimleri vardı...
Bu isimler bu gün Eskişehir siyasetinde yok...
Davayı açan savcı da bu gün Eskişehir'de yok...
Davalara ısrarla müdahil olmak isteyen Milletvekili Salih Koca bu gün var ama yarın, yani Haziran ayından sonra ne olacağı, nerede olacağı bilinmiyor.
Ama Yılmaz Büyükerşen bu gün hala Büyükşehir belediye Başkanı...
Büyükerşen şimdi çıkıp "Karalamak için her şeyi yaptılar ama Güneş balçıkla sıvanmıyor" dese, haksız mı?
Not- Yılmaz Büyükerşen'in mahalli seçimlerdeki, oy alıp seçim kazanma konusundaki konumu ortada. Her girdiği Belediye Başkanlığı seçimini, üstelik oylarını arttırarak kazanıyor. Ama aynı Büyükerşen'in Milletvekili Genel seçimlerde partisine ismen herhangi bir katkısı olmuyordu. Geçtiğimiz mahalli seçimleri kazanmasında, açılan bu davanın büyük katkısı oldu. Galiba, dün verilen beraat kararının, önümüzdeki seçimlerde, Eskişehir'de ve CHP'ye de katkısı olacak gibi görünüyor...
......
Eskişehirspor
düşer diyenler...
Eskişehirspor ile ilgili düşme endişesi taşıyanlar var.
Bir de...
"Kesinlikle düşmez" diyenler var...
Düşme endişesi taşıyanlara hak vermek lazım.
Alınan sonuçlar, Eskişehirspor'un düşme endişesini her geçen hafta arttırıyor.
-"Kesinlikle düşmez" diyenlere de hak vermek lazım ama...
Onlara şu soruyu sormak lazım:
-"Eğer bu ligin sonunda biz düşmeyecek gibiysek, kim düşecek?"
Balıkesir,Rize,Kababük mü?
Erciyes,Akhisar,Sivas mı?
Hangileri?
Sonuç olarak...
"Düşer" endişesi taşıyanlara hak vermek, "Düşmez" diyenlere de "O halde kimler düşer"in cevabını sormak lazım...
.......
Bize makam lazım değil...
Saadet partisi il başkanı Fesih Bingöl müthiş bir insan...
Önceki gün, kendisiyle, belki de bu güne kadar en keyif aldığımız programı yaptık Es TV'de...
Milli görüşün Eskişehir'deki en önemli ismi şüphesiz.
Partisinin hem il başkanı hem de genel idare kurulu üyesi.
Aynı zamanda inşaat mühendisi, yapı denetimci ve Eskişehir'de riskli, afet riskli alanlar ve mevcut yasa ile ilgili bilgi ve donanıma sahip ender isimlerden birisi.
Siyasetten şehirciliğe kadar konudan konuya geçerek, zamanın nasıl dolduğunu anlayamadığımız bir program yaşadık Fesih Bingöl ile.
Pek çok konuyu konuştuk ama, en dikkat çekici olanı, "Yıllardır Milli Görüş fikri çerçevesinde siyaset yapıyorsunuz. Bu gün iktidar partisi içinde pek çok isimle geçmişte siyaset yapmışlığınız, Tayyip Erdoğan ile birlikte cezaevinde yatmışlığınız var. Hiç AK partiden teklif almadınız mı?" sorumuza verdiği yanıt oldu.
Fesih Bingöl AK parti'den, hem de kuruluşunun hemen sonrasında almış bu teklifi.
Hem de,zamanın çok önemli bir isminden "Önce milletvekili, ardından hemen Bakanlık" sözüyle birlikte gelmiş teklif.
-"Niye kabul etmediniz ki?" diye sorduk...
Cevabı oldukça net ve duruşu da oldukça dikti.
-"Yıllarca karşı çıktığım ve mücadelesini verdiğim bir sistemin içinde ne işim var? Bize makam lazım değil" dedi iyi mi?
.......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses : -Binme, bu uçak düşecek! Dönmüş, bakmış, kimse yok, AMA içine de bir Kurt düşmüş, binmemiş.
İkinci uçağı beklerken Kara haber ulaşmış :
-Uçak düştü kurtulan olmadı! Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış,
Tam trene binecek, aynı ses kulağında : -Binme bu trene, raydan çıkacak! Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş:
-Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...
Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken
Yine o ses : -Bu otobüse binme, freni patlayacak! Dönmüş yine
Kimse yok! Dayanamamış, bağırmış:
-Sen kimsin yahu?
-Ben senin iyilik meleğinim! Adam iyice kızmış :
-Ulan evlenirken neredeydin!