ORC Araştırma firması, hemen her ay yerel seçimlere yönelik araştırma sonuçlarını açıklıyor.
Son olarak, en başarılı Belediye Başkanları sonuçlarını açıklamış dün.
Üç kategoride yapmış araştırmayı.
Büyükşehir Belediyeleri, İl belediyeleri ve Metropol İlçe Belediyeleri.
Büyükşehir Belediye Başkanları arasında yaptığı anket çalışmasının sonuçları oldukça ilginç.
Zira...
Araştırma sonucunda en başarılı Büyükşehir Belediye Başkanı, yüzde 64.1 ile Yılmaz Büyükerşen çıkmış.
Büyükerşen aynı zamanda listenin ilk 10 sırasında ki tek CHP li Büyükşehir belediye Başkanı olmuş.
Büyükerşen'i yüzde 61.5 ile Melih Gökçek, yüzde 60.5 ile Mehmet Özhaseki, yüzde 60.2 ile Tahir Akyürek ve yüzde 59.3 ile Kadir Topbaş izlemiş.
Her ne kadar bu bir anket sonucu olsa da...
Her ne kadar, herkes bu sonuçları istediği ölçüde değerlendirecek olsa da, neticede yapılmış bir anketin sonucu bu.
Ne kadar dikkate değer bulmasanız da, ortada ciddi bir firma tarafından açıklanmış sonuçlar var.
Ve bu sonuçlar, özellikle aynı şirketin daha önce yaptı sonuçlara bakıldığında Yılmaz Büyükerşen'in giderek bir yükseliş trendi içine girdiğini gösteriyor.
Aslına bakarsanız bu sonuç Büyükerşen'i yüreklendirdiği kadar, Eskişehir'deki iktidar partisini ciddi bir yol haritası hazırlama mecburiyetine zorlamalı.
Ama...
Dışarıdan baktığınızda Eskişehir'deki iktidar partisinin böyle bir zorlama içinde olduğu fark edilmiyor.
Anlaşılan o ki:
Ya hissettirmiyorlar, ya da bu tür araştırmaların sonuçlarını ciddiye almıyorlar.
İktidar Partisi, bu gibi araştırma sonuçlarını dikkate alıp, buna göre bir seçim stratejisi geliştirme çabası içindeyse, mesele yok.
Fakat...
Açıklanan anket sonuçları ile ilgili olarak "Sonuçta bir araştırma. Doğruluğu da meçhul" zihniyeti ile meseleye bakıyorsa, o zaman bir sürprizle her an karşılaşabilecek demektir.
Ve bu sürpriz, iktidar partisinin bu şehirde 12 yılda yaşadığı üçüncü büyük sürpriz olacaktır.
-----------------
Külliyeye Amerikan mutfak
Rusya, Nazi Almanya'sı işgaline karşı 900 gün direndi.
Yüz binlerce kayıp verdi.
Şehirleri bombalandı, taş taş üzerinde kalmadı.
Sonunda, işgali kırdı. Almanları yendi.
Savaş sonrasında en güzel kahramanlık anıtları yapıldı Rusya'da.
Ülkenin nasıl savunulduğunu anlatan dev anıtlar inşa edildi.
Sonra ne oldu biliyor musunuz?
İşte o dev kahramanlık anıtlarının çevresinde yükselen dev otellerin sahibi oldu Almanlar.
O kahramanlık anıtlarının etrafında ki lüks mekânlarda, Alman biraları su gibi satılmaya başlandı.
Silahla yapılamayan, para ile yapıldı Rusya'ya.
Dün, Tarihi Battal Gazi Küllüyesi içine Amerikan mutfak yapıldığını duyunca aklımıza geliverdi bu hikâye.
Ne dersiniz?
Rus Kahramanlık anıtı yanında Alman Otellerinin insana hissettirdiği ile, Külliye içinde ki Amerikan mutfağın aynı şeyi hissettirmesi sizce de doğal değil mi?
-----------------------
Yol mu yanlış yerde, direk mi?
Sizce yolun ortasında ne olmamalı?
Soru biraz saçma ama soru işte neticede.
Bu soruya verilecek tek cevap "Hiçbir şey" olmalı değil mi?
Yolun ortasında hiçbir şey olmayacak ki, o yol güvenli bir yol olabilsin.
Eskişehir'de, bir sokağın ortasında koca bir Elektrik direği duruyor.
Şaka falan değil bu söylediğimiz.
Resmen, kullanılan yolun orta yerinde koskoca bir Elektrik direği var.
Gördüğünüzde şaşırıyorsunuz.
-"Ya yol yanlış yerde, ya da Elektrik direği" diye düşünüyorsunuz ister istemez.
Ama karar veremiyorsunuz hangisinin yanlış yerde olduğunu.
Merak ediyorsanız...
Habib Dede sokağının kesiştiği yerde görebilirsiniz manzarayı.
O zaman, hangisinin yanlış yerde olduğunun belki kararını da verebilirsiniz.
--------------------------
Seçim sen
nelere kadirsin...
Her yaklaşan seçim öylesine keyifli oluyor ki.
-"şimdi bu da nereden çıktı?" diyeceksiniz.
Ama gerçekten öyle...
Seçim tarihi yaklaştıkça, işin başında olanlar daha bir sevecen olmaya başlıyor.
Seçilip koltuğa oturdukları andan itibaren Polat Alemdar rolüne ister istemez adapte olanlar, yaklaşan seçimİ hesap edip, koltuğu koruma derdine de düşünce bambaşka biri olup çıkıveriyorlar.
Görev süresince randevu almakta bile zorlandığınız insanlar, yaklaşan seçimle birlikte sizi arayıp sormaya, bir de üstüne üstlük " Biz de aramasak arayıp soracağın yok" falan demeye başlıyorlar.
İşte o yüzden çok keyifli oluyor her yaklaşan seçim öncesi.
Yapmacık ve yalancıktan da olsa, aranılan adamlar oluveriyorsunuz.
Gierçi...
Seçim sonrası her şey eski haline dönüyor dönmesine ama...
Yine de, seçim öncesi bir başka keyifli oluyor.
---------------------------
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Adam ve kadın barda karşılaşırlar. Aradaki sıcak etkileşimden sonra soluğu kadının evinde alırlar. Ateşli bir birliktelikten sonra adam yatağın yanında duran fotoğrafı görür.
Bu sırada kulağı ile meşgul olan kadına;
- Hey baksana bu adam senin kocan mı? diye sorar.
Kadın;
- Ih ..diye karşılık verir kısaca ve adam ile uğraşmaya devam eder.
Ama adamın kafasına takılmıştır bir kere.
— Peki, erkek arkadaşın mı? diye sorar.
Kadın yine kısaca;
- Yo. diye cevap verir.
Adamın merakı iyice artmıştır.
— O zaman baban yada erkek kardeşin olmalı, der.
Kadın gülümseyerek;
- Hayır, hayır değil, der.
Adam dayanamaz;
- Allah aşkına söyle o zaman kim bu adam, der.
Kadın kafasını adama çevirir gözlerinin içine bakar ve gülümser;
— 2 yıl önceki fotoğrafım.