1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Büyükerşen ile oradan-buradan...

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile Basın mensupları için vermiş olduğu iftar yemeğinde sohbet ediyoruz.
Laf, yaşadığımız sürecin en önemli konusu olan Cumhurbaşkanlığı seçimine geliyor.
Haliyle de adaylık meselesine.
Büyükerşen "Kızgın falan değilim, aksine son derece de rahatım" diyor önce.
Ardından da "Defalarca söyledim, yine söyleyeyim. Benim hiçbir zaman böyle bir talebim olmadı. Öye tandan bana hiçbir zaman da böyle bir teklif gelmedi" diye konuşuyor.
Konu ile ilgili soruları ise cevaplamıyor bile.
-"Adaylar belirlenmiş, seçime yönelik çalışmalar başlamış. Artık eskiye dönüp olayları yeniden değerlendirmenin ve yorumlar yapmanın bir anlamı yok" diyor.
Büyükerşen, sohbet sırasında başka bir konuya giriyor.
DAVA DEVAM EDERKEN VİLAYET
FİDANLIĞI'NDA DÜZENLEME YAPILMASI YANLIŞ
Vişe Evlerinin önünde bulunan ve Vilayet Fidanlığı diye adlandırılan alan üzerine,Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı tarafından yapılan park düzenlemesi ve bu düzenleme çerçevesinde parkın orta yerine konulan Ve kamuoyunda da tartışma konusu haline gelen Minare konusuna giriyor.
Burada yapılanların baştan sona yanlış olduğunu söylüyor önce.
Ardından da...
-"Öncelikle söz konusu bu yer Özel İdare'ye ait bir yer. Özel İdare kapatıldığı ve yasa ile Büyükşehir Belediyesine devredildiği için, bu yerin kullanım hakkı Belediyede. Buna rağmen böyle bir düzenleme yaptılar. Yer ile ilgili dava açtık. Mahkeme bizi haklı bulup, yerin kullanım hakkının Belediyede olduğuna karar verdi. İtiraz ettiler, yine dava bizim lehimize sonuçlandı. Bu kez meseleyi Danıştay'a götürdüler. Oradan da farklı bir karar çıkmayacağını düşünüyorum. Kısacası, söz konusu bu yeri önce Türk Dünyası Ajansı bünyesine almak istediler,olmadı. Şimdi de süre bittiği için Türk Dünyası Kültür Başkenti Vakfını kurmak suretiyle, bu vakfın üzerine aktarmak istiyorlar. Bu düşündükleri de olmayacak. Çünkü yasalar açık. Bu yerin kullanım hakkı Büyükşehir Belediyesi'nde. Bir yandan dava sürerken,diğer taraftan Vilayet Fidanlığında düzenleme yapılması da son derece yanlış" diyor.

LED EKRANLARIN KALDIRILMASI İÇİN
RESMİ YAZI GÖNDERDİK
Sohbet bu kez, Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinin duyurulması için şehrin belirli yerlerine dikilen Led ekranlara geliyor.
-"Bizden, etkinliklerin duyurulması için led ekran koyma izni istediler. Belirli bir süre için verdik bu izni. Süre dolunca uzatma istediler. Bunu da kabul ettik. Şimdi o süre de doldu. Biz de, sözleşme gereği sürenin bittiğini ve kaldırılması için resmi yazı gönderdik. Zaten Ramazan ayı için Melih Gökçek'in sahipliğini yaptığı Beyaz TV ile anlaşmışlar ve her gün bu yelevizyonun yaptığı programları yayınlıyorlardı. Etkinliklerin yayınlanması için dikilen led ekranlardan Beyaz TV nin para karşılığı yaptığı iftar programları yayınlanmaya başladı" şeklinde konuşuyor.
.....

AK Parti yeni yönetimi
AK Partide,Dündar Ünlü'nün il başkanı olarak atanmasının ardından yeni il yönetimi de belirlendi.
50 kişiden oluşan yeni il yönetimi içinde, görevden alınan Süleyman Reyhan yönetiminde de yer alan 10'a yakın isim var.
Bunun yanı sıra, aynı yönetim içine Şarhöyük Muhtarı Ali Çıraklı, eski İl Genel meclis üyelerinden Mesut Ör ve eski Belediye Meclis üyesi Pınar Turhanoğlu gibi isimler de var.
Öte yandan...
Kendileri mi sıcak bakmadı bilemiyoruz ama, yeni il yönetimi içinde, il başkan adayı olarak Ankara'ya çağrılan isimlerden İbrahim Atıcı, Zihni Çalışkan ve İbrahim Poyraz yeni yönetim içinde yer almadı.
Sonuç olarak, AK Partide yeni yönetim belirlendi.
Belirlenen yönetim ile ilgili parti çevresinde oluşan farklı görüşler var.
Ama ne olursa olsun, yeni yönetim eleştiri için en azından belli bir süre avansını hak ediyor...

......

Öncelik belirlemek lazım....
Eskişehir, sürekli olarak eksikliklerin dile getirildiği bir kent.
Özellikle de Eskişehir'de yaşayanlar ve Eskişehir'i yönetenler dile getiriyor bu eksiklikleri.
Ancak...
Dışarıdan baktığınızda, dile getirilen eksiklikler konusunda bir mutabakat sağlandığı söylenemez.
Kimine göre Eskişehir'in en büyük eksikliği, üçüncü bir üniversite...
Kimine göre de Termal...
Bunun yanı sıra...
Bazıları Ulaşımı, bazıları Turizm alanında ki altyapı yetersizliğini, bazıları da Kent içi Trafiği dile getiriyor büyük eksiklik olarak.
Eskişehir'e yakışır bir Stadyum eksikliğini söylemeye bile gerek yok.
Keza...
Fuar alanı olmayışı, Bilişim merkezlerinin bulunmayışı ve benzeri eksiklikler de söylene geliyor.
İşi biraz daha abartırsanız...
-"Eskişehir'de niçin Golf sahası yok? Bu büyük bir eksiklik ve derhal bu eksikliğin öncelikli olarak giderilmesi lazım" diyenler bile zaman zaman çıkıyor.
Netice olarak...
Bu kentte yaşayanların ve bu kenti yönetenlerin, Eskişehir tahlili yaparken, kendi önceliklerine göre sıraladıkları eksiklikler mevcut.
Belki herkes kendi penceresinden baktığı için bu eksiklikleri dile getiriyor.
Belki...
Kendi işine yarayacağı için, kendine göre öncelik belirliyor...
Ama...
Bu işin böyle gitmeyeceği artık ortada.
O nedenle...
Bu kentte yaşayanlar ve bu kenti yönetenler, bu kent için en önemli eksiklikleri artık tespit edip bir öncelik sıralamasına sokmalı.
Öncelik sırasına göre alt alta yazılacak olan bu eksikliklerin de zaman içinde giderilmesi bir takvime bağlanmalı.
Kısacası...
Eskişehir, eksikliklerini öncelik sırasına göre belirleyip, buna göre de bir yol haritası çıkartmalı.
Aksi takdirde...
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da herkesin kendine göre bir önceliği olacak ve bu eksiklikler bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da söylenip durulacak.
Ve yıllardır olduğu gibi bir türlü netice de alınamayacak.
........

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Temel köyünden ayrılıp, zengin olmak için düşmüş yollara. Aradan yıllar geçmiş ve çok zengin olarak dönmüş köyüne. En samimim arkadaşı olan Dursun bu serveti nasıl yaptığını sormuş. Temel hiç kimseye söylememek şartı ile sırrını açıklamış:
- Hacan pen Afrika diye pir yere cittim. Orada Nil nehri dedikleri bir yerden timsah avladım ve zengin oldum.
Deyince Dursun daha çok şaşırmış.
-Ula uşağım ne ettin o timsah denen hayvanları?
Temel:
- Usagum hacan en değerli çantalar timsahlardan cikayi- deyince Dursun tarlayı takkeyi satıp düşmüş yollara. Aradan yıllar geçmiş ama geri dönmemiş. Merak eden Temel atlamış özel uçağına ve Nil nehri kıyılarına gelmiş. Oradaki yerlilere arkadaşı Dursun'u tarif edip nerede olduğu sormuş. Yerini öğrenip yanına gittiğinde Dursun'un elinde bir olta ve yanında dağ gibi yığılı olu timsahları görmüş. Dursun timsahı yakalayıp ağzını açıp içine bakıyor ve söyleniyormuş;
-Tuh be bundan da canta cikmadu da...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi