Yılmaz Büyükerşen mahalli seçimler öncesinde çıkıp: "Aslında aday olmayı düşünmüyordum. 3 dönem yeter diyordum. Ancak AK Partinin Eskişehir büyükşehir belediyesini alacak olması içime sinmedi" dedi ya...
Ardından da:
Seçim süreci boyunca "Sizlerden son defa oy istiyorum. Bu dönem son dönemim olacak" diye gittiği her yerde söyledi ya...
Sanki, bugün için büyükşehir Belediyesi etrafında yaşanan tüm bu olumsuzlukların nedeni bu sözlerdi.
Çünkü...
Bu sözler ilk önce Belediye ve CHP çevresinde karşılığını buldu.
-"Nasıl olsa aday olmayacak" düşüncesi doğdu her iki çevrede de...
Parti çevresinde, Büyükerşen'den sonrasının hesabı yapılmaya başlandı seçimlerin hemen ertesi günü.
Belediye çevresinde, "Nasıl olsa bir daha aday olmayacak, o zaman ben niye risk alayım" düşüncesi yerleşmeye başladı.
Bir yandan, parti içindeki dengeler, Büyükerşen sonrasının dizaynını yapmaya ve bu dizaynı da "Büyükerşen" ismini kullanarak yapmaya başlarken, diğer taraftan da Belediye içindeki görevliler, sırf riske girmeme adına imza atılacak evraklara bile imza atmamak için direnç göstermeye başladı.
Sonuç olarak.(br)Büyükerşen'in "Son kez oy istiyorum. Bu benim son dönemim" demesiyle, hem partide, hem Belediye'de ortalık birbirine girdi.
Büyükerşen'in mirasından son kez faydalanıp, onun sayesinde partide bir yerlere gelmeyi düşünen ve bu fırsatı kaçırmak istemeyenler bir tarafta, "Aman şu dönemi de imza falan atmadan kazasız belasız tamamlayayım" diye düşünenler diğer tarafta resmen faaliyete geçti.
Her şey, ama her şey "Nasıl olsa bu Büyükerşen'in son dönemi" düşüncesi ve algısıyla başladı.
Büyükerşen şimdi çıkıp "5 nci dönem niye olmasın ki?" dese, belki herkes marş marş eski durdukları yere dönecekler.
Ama...
Bu saatten sonra bunun denilmesi var olan algıyı değiştirir mi?
İşte bunu bilemiyoruz...
-----------------------------------------------
İşte fark ortada...
"Bu hafta bilgisayar bilimini destekleyen öğretmenlerle, öğrencilerle,iş yerleriyle ve Sivil Toplum Örgütleriyle bir araya geldiğim için çok gururluyum.
Bu becerileri öğrenmek sadece geleceğiniz için değil ülkemizin geleceği için de önemlidir.
Eğer ülkemizin en ileri seviyede kalmasını istiyorsak, kullandığımız metodları değiştirecek araçlar ve teknolojide uzmanlaşacak sizin gibi gençlere ihtiyacımız var. Bu yüzden sizin de buna katılmanızı istiyorum.
Sadece oyun satın almayın. Bir tane de siz yapın.
Yeni çıkan bir uygulamayı indirmeyin. Tasarlamasında siz de olun.
Sadece telefonunuzla oynamayın. Onu programlayın.
Hiç kimse bir bilgisayar bilimcisi olarak doğmaz. Biraz sıkı çalışmayla herkes bilgisayar bilimcisi olabilir.
Kimsenin 'yapamazsın' demesine izin vermeyin. Bunu yapma şansınız var.
Bilgisayar geleceğin bir parçası olacak ve bu yüzden geleceği şekillendirecek sizsiniz."
Bu sözler ABD Başkanı Obama'ya ait.
Obama'nın bu sözlerini okurken, bizim bir bakanımızın söylediği "Bu bilişime fazla kafa takarsan sıyırırsın. Kullan, nimetlerinden yararlan ama kafayı takma. Taktın mı işin zor" sözleri geliyor akla.
Aynı konuda söyledikleri, birbirlerine ne kadar tezat öyle değil mi?
Galiba fark da burada
-----------------------------------------------
Resmi evraka kurşun kalem ile imza mı atılır?
Son günlerde, Belediyelerimizden birinde, Başkandan sonra gelen bir ismin resmi evraklara kurşun kalem ile attığı imza konuşuluyor.
-"Nasıl olur?" diye sormayın.
Oluyormuş işte.
Başkandan sonra gelen yetkili kişi, özellikle alımlar ile ilgili evrakların üzerine kurşun kalemle imza atıyormuş.
Bu durum ile ilgili uyarı yapıldığında ise;
-"Ben kurşun kalemle çalışırım" türünden cevaplar veriyormuş.
Kurşun kalemle atılan imzanın geçerliliği var mı?, bilemiyoruz.
Kurşun kalemle atılan imza, herhangi bir olumsuzluk halinde imzayı atanı kurtarıyor mu?, bunu da bilemiyoruz.
Bildiğimiz tek şey, evraklara kurşun kalemle imza atılıyor olması.
Bu durum da, aynı Belediyede imzaları tükenmez ve dolma kalemle imzalayan bürokratların bu işten hiç mi hiç hoşlanmıyor olması.
Kısacası...
Belediyede kurşun kalemle evrak imzalamak, kafaları karıştırmış.
Memurları da bir hayli ürkek yapmış.
-----------------------------------------------
Haklı olduğu yönler var ama...
AK parti Milletvekili Salih Koca'nın Büyükşehir belediyesine yönelik açıklamaları vardı önceki gün.
Yeni davaların yolda olduğunu söyledi önce.
Ardından da;
-"Büyükşehir Belediyesi yasa ve usule uygun tek bir ihale yapamayacak mı?" dedi.
Salih Koca'nın eleştirilerinde haklı olduğu yönler var.
Ancak...
"Büyükşehir Belediyesi yasa ve usule uygun tek bir ihale yapamayacak mı?" sözü, biraz amaç dışı gibi geldi bize.
Tamam. Bazı ihaleler ile ilgili açılan davalar var.
Bu davalar sonuçlanmadan "Suçlu" ya da "suçsuz" demek mümkün değil.
Ama...
Yapılan her ihalenin de yanlış olduğunu söylemek, biraz insafsızlık olsa gerek.
