1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

-"Büyükerşen yaparsa en iyisini yapar" algısı var ya...

Başbakan Eskişehir'de geldiğinde, partisinin il Danışma Kurulu toplantısında söylemiş olduğu bir saptama vardı.
Ne diyordu Başbakan Erdoğan o toplantıda parti yöneticilerine;
-"Eskişehir'e yaptığımız hizmetleri başkaları sahipleniyor ve siz buna engel olamıyorsunuz" demişti.
Her ne kadar Ak partinin Eskişehir'deki yöneticileri böyle bir uyarıda bulunmadığını iddia etse de, Başbakan'ın;
-"Böyle iki tane il var. Birisi Diyarbakır, diğeri Eskişehir. Bu iki ile ne yaparsak yapalım, yaptıklarımızı başkaları nasipleniyor" dediğini artık herkes konuşuyor.
Gerçekten de, Eskişehir'de ne yapılırsa yapılsın, hatta kim tarafından yapılırsa yapılsın, herkes bu yapılanı Yılmaz Büyükerşen'den biliyor.
Böylesine bir algı gerçeği var şehirde.
Aslına bakarsanız bu algı, Ak partililerin yapılanları kapı kapı dolaşıp tanıtamamasından da kaynaklanmıyor.
Daha önce de yazdık.
Büyükerşen'in, hükmet tarafından yapılan hizmetleri üstlenme gibi bir çabası yok.
Bunun için herhangi bir gayret de sarf etmişliği bulunmuyor.
Aksine...
Eskişehir'de yaşayan çoğu insanın, gurur duyacakları her işin müsebbibi olarak Büyükerşen'i görme gibi bir algısı var.
Kulakları çınlasın gazeteci arkadaşımız muharrem Esen, görev yaptığı Kanal 3 Televizyonunda bir sokak röportajı yaptırmış.
Muhabirleri sokağa çıkıp, "Başlayan Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi ile ilgili ne düşünüyorsunuz?" diye sormuş vatandaşa.
Verilen cevapların çoğunluğu aynen şu şekilde;
-"Yılmaz hoca yaparsa en iyisini yapar"
Bu bile gösteriyor Eskişehir'deki algının ne olduğunu.
Bu algı resmen;
-"Güzel ve başarılı projelerin arkasında kesinlikle Yılmaz Büyükerşen vardır" algısından başka bir şey değil.
Her ne kadar bunun bir hükümet projesi olduğu ve Büyükerşen'in bunda hiçbir payı bulunmadığı söylense de inanmıyor vatandaş.
Bu sadece Türk Dünyası Kültür Başkenti projesine özgü de değil.
Çevre yolundan, Tren yolunun yer altına alınmasına kadar bir çok hükümet projesinin Büyükerşen tarafından yapıldığına inananlar dolu bu şehirde.
Gerçek umurlarında bile değil. Öyle istiyorlar çünkü...
O nedenle...
Başbakan, partisinin Eskişehir'deki yöneticilerine "Biz yapıyoruz başkaları nasipleniyor" diye hiç mi hiç kızmasın.
Ne kadar anlatılsa da inanmıyor çoğu insan...
-"Eskişehir'de iyi bir şeyi ancak Büyükerşen yapar" diye düşünüyor.
Bu düşünce çerçevesinde oluşan algı, gerçek'in çoktan önüne geçmiş bile...
Sonuç olarak.
İktidar partisi bu algıyı değiştiremediği müddetçe, ne yapılanları doğru dürüst anlatabilir, ne de Belediyeleri alabilir.
---------------
İş arayan da çok işçi arayan da. Bu işte bir terslik var
Yolda kiminle karşılaşsak, ya kendisi için ya da bir yakını için iş aradığı söylüyor.
Yardımcı olup olamayacağımızı soruyor.
-"Bir bakalım" diyoruz.
Hangi işadamı ile görüşüp, hangi yöneticiyle otursak; işçi aradıklarını söylüyorlar.
-"tanıdığın varsa" diye başlayıp, yardımcı olup olamayacağımızı soruyorlar.
İlginç bir durum ama, belki de birçoklarınızın tanık olduğu bir durum bu.
Aklımızda kaldığı kadarıyla, iş aradığını söyleyenlerle işçi aradığını söyleyenleri buluşturma çabasına giriyoruz ki, nafile...
Sonradan öğrendiğimize göre, ya bize "İş arıyorum" diyen beğenmemiş gönderdiğimiz işi, ya da "İşçi lazım" diyenin işine gelmemiş gönderdiğimiz insan.
Bu böyle sürüp gidiyor.
Bir yanda iş arayanlar, diğer tarafta işçi arayanlar.
Ve birbirini beğenmeyenler.
Bu tablo böyle devam edince, birçok insandan;
-"ne olacak bu işsizliğin hali. Binlerce işsiz var memlekette. Bu durum maazallah bir iç savaş bile çıkartır" sözlerini duyuyoruz.
Öte yandan...
Yine birçok insandan da;
-"Ben işsizlik olduğuna inanmıyorum arkadaş. Şu kadar zamandır işçi arıyoruz, duyurular yapıyoruz. Ya gelen olmuyor, ya da gelenler işi beğenmiyor. Herkes masa başı iş istiyor" sözlerini de duyuyoruz.
Buradan şu anlaşılıyor ki...
Hem işsizlik var ülkede, hem de iş beğenmeme.
İşveren, nitelikli işçi peşinde.
İşsizler de nitelikli iş peşinde.
İş bulamayan işsizler de haklı kendi çapında, aradığı nitelikte işçi bulamayan işverenler de...
Bu işin sonu nereye varır bilemiyoruz ama, işçi iş beğenmediği, işveren de işçi beğenmediği sürece, ortada ki bu sorunun çözülmesini beklemek, fazla iyimserlik olacak gibi...
------------------------------
Siz bakmayın öyle herkesin belediye Başkan adaylarına...
Partilerde, herkesin Belediye Başkan adayı kriteri farklıdır.
Örneğin;
Milletvekilleri, sözünden çıkmayacak bir aday olmasını ister.
İster ki, belediye Başkanı seçildiğinde her dediğini yapsın.
Öte yandan...
Milletvekili de, milletvekilliğinin yanı sıra Belediyeyi de yönetebilsin.
Yönetimde olanlar, teşkilattan birini ister aday olarak.
Böylece...
Belediye Başkanı seçildiğinde nasıl aynı yolları yürüdüğünü sık sık hatırlatıp, Belediye Başkanının en yakın adamı olabilsin.
Parti üyelerinin her biri, Belediye Başkan adayının hemşerilerinden birisi olmasını ister.
Böylece, Belediye Başkanı ile aynı yerin insanı olmanın kendisine avantaj sağlayacağını düşünür.
Genel Merkez, aday belirlerken, belirlediği adayın arkasında bulunan ve Genel başkana yakın olan insanları düşünür.
Böylelikle, kendiişlerinin de yakında ona düşebileceğini hesap edip, bir anlamda kıyak peşindedir.
Genel Başkan ise, seçimi kazanacak aday ister.
Partide yaşanacak tepki ve protestolar hiç mi hiç ilgilendirmez Genel başkanı.
Çünkü sonuç önemlidir onun için.
Sokakta ki vatandaş ise, şehri bilip tanıyan, şehirde yaşayanların kendisini tanıdığı, içlerinden çıkmış bir aday ister.
İster ki, yarın Belediye Başkanı seçildiğinde yanına rahatça gidip, derdini anlatabilsin.
Netice olarak...
Herkesin gönlünde bir Belediye Başkan adayı kriteri vardır.
İşte bu kriter belirlenirken, aslında herkes adayı değil, o adayın belediye Başkanı olması sayesinde kendine dönebilecek menfaattir tek düşünce...
O nedenle...
Milletvekilinden parti yöneticisine, dışarıda ki vatandaştan hemşeri kolluyor gözükenlerin söyledikleri "En iyi aday şu olur" değerlendirmelerine pek de itibar etmeyin.
Çünkü...
Yukarıda da söylediğimiz gibi, herkes Belediye Başkanı olacak kişi üzerinden aslında sadece kendisini düşünüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi