Yapılacak ilk Cumhurbaşkanlığı seçiminde mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeniden AK Partinin adayı olacak.
Bir önceki seçimde, ortak çıkartılan aday modelinin tutmaması nedeniyle, bu defa partiler muhtemelen kendi Cumhurbaşkanı adaylarını çıkartacak.
Hiçbir aday ilk turda oyların yüzde 50'sini aşamazsa ikinci tur seçim yapılacak ve bu ikinci tur seçime, ilk turda en yüksek oyu alan iki aday yarışacak.
İşte bu yüzden, CHP, MHP ve HDP'nin göstereceği Cumhurbaşkanı aday isimleri çok önemli...
Şöyle ki:
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı, seçimlerin ikinci tura kalması halinde MHP ve HDP'den de oy alabilecek nitelikte olması gerekiyor.
Keza...
MHP ve HDP Cumhurbaşkanı adaylarının da, seçim ikinci tura kalması halinde diğer parti seçmenlerinin oyunu alabilecek bir niteliğe sahip olma zorunluluğu var.
Özellikle, Ana muhalefet partisi olması dolayısıyla CHP'nin göstereceği Cumhurbaşkanı adayının bu özelliğe, yani ikinci tur seçimlerde MHP ve HDP seçmeninin oyunu rahatlıkla alabilecek bir konumunun bulunması son derece önemli.
Buradan hareketle CHP içinde, Cumhurbaşkanı adayı olabilecek ve bu saydığımız özelliklere sahip insanları sıraladığınızda, öncelikle akla ister istemez Yılmaz Büyükerşen'in ismi geliyor.
Zira...
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterebileceği isimler arasında ne Kılıçdaroğlu'nun, ne Baykal'ın, ne Muharrem İnce ne de İlhan Kesici'nin, seçim ikinci tura kaldığında MHP ve HDP oylarını alma nitelikleri ve ihtimalleri yok.
Büyükerşen ise tam tersine, ikinci tur seçimlerinde MHP, HDP ve hatta bir şekilde mağdur olmuş, haksızlığa uğramış ve partisine diş biler hale gelmiş AK Parti seçmenleri içinden oy alabilecek bir konumu var.
Zaten Büyükerşen'e bu konumu kazandıran da isminin kamuoyu gündeminde siyasetçi kimliği ile değil de yaptıkları ile konuşuluyor olması.
O yüzden...
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı meselesi konuşulduğunda Büyükerşen'in ikinci turda da olsa seçim kazanma şansı, diğer isimlerden daha ağır basıyor.
Not- Özellikle, Ana Muhalefet partisi olması ve muhtemelen göstereceği adayın en çok oyu alacak 2'nci isim olacağı hesap edildiğinde...
CHP'nin göstereceği aday ikinci turda MHP ve HDP'nin oyunu da alabilecek nitelikte bir isim olmazsa...
O seçim zaten ilk turda biter ve Erdoğan tıpkı önceki seçimde olduğu gibi yüzde 50'yi rahatlıkla aşarak yeniden Cumhurbaşkanı olur...

.....
Demokrasi topaldı şimdi kötürüm oldu...

-"Biz 50 ila 80 arası üyenin oyuyla bir delege seçerdik. Seçilen delegelere bir de partiye kayıtlı oda ve derneklerin temsilcileri eklenirdi. Böylece 4 bine yakın insan Eskişehir'de partinin Milletvekili adaylarını oylarıyla belirlerdi. Şimdi 16 tane Salazar(Portekiz'i 40 yıl boyunca 3f kuralıyla yöneten diktatör) oturuyor ve milletvekillerinin kim olacağını yazıyor"
-"Partide en ufak itiraz edeni kapı önüne koyuyorlar. Bunu geçmişte Demirel de Ecevit de yaptı. En ufak bir eleştiri sonrasında çevresini saran yağcıların da devreye girip dolduruşlarıyla eleştiri yapan kendini kapının önünde buluverdi. Bugünün de farkı yok. Bakın AKP'de Abdüllatif Şenel nerede? Babacan nerede?"
-"Ben Anadolu'nun taşrasında Avukatlık yapan bir garip insanım. Demirel'e muhalif olsam ne olmasam ne. Ama iş öyle değil işte. Çevresindeki yağcılar "Efendim bu size muhalif. Derhal uzaklaştırılması lazım" diyor, onlar da buna inanıp gereğini yapıyorlar. Bugün aynı sistem işliyor."
Bu sözler Eskişehir'in deneyimli siyasetçilerinden Necati Okuroğlu'na ait.
Partilerdeki lider diktatörlüğünü anlatıyor bu sözleriyle.
En son Cumhurbaşkanının partili olmasına lafı getirip...
-"bugüne kadar demokrasi topaldı. Bunu biliyorduk. Bu günden sonra demokrasi kötürüm olmuştur" diyerek tamamlıyor sözlerini...

.....
CHP'liler o rapora ne
yazacak çok merak ettim!
Cumhuriyet Halk Partisi'nin tüzüğü belli...
Tüzükte neyin ne şekilde yapılacağı da gayet açık...
Örneğin, İlçe danışma kurulu toplantıları ile ilgili olarak şöyle deniliyor tüzükte:
"Yerel ve genel seçimlerden sonra en geç iki ay içerisinde ilçe danışma toplantısı yapılır.
Bu toplantı sonunda hazırlanan sonuç raporlarında ilçe, belde ve mahalle düzeyinde seçim sonuçları değerlendirilerek kısa ve orta vadede yapılması gereken hususlara ilişkin önerilerde bulunulur."
Geçtiğimiz günlerde malum CHP Odunpazarı İlçe danışma toplantısı yapıldı...
Mevcut tüzüğe göre bu toplantının sonunda bir sonuç raporunun yazılması gerekiyor.
Merak ediyoruz doğrusu söz konusu danışma toplantısı ile ilgili olarak hazırlanacak raporda neler yazacak?
Raporu yazacak olan Odunpazarı ilçe başkanı "Meclis üyemiz genel başkan ve genel merkez yönetimini eleştirdi. İl başkanımız ise milletvekilimizi korsan miting yapmakla suçlayıp, belediye başkanımızı da buna çanak tutmakla itham etti. Ben de bizzat kürsüye çıkıp, parti içindeki bir grubun referandum çalışması adı altında delege çalışması yaptığını söyledim. Anlayacağınız, Eskişehir'de alınan referandum galibiyeti sonrasında biz yine birbirimizi yiyerek doyduk" mu diyecek?
Yoksa...
"Tüzükten bize ne? Neyin raporunu hazırlayacakmışız? Biz zaten bu toplantıları birbirimiz suçlamak, birbirimizle kavga etmek ve yapılacak kongre sürecinde yerlerimizi muhafaza etmek için yapıyoruz" mu diyecek?

Vallahi merak ediyoruz...
Not: biz bu satırları yazarken, CHP'nin genel başkanı "Kavga edeni kapının önüne koyarım" gibi bir söz söyledi. Anlayacağınız yazıyı gülümseyerek bitirdik.

.....
Biraz da gülmek lazım
Kuyumcuya giren kadın ; 'Şu nikah yüzüğümü kesip bana bir çift küpe yapar mısınız...?' diye sormuş.
Kuyumcu yüzüğü eline alıp bakmış.
Yüzüğün üstünde 'Seni seviyorum' yazıyormuş.
Kuyumcu 'Hanımefendi neden bu yüzüğü kestirmek
... istiyorsunuz? Belli ki bir hatırası var' diye sormuş.
Kadın 'Bu benim nikah yüzüğüm. Kocamdan ayrıldım. Şimdi küpe istiyorum.
'Seni' kelimesi küpenin bir tanesinde 'seviyorum' kelimesi de diğerinde olsun.'
Kuyumcu yine sormuş 'Neden acaba?'
Kadının verdiği cevap :
'İleride böyle cümlelerin bir kulağımdan girip diğerinden çıkacağını göstermek için...!