1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Büyükerşen'in "Aday olacak mısınız?" sorusuna verdiği yanıt...

Büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Es TV'de Cihan Yıldırım'ın 2019 da aday olup olmayacağına ilişkin sorusunu yanıtlıyor.
Büyükerşen "Aday olacağım" ya da "Aday olmayacağım" demiyor...

Bunun yerine...
"Bırakın Allah aşkına... Kehanette bulunan bazı kahve falcıları var. Köşe kadıları arasında... Yokluyorlar, bilmem ne yapıyorlar. Kendilerine iş çıkartıyorlar, eğlence arıyorlar. Kimin yarına çıkacağı garanti, söyler misin bana. Sende, bende, öbürleri de bu işe niyetli olanlarda siyasette oynamak isteyenler de gönlünde yeni yeni çiçekler açanlar da hangimiz yarına çıkacağız? Allah bilir orasını. Kimin ne yaşayacağı, Türkiye nereye gidecek, Türkiye ne olacak? Türkiye sorunlar yumağı içindeki bir ülke Eskişehir'de bunun bir parçası. " diyor...
Ardından da...
"Ben bir belediye başkanlığından ayrılsam şu projeler yerine Eskişehir'i yağmalayacak canavarlar o kadar çok ki... Bütün temennim onlara bu yağmalama, bu rant olmadık yerlere bu şehri götürme gibi cehalet mahsulü bir takım düşünce ve partizanlıklara engel olmak." Diye devam ediyor...
Büyükerşen'in, aday olup olmayacağına ilişkin soruya cevap verirken "Ben bir belediye başkanlığından ayrılsam şu projeler yerine Eskişehir'i yağmalayacak canavarlar o kadar çok ki" demesi, insanların kafasında yeni sorulara neden olmuş...
Bu sözler üzerine insanların kafasında oluşan ilk soru: "Büyükerşen kendisinden sonra Büyükşehir belediyesini AK partinin mi kazanacağına inanıyor?" sorusu olmuş.
İkinci soru ise: "Büyükerşen aday olmadığı takdirde Büyükşehir belediyesini belki yine CHP kazanır ve Büyükşehir belediye Başkanı olarak da ya Ahmet Ataç, ya Kazım Kurt ya da bir başka CHP'li koltuğa oturur. Acaba Büyükerşen kendinden sonra şehri "yağmalayacak canavarlar" derken bunları da mı kastediyor?" sorusuymuş.
Soruların üçüncüsü ise: "Büyükerşen 2019 seçimlerinde kendisinden sonra şehir yağmalanmasın düşüncesiyle mi aday olacak?" sorusu oluşturmuş.
Anlayacağınız...
Büyükerşen televizyonda bir soruyu cevaplandırmış ama, verdiği cevap üç ayrı soru daha ortaya çıkartmış...
.......


Kırmızı ışıkta bile geçmemeleri lazım
Eskişehirspor'da Halil Ünal dönemi başladı.
Kendisinden beklenti büyük.
Allah var kendisi de bu beklentin farkında ve asla "zor" falan demiyor.
Halil Ünal ve yönetiminden beklenti büyük.
Halil Ünal ve yönetimine tolerans bir hayli fazla.
Ancak...
Geçmişte neler yaşandığını bilenlerin her an "Olacağı buydu" deme olasılıkları da son derece fazla.
Görecekleri kötü bir manzara, duyacakları yanlış bir iş, şahit olacakları kötü bir durum, pek çok kişinin "Ne bekliyordunuz ki? Olacağı buydu" demesine neden olacağına adımız kadar eminiz.
O nedenle.
Başta Halil Ünal olmak üzere, Eskişehirspor yöneticilerinin bundan böyle bırakın yanlış işler içinde olmasını ve şaibeye yakın durmasını, kırmızı ışıkta dahi geçme hakları bulunmuyor.
O nedenle...
Görev yaptıkları süre boyunca son derece dikkatli olmaları, gittikleri yerlerden ttun da, oturdukları cemiyetlere kadar ince eleyip sık dokumaları gerekiyor.
Özellikle de işe, geceleri Kızılcıklı'daki yerden uzak durmakla başlamaları gerekiyor.
Çünkü...
Daha ilk günden bu iş dillenmeye başlamış bile...
......

CHP'de 99 seçimleri öncesi yapılan ön seçim değil eğilim yoklamasıydı...
Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşmede ön seçim ile aday belirlenmesi meselesini sormuş ve "Eskişehir'de en son ön seçim 20 yıl önce yapılmıştı" diye hatırlatmıştık.
O sırada yanımızda bulunan gazeteci Vedat Alp müdahale edip "29 yıldan da fazla. En son ön seçim 1991 yılında yapıldı" diye düzeltmişti.
Bunun köşemizde yer almasının hemen ardından Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt aramış ve "Yanlış biliyorsunuz. CHP'de ön seçim 1999 seçimleri öncesinde yapıldı ve ben bu ön seçimde birinci çıkmıştım" demişti.
Kazım Kurt'un sözleri üzerine dün de Vedat Alp aradı.
Kazım Kurt'un yanlış bildiğini söyleyip, "99 seçimleri öncesi yapılan ve Kazım Kurt'un birinci çıktığı seçim ön seçim değil, sınırlı delege ile parti gözetiminde yapılan bir eğilim yoklamasıydı. Yunus Emre İlköğretim okulunda yapıldı hatta. Genel merkez bu eğilim yoklamasının sonuçlarına uydu. Uymaya da bilirdi. Hatta genel merkezin bu sonuçlara uymaması konusunda o dönem çabalar da oldu. Benim kast ettiğim ve 91 parti üyeleriyle hakim gözetiminde yapılan ve genel merkezin de uygulamak zorunda olduğu seçim yöntemidir"
.......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adamın biri otomobiliyle şehirler arası yolda gidiyormuş yol kenarında bir köylünün otostop yaptığını görmüş, yanında bir inek olan köylü geçen araçlara durmaları için el ediyormuş. Durumu merak eden adam köylünün yanında durmuş.
"Hayırdır hemşerim, ne tarafa gideceksin?"
"İlerdeki kasabaya kadar beyim."
"İyi ama bu inek ne olacak?"
"O önemli değil beyim, arka tampona bağlarız o gelir."
Bu duruma pek aklı yatmayan adam köylünün durumuna acıyarak onu arabaya almış. İneği ise köylünün dediği gibi arka tampona bağlamışlar. Araba yavaş yavaş ilerlemiş. Adamın hızlanmaya çekindiğini anlayan köylü: "Sen yürü beyim o gelir." demiş. Bunun üzerine adam hızlanmaya başlamış. 20,30,40 bakmış inek gerçekten geliyor. Adam şaşırmış, 50, 60, 70 bakmış hala geliyor ve inekte hiçbir yorgunluk belirtisi yok. Artık şaşkınlığı iyice artmış ve sinirlenmeye de başlamış. Öyle ya sonuçta bir inek ne kadar hızlı koşabilir ki. Derken adam iyice hızlanmış. Gösterge 120 yi gösteriyor. Dikiz aynasından ineğe bir bakmış ve gülümseyerek köylüye dönüp: "Senin inek yoruldu herhalde baksana dili dışarda."
"Ne tarafa çıkarmış dilini?"
Buna dikkat etmeyen adam tekrar bakar ve "Sol tarafa" der. Bunun üzerine köylü kendinden emin bir tavırla:
"O yorgunluktan değil, seni sollayacak da sinyal veriyor..."

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi