Şu günlerde eğitim anlamında adeta şaka gibi olaylarla karşılaşıyoruz.

Okulların online açılması ile daha ilk gün sistem çöktü biliyorsunuz.

Milli Eğitim Bakanı ise olaya;

“Bu kadar çok talep olmasından dolayı mutluyuz” mantığıyla yaklaştı.

Yani bugüne kadar online sistem okullar için hiç ama hiç hazırlanmamış.

Bakan’ın açıklamaları bu eksiği örtmeye çalışan ifadeler içeriyor.

Söylediklerinden çocuklarımızın uzaktan olsa artık okumak, bilgilenmek ve hak ettiği eğitim hakkını almak isteğini bile tahmin edemediği, göremediği anlaşılıyor…

+++

Oysa, uzaktan eğitimin nasıl yapılması gerektiğini bu ülkeye öğreten bir isim var Eskişehir’de…

Hatta tüm ülke yakınen tanıyor…

“Yılmaz Büyükerşen”

1971’de bu iş için kolları sıvayan ve iki yıl sonra da tüm ülkede hayata geçiren bir isim.

öylesine bir sistem kurmuş, temellerini öyle sağlam atmış ki, aradan geçen tam 50 seneye rağmen, bugün hala tıkır tıkır işliyor.

Ve farklı ülkeler tarafından hala ve hala örnek model olarak alınıyor.

+++

Büyükerşen, uzaktan eğitim sistemini kurarken, elektronik çağdan epeyce uzaktaydı birde…

Bugün ise tam anlamıyla bir dijital çağ yaşıyoruz.

Neredeyse attığımız her adım teknolojiyle şekilleniyor.

Eğitim ihtiyacımız da bundan sonra bu yönde ilerleyecek.

Pandemi bir vesile olsa da, yakın gelecekte uzaktan eğitim modeli ülkelerin en çok başvurduğu sistemlerden olacak.

+++

Malaesef ki, ülkemizin pandemiye rağmen buna hala hazır olmadığını yaşayarak görüyoruz.

Bu nedenle çocuklarımız uzaktan eğitimi, devletin kurduğu sistem yerine, ünlü web programları aracılığıyla almak zorunda kalıyor.

Kuşkusuz bu durum, plansız, programsız ve kayıt dışı bir eğitim sistemini ortaya çıkarıyor.

Ve tüm bu yaşananlara eğitimin başında olan insanlar şaşkınlıkla yaklaşıyor.

“Bu kadar öğrencinin sisteme gireceğini tahmin etmiyorduk” deyip, bir de seviniyorlar.

Akıl alacak gibi değil!

+++

Neyse, lafı yine siyasete doğru sürüklemeyelim.

Söyleyeceğimiz şu;

“50 Yıldır tek bir kere bile tökezlemeden yoluna devam eden açık öğretim sisteminin kurucusu Büyükerşen’in söyledikleri tam da bugün yaşadıklarımızı tarif ediyor.”

Diyor ki Büyükerşen;

 “Güzel ülkemizin büyük sorunlarından birisi de ne yazık ki eğitim sistemimizdeki eksiklikler.

Tüm bunlara bir de pandemi süreci eklendiğinde ülkemizin geleceği ve çocuklarımızın eğitimi konusunda kaygılanıyorum.

Uzaktan eğitimin doğru yöntemler ve sistematik şekilde yönetildiğinde başarıya ulaştığını Açık öğretim Sistemi’ni kurarken deneyimleyerek öğrenmiş birisi olarak,

Bugün binlerce çocuğun eğitime uzak kalması inanın beni son derece üzüyor.

Pandemi sürecini atlattığımızda eğitimden uzaklaşmış veya imkânsızlıklar nedeniyle okuldan soğuyan bir nesil görmek istemediğimizden ihtiyaç sahibi çocuklarımızın ESMEK gibi projelerimizle yanında olacağız”

+++

Bugün biz ebeveynler olarak yaşadığımız psikoloji Yılmaz Hoca’nın anlattığı gibidir…

“Teknoloji çağında, online eğitimin teknolojik altyapısını bile hazırlayamayan bir sistem içinde çocuklarımız eğitim almaya çalışıyor.”

Ve daha kötüsü;

Bugün eğitim kurgusundaki eksiklikleri, yanlışları, yapılması gerekenler yerine “çocuklarımız derse giremiyor” şikayetleri içerisindeyiz.

Bundan daha kötü ne olabilir?

İşte bu yüzden, “ülkemizin geleceği ve çocuklarımızın eğitimi konusunda kaygılanıyorum.” diyen Büyükerşen’e toplumun büyük bölümü olarak katılıyoruz.

çünkü hepimiz o kaygıyı en dibine kadar yaşıyor ve her geçen gün daha da fazla endişeleniyoruz…