Bayram öncesi CHP'deki disiplin komedisini kaleme almıştık.
Eski il başkanlarından Vedat Alp CHP'de disiplin kuruluna verilmek istenmiş, Belediye ve CHP ile ilgili eleştirel yazılarından bir dosya partiye iletilmiş, parti de iki kişilik bir muhakkik tayin ederek, söz konusu yazıları incelemeye başlamıştı.
Olay duyulur duyulmaz, Vedat Alp'in disiplin kuruluna verilmesinin, Büyükşehir kaynaklı olabileceği konuşulmuştu CHP kulislerinde.

BÜYÜKERŞEN "PARTİ MESELELERİNE KARIŞMIYORUM,KARIŞMAYACAĞIM"

Yazının yayınlandığı gün aradı Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen.
Vedat Alp'in CHP'de disiplin kuruluna verilmek istenmesiyle hiçbir alakasının olmadığını söyledi önce.
Ardından da:
-"Partinin hiç bir işine karışmıyorum. Şu sıralar yanlış anlaşılacağı endişesiyle parti binasına bile gitmiyorum. Çünkü hiç alakam olmadığı halde parti ile ilgili her gelişen olay bana endeksleniyor. İyisi mi, en doğrusu kenarda ve hiç bir şeye karışmadan durmak. Zaten böyle bir yoğunlukta parti meseleleriyle uğraşmam da mümkün değil. Söz konusu gazeteci yıllardır beni yazar. Bu güne kadar böyle bir yola başvurmamışım, bugün niye böyle bir yönteme başvurayım ki?" dedi.
Bu gibi, kendisi dışında gelişen ve hep kendisine mal edilen olaylar olduğunu,bu olaylara hiçbir dahli olmamasına rağmen faturanın hep kendi önüne konulmaya çalışıldığını da belirten Büyükerşen "Eğer bu tür olayları birileri benim adımı kullanmak ve siyasi rol çalmak amacıyla yapıyorsa bilemem. Gidip bunu yapanları bulsunlar ve hesabını sorsunlar. Parti çevresinde olup biten her olayı temcit pilavı misali bana getirip yamamasınlar. Çünkü bu mesele artık gerçekten kabak tadı verdi" diye konuştu.

"BENİMLE YATIP BENİMLE KALKAN BİR SÜRÜ İNSAN VAR"

Eskişehir'de ve parti çevresinde kendisiyle yatıp kendisiyle kalkan kişiler olduğunu da belirten Büyükerşen "Benim Milletvekili adayı olup olmayacağımı birileri ağızlarına dolayıp duruyor. Daha seçimlere 8-9 ay gibi bir süre var. Ben aday olurum olmam. Neticede benim karar verebileceğim bir mesele bu.Vakit neyi gösterir bilemezsiniz ki. "Olmayacağım" dersiniz, o zamanki gelişmeler olmanızı gerektirir. "Olacağım" dersiniz, bu defa tersi olur. Bu sadece benim için değil, herkes için geçerli. Ama, bu mesele zaten bugün konuşulacak, tartışılacak ve bu tahminler üzerinden hareketle yorum yapılacak mesele değil. Ama ne yazık ki yapılıyor işte. Birileri sürekli benimle yatıp benimle kalkıyor. Zaten bunu yapmayı da huy ve alışkanlık haline getirdiler." Diyor.

"BENİM ÜZERİNDEN ADAYLIK HESABI YAPANLAR VAR"

Bir de kendi ismi üzerinden Milletvekili adaylığı hesabı yapanların olduğunu konuşmasına ekleyen Büyükerşen "Bu da benim meselem değil. Tamamıyle partinin bileceği ve belirleyebileceği, benim konum itibarıyle de tamamen dışında olduğum bir iş. O süreçte bana sorarlarsa ki, bu bir mahalli seçim olmadığı için soracaklarını da zannetmiyorum ama,
İsmler üzerinde görüş ve tavsiye bildiririm. Bunun dışında önümüzdeki seçimde benim ne bir etkin konumum olur ne de ben bunun olması için uğraş veririm." Diyerek tamamlıyor sözlerini.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Diyorlar ki...
Genellikle CHP'liler arıyor yazdıklarımız ve söylediklerimizle ilgili olarak...
-"Yahu kardeşim CHP'den başka yazacak, eleştirecek başka parti yok mu? Biraz da AK Partiyi falan yazın" diye.
Hatta...
-"Sanki CHP'de olanların daha fazlası AK partide olmuyor mu?" diyorlar...
Haklılar belki...
Ancak...
-AK Parti, henüz parti olmanın gereğini yeni yeni yerine getiren bir parti.
-Biat kültürünün tavan yaptığı...
-Tek adam hükümdarlığının sürdüğü...
-Gerek düşünce gerekse çıkar birlikteliklerinin daha çok geçerli olduğu...
-Demokrasi üzerinde çok da iyi sınav verdiği söylenemeyen...
-Kuruluşundan bu yana, ülkenin bazı değerlerine önem vermediği anlaşılan bir parti sonuçta...
O yüzden...
Belki AK partide tam demokrasinin uygulanmıyor olması, o partiye yakışıyor.
Ancak...
Benzeri durumlar CHP'de yaşandığında, bu durum CHP'ye hiç mi hiç yakışmıyor...
Belki ondandır CHP içinde yaşanan olayların bu kadar çok yazılıp çizilmesi.
Ne dersiniz?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Mesut Hoşcan bir yıl önce söylemişti rotasyon olacağını

Eskişehirspor'da, yönetim içinde görev değişikliği konuşuluyor.
Bazıları bunu "Yönetim içinde huzursuzluk" olarak görüyor.
Galiba, biraz da görevi başka bir yöneticiye devredecek olan isimlerin tavırları,insanları "Yönetim içinde huzursuzluk var" diye düşündürüyor.
Aslına bakarsanın, yönetim içinde yapılacak olan rotasyon yeni bir tasarruf değil.
Eskişehirspor kulüp başkanı Mesut Hoşcan'ın başından beri söylediği bir uygulama.
Hatta bunun ilk şahitlerinden de biriyiz.
Zira...
Geçtiğimiz yıl bereber katıldığımız Es TV'deki programda Mesut Hoşcan, yönetim içinde görev alan isimlerin belli bir zaman aralığında rotasyonla başka görevleri de üstleneceğini, böylece yönetim kurulu üyelerinin büyük bölümünün kulüp içinde her türlü görevi üstlenmek suretiyle her konuda bilgi ve deneyim sahibi olacağını, diğer bir değişle profesyonelleşeceğini söylemişti.
Hatta...
Bu uygulamayı Türkiye liglerinde ilk uygulayan kulüp yönetimi olacaklarını da o programda ifade etmişti Mesut Hoşcan.
O nedenle, Eskişehirspor yönetiminde yapılacak olan görev değişiminin, kulüp içinde bir sıkıntı olarak görülmesi doğruyu yansıtmıyor.
Görevi bırakacak olan isimlerin bunu sanki "sıkıntı varmış" gibi gösterme çabalarına rağmen.