1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Büyükerşen'in yakaladığı, iktidar partisinin 10 yıldır anlayamadığı hassasiyet

Balmumu Heykeller Müzesi büyük sükse yaptı.
Türkiye'de ilkti.
Açılışının üzerinden aylar geçmesine rağmen hala her dakika müzenin önünde kuyruk var.
Daha ilk aylarında yüz binlerce insan gezdi müzeyi.
Önceki gün bu müzeye yeni bir bölüm daha ilave edildi.
Adı "Canlı Tarih Sahnesi"
Burada da Atatürk ve İsmet İnönü'nün silikondan yapılmış android figürleri var.
Ve bu figürler konuşuyor.
Tıpkı canlıymış gibi...
Göreceksiniz bu açılışı yapılan "Canlı Tarih sahnesi" de büyük sükse yapacak.
Çünkü...
Bu da Türkiye'de ilk...
Aslında biraz gerilere gidilirse, Büyükerşen'in bu şehirde niçin üst üste üç kez Büyükşehir belediye Başkanı seçildiği de ortaya çıkıyor...
Tramvay, Yapay Plaj, Korsan Gemisi, Masal Şatosu, Aşk Adası, Gondollar, botlar...
Beğenin beğenmeyin...
Eleştirin, kötüleyin ne derseniz deyin ama...
Neticede Türkiye'de ilk kez yapılan işler bunlar...
Ve en önemlisi de...
En büyük özelliği gururunun okşanmasını beklemek olan Eskişehirlilerin, bunlar sayesinde öyle yada böyle gurur duydukları, "Eskişehirliliği" farklı bir yere koyabildikleri işler...
Büyükerşen Eskişehirlilerin "Övülmeyi ve övünmeyi" çok seven bu hassasiyetlerini iyi yakalamış ve yakaladığı yerden de, Türkiye'deki ilk'leri Eskişehir'e getirerek devam edip işi götürüyor.
İşte bu yüzden...
Büyükerşen'in farkına varıp da buna göre hareket ettiği hassasiyeti göremeyenlerin, açılış töreni yaptığı PTT şubesi bu yüzden bir anlam ifade etmiyor.
Eskişehir'de yaşayanlar...
Bir tarafta, Türkiye'deki ilk'ler varken ve bununla kendilerini farklıymış gibi düşünüp gurur dahi duyarken, diğer tarafta yapılan sulama göleti ve kamu binası açılışlarına itibar etmiyor.
Sonuç olarak:
Büyükerşen bu şehirde yaşayanların hassasiyetlerine yönelik davrandığı , iktidar partisi aktörlerinin de Telekom şubesi açmakla buna karşılık verdiğini sandığı sürece bu şehirde mevcut siyasi görüntü pek değişmez...
Çünkü...
Yukarıda da söylediğimiz gibi Eskişehirlilerin "Hassasiyet" dediğimiz ama aslında "Hastalık" halini alan bir alışkanlığı var...
Eskişehirli:
Diğer ilerde yaşayanlardan daha faklı ve özel olmak, yaşadığı şehirle gurur duymak ve gururunun sürekli okşanmasını istiyor...
Ve ne yazıktır ki...
İş-kur'a yeni bina yapılacak olması bu insanları ayrıcalıklı bir yere koymuyor...
İşin garibi...
İktidar partisinin Eskişehir'deki siyaset mühendisliğini üstlenenler, bu anlattıklarımızı 10 yıldır anlamıyor...
Son söz:
Bu şehirde yaptığınızın size geri dönüşü olacaksa, yapacağınız iş tek olacak. Eskişehir'e özel olacak ve Eskişehirli bu yaptığınızla kendisini ayrıcalıklı hissedip, bununla gurur duyacak.
Bu kadar basit...
Şimdi oturup bir düşünün SGK ya yeni bina yapıldığı için kaç kişi Mahalli seçimlerde getirip oy verecek?
---------------------------------
Erman Gölet aday gösterilmezse...
Önceki akşam açılışı yapılacak olan "Canlı Tarih Müzesi"nin önündeyiz...
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun gelmesini bekliyoruz.
Genel Başkan, aldığı davet üzerine Eskişehir'e gelip açılışı yapmayı kabul etmiş.
Ancak...
Eskişehir'de çok kalamayacağı ve açılışın hemen sonrasında Ankara'ya dönmesi gerektiği için partiye bir karşılama görevi hatta geleceği haberinin verilmesini istememiş.
Buna rağmen...
Kılıçdaroğlu'nun geleceğini gazetelerden öğrenen bazı CHP'liler gelmiş Müzenin önüne...
Genel Başkanın gelmesinin beklenildiği o dakikalarda sohbet bir hayli hızlı.
Hemen her sohbetin konusu da CHP'nin Odunpazarı'nda göstereceği aday ismi üzerinde yoğunlaşmış durumda.
İşte bu sohbet sırasında yapılan bir yorum son derece dikkatimizi çekti.
Yorum; CHP Odunpazarı aday adayı Erman Gölet ile ilgili.
Yorumu yapan da, CHP'liliğini iyi bildiğimiz fakat partide geçmişten bu yana herhangi bir görev üstlenmemiş birine ait.
Söylediği şu:
-"Eğer Odunpazarı'na Erman Gölet aday gösterilmez ise büyük problem yaşanır."
Bu son derece iddialı bir tespit olduğu için hemen nedenini soruyoruz:
-"Çünkü" diye başlıyor iddianın sahibi olan CHP'li...
Ardından da şöyle devam ediyor sözlerine:
-"Çünkü Erman Gölet aday yapıldığında küsecek, kazan kaldıracak diye beklenen diğer isimler, bizzat Büyükerşen'in "Oturun oturduğunuz yerde" komutuyla başlarını önüne eğecek isimler. Zaten aday yapılma ihtimalleri de sadece Büyükerşen'e endeksli olan isimler. Bu isimler öyle arkalarında parti gücü olan isimler de değil. O nedenle Erman Gölet'in aday yapılması halinde diğer isimlerin aday gösterilmemelerinden ötürü yaratabilecekleri herhangi bir olumsuzluk olacağını zannetmiyorum. Ama aynı durum Erman Gölet'in aday yapılmaması halinde geçerli olmayacaktır. Zira, bu gün CHP içinde "Belediyeciler" tabir edilen halkanın dışında ki tüm CHP'lilerin tek temsil adresi Erman Gölet ismi üzerinde toplanmış gibi bir durum var. Bu da Erman Gölet'in aday gösterilmemesi halinde büyük bir sıkıntı çıkacağını çağrıştırıyor. Kaldı ki bu insanlar Büyükerşen'in 'Oturun' dediğinde o'nu dinleyecek ve oturacak insanlar değil "
Yorumu yapan CHP'linin,tüm bunların ardından söylediği bir başka saptama ise kendisiyle ilgili oluyor ve:
-"Ben şimdi bunları söyledim diye sakın ola beni 'Ermancı' falan zannetmeyin. Hiçbir zaman, hiçbir kongrede onunla yan yana gelemedik" diyerek tamamlıyor sözlerini.
Ayaküstü yapılan yorum bu.
Yoruma katılıp katılmadığımız konusunda herhangi bir tespitte elbette bulunmayacağız.
Söyleyeceğimiz tek şey: yapılan yorumun bize son derece ilginç geldiğidir...
-------------------------------------
Kim Rektör olur?
Anadolu Üniversitesi'nde Rektörlük seçimi yaklaşıyor.
Rektör adayları kampus içinde ki çalışmalarını yoğun bir biçimde sürdürüyor.
Seçim günü yaklaştıkça kamuoyunda da "Acaba rektör kim olacak?" sorusunun cevabı aranmaya çalışılıyor.
Hemen herkesin mevcut adaylar arasında kendine göre ve yaptığı değerlendirme sonucu şanslı gördüğü bir isim var.
Ancak...
Genelde yapılan ortak bir değerlendirme de son günlerde bir hayli dillendirilmeye başlandı.
O da şu:
-"Rektörlük seçimlerinde en fazla oyu, geçtiğimiz seçimde en az oyu almış bir isim alır. Seçime avantajla giren aday, bu avantajına rağmen en az oyu alır.Rektör olarak atanan isim ise, bir başka isim olur"
Belki bulmaca gibi oldu ama...
Biraz sakin kafa ile düşünüldüğünde ne denilmek istendiği açıkça ortaya çıkıyor aslında...
----------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Sarışının biri ilkokul öğretmeni olarak staja başlar, çok heveslidir.
Bir gün teneffüs sırasında bütün çocuklar futbol oynarken bir çocuğun oyun alanının sonunda kenarda durduğunu görür. Çocuğun iyi olup olmadığını öğrenmek üzere yanına yaklaşır ve çocuk bir sorununun olmadığını söyler. Bir süre sonra sarışın çocuğun yine tek başına aynı yerde durduğunu görür, içi rahat etmez ve tekrar çocuğa yaklaşarak;
- ''Senin arkadaşın olmamı istermisin?'' diye sorar, çocuk pek hevesli olmamakla birlikte;
- ''tamam'' der.
İlerleme kaydettiğini düşünen sarışın öğretmen;
- ''Bütün çocuklar topun peşinde koşturup oynarlarken sen neden burada duruyorsun?''.
Afallayan çocuk hayretle cevap verir;
- ''Çünkü ben kaleciyim''..

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi