
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
BÜYÜKŞEHİR YASASI!
İl Genel Meclisi Kasım ayı toplantısında,'' Büyükşehir Belediye Yasası'' tartışıldı. CHP'li Meclis Üyesi İshak Gündoğan, bu yasanın imar yönüyle sıkıntı yaratacağını savundu. Kırsal kesimin, bu yasayı kaldıramayacağını ifade ettikten sonra,, " CHP olarak, ilçelerde referandum düzenledik. Halkın yüzde 90'ı büyükşehir yasasını istemiyoruz demişti ama buna rağmen yasa çıktı. Keşke referanduma sizde cesaret etseydiniz" dedi.
Elbette her konuda, halkın fikrinin sorulması sorunların çözümü açısından önemlidir. Çünkü her alanda, halka rağmen başarı elde edilemez ve sorunların çözümü gerçekleştirilemez. Ancak yeni çıkan Büyükşehir Belediyesi Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, pek çok belediyenin kapanmasına da neden olacaktır. O nedenle de ilçe ve belde halkının, mevcut yasaya olumlu bakması beklenemez.
Bazı kesimlere göre, Yasa ile bin 581 belde belediyesinin kapatılması öngörülmektedir. Bu düzenlemenin iki amacı olduğu görülmektedir. Merkezlerde güç kaybeden AKP'nin oylarını artırmak, ikincisi de etnik temelde özerk yönetim modellerinin önünü açmaktır. Tasarı ile il özel idaresinin tüzel kişiliği kaldırılmakta, bu kurumların tüm yetkileri büyükşehir belediyelerine verilmektedir. Vali ve kaymakamların görev ve yetkileri kısıtlanarak, aynı oranda büyükşehir belediye başkanlarının yetkileri artırılacak.
Hiç şüphesiz, Yasa bu haliyle, Türkiye'nin idari yapısını değiştirecek niteliklere sahiptir. Bu yasa tasarısıyla, bölücülerin ve bazı AKP'li yöneticilerin de açıktan tartıştıkları, hatta değiştirilmesini istedikleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 3. Maddesinde, yer alan esaslar, ciddi bir tehdit ve baskının altına alınacaktır.
İl Genel Meclisi AKP'li Meclis Üyesi Dündar Ünlü ise, bu kanun sonucunda büyükşehir belediyesi bütçelerinin daha çok artacağını ve bütçenin yüzde 10'luk kısmının kırsal kesime ayrılacağını kaydetti. Bu para kırsal kesime ne kadar yansıtılır zaman içinde görülecektir. Ancak dereyi görmeden de paça sıvanmamalıdır.
Büyükşehir ve ilçe belediyeleri, mahalleye dönüştürülen köylerde, yörenin geleneksel, kültürel ve mimari özelliklerine uygun tip mimari projeler yapacak ya da yaptıracak. Tüzel kişiliği kaldırılan köylerde görev yapan geçici ve gönüllü köy korucuları, halen görev yaptıkları yerlerde görev yapmaya devam edecek.
Büyükşehirlerde Ulaşım Koordinasyon Merkezi kurulacak. Merkez, büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerindeki her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesini sağlayacak. Merkeze, Büyükşehir Belediye Başkanı, ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'nun görevlendireceği ilgili odanın temsilcisi katılacak.
Büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde, ayrılma yoluyla yeni bir belde kurulmasında, yeni kurulacak belde için aranan 50 binlik nüfus kriteri 20 bine düşecek.
Belediye sınırları içinde, nüfusu, 500'ün altında mahalle kurulamayacak.
Mahalleye dönüşen köylerde, tarım ve hayvancılık amaçlı yapılardaki işletmeler ile bu yerlerde oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak bakkal, manav, berber, fırın, kahve, lokanta, pansiyonlar, büfeler işletme ruhsatı almış sayılacak. Bu işletmelerin bulunduğu binalardan, kanunun yayımlandığı tarihe kadar bitirilmiş olanlar da ruhsatlandırılmış sayılacak.
Diğer bir iddiada, yasa, üretim için kullanılması gereken verimli tarım arazilerinin, kentsel alan kapsamına alınıp arsaya dönüştürülmesinin yolunu açmıştır. Düzenleme ile oluşacak arsa rantı, doğal varlıklarımız üzerinden haksız servet edinilmesine neden olacaktır. Bu durum, bundan sonra köylerde-kasabalarda-küçük ilçelerde yaşayanların, tarım ile geçinenlerin mülkiyetleri üzerinde ciddi tehditler yapacaktır.
Başbakan Sayın ERDOĞAN' ın, gündeme getirdiği, valilerin de seçimle iş başına gelme tartışması, zihinleri karıştırdı. Büyükşehir Yasası ile ilgili kaygıları da artırdı. Çünkü bu kaygıların, en büyük nedeni, Büyükşehir yasası gereği, belediye mücavir alanlarında memurların, belediyeler tarafında görevlendirilmesi, valilerin, halk tarafında seçilmesi, sonucu Türkiye'de, federal yapı gerçekleşebilir düşüncesi ve ülkemizi böler veya Kürt devletinin kurulmasına da zemin hazırlar kuşkularıdır.
Muhalefet sözcüleri, Büyükşehir Belediye Yasası' nın gerekçesi olarak, kırsallarda güçlü olduğunu düşünen AKP'nin, kazanamadığı büyük şehirleri, kazanmayı hedeflediği iddia ediyor. AKP'nin, özellikle başta İzmir olmak üzere, Antalya, Mersin ve Eskişehir'i, bu şekilde bir düzenlemeyle almayı planladığı da iddialar arasındadır.