Ayhan Arslan'ın sahipliğini yaptığı Has hamam ile ilgili uydurma şeytan hikâyesini yazmış;
-"Bu devirde bu tür hikâyelere inananlar var. Böyle saçma sapan hikâyeleri anlatanlara mı kızarsınız, yoksa bu hikâyeye inananlara mı?" diye de yazımızı bağlamıştık.
Netice olarak da...
Bu tür saçma sapan hikayelerin, o kuruma ve Eskişehir'e zarar vereceğini, kasıt amaçlı çıkartılan bu tür hikayelerle, kendi şehrimizi baltaladığımızı da sözlerimize eklemiştik.
Anlatılan hikaye,öylesine konuşulur olmuş ki...
Emniyet müdürlüğü bile önceki gün;
-"Ne söz konusu hamamda böyle bir olay olmuş, ne de olayın kahramanı karakola gelmiş" diye bir açıklama yapma gereği duymuş.
Dün gazeteci arkadaşlarımız, bir de söz konusu saçma şeytan-cin hikâyesinin geçtiği hamamın sahipliğini yapan Ayhan Arslan'a sormuşlar durumu.
Arslan, bu devirde ne yazık ki böyle hikâyelere inananların olduğundan yakınmış önce.
Ardından, kasıtlı çıkartıldığına inandığı bu hikâye nedeniyle müşteri sayısında azalma olduğunu söylemiş.
Devamla da;
-"Bunu çıkartanlar belki beni zor durumda bırakmak istiyorlar. Ancak ben Allaha şükür maddi sıkıntım yok. Ama o işyerinde çalışan insanlar, o insanların aileleri var. Bunu yapanlar, orada çalışan insanları da mı hiç düşünmüyor?" demiş.
Konuşmasının sonunda da...
-"Benim anlayamadığım, bu tür saçmalıklara inananlar, hamamın 5 metre uzağında bulunan ve günde 5 vakit namazın kılındığı Cami yanında böyle şeylerin olmayacağını bilmiyorlar mı?" sözleri dökülmüş ağzından.