4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ÇARDAK HAMAMI

Eskişehir Valisi, Sayın Güngör Azim Tuna, Sivrihisar ilçesinde, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı tarafından, kalıcı eserler projesi kapsamında, yapımı devam eden, Restorasyon çalışmalarını incelemiş! Hangi çalışmaları eserleri inceledi bilmiyoruz ama Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansının, bildiğimiz kadarıyla, ilçede kayda değer bir Restorasyon çalışması yok.
Ancak Sivrihisar' da, 140 varisli, şahıslara ait, Yoğurt Pazarındaki "YENİ HAMAM" istimlâk yapılarak, Restorasyonu yapılacağı söyleniyor. Oysa 27 Mayıs 2004 Tarihli yazımızda, 1175 yılında, UMURBEY, tarafından yapılan, mülkiyeti, Sivrihisar Belediyesi'ne ait olan, tarihi ÇARDAK HAMAMI ve CAMİSİ' nin, harap ve adeta enkaz yığını halinde olduğu belirtmiş, ilgilerden gereğini yapmalarını istemiştik.
Ayrıca aynı yazımızda, " Eskişehir Valimiz, Sayın Güngör Azim TUNA, terk edilen, harap ve perişan halde, en önemlisi de ata yadigârı olan, Çardak hamamı ve ülkemizde, bir benzeri, olmayan, Çardak Hamamındaki caminin, perişan halini görmeli, gereğini de yapmalıdır." demiştik.
Çardak Hamamı ve Camisi ile ilgili yazımızdan sonrada, ilgili kurum/kuruluşlara durum, Eskişehir valiliği tarafında bildirilerek, gereğinin yapılması istenmişti. Çardak ve Camisi' nden öncelikle sorumlu olan, Sivrihisar Kaymakamlığı ve Sivrihisar belediyesi de durumdan, haberdar edilmiş, gereğinin yapılması istenmişti.
Valimiz Sayın Tuna, geçen hafta Sivrihisar' a, ziyaret ettiği halde, neden "ÇARDAK HAMAMI VE CAMİSİNİ" yerinde görmedi. Veya Kaymakam ve Belediye Başkanı, ÇARDAK HAMAMI VE CAMİSİ" ni, incelemesi için, niçin hatırlatmadılar, bilinmez ama ülkemizde, her istek, işlem, vaat, söylemlerde kalıyor.
Öte yandan 140 varisli, YENİ HAMAM" istimlâk yapılmasından ve , Restorasyonundan önce daha merkezi olan, 6 varisli 300 yılık, "KUMA HAMAMI" nın, özellikle de Sivrihisar Belediyesi' nin, sahibi olduğu, üstelik ülke ve Sivrihisar ekonomisine katkıda bulunacak olan ve insanımızın da sağlık bulacağı, ÇARDAK HAMAMI " nın, Restorasyonun, yapılmaması, dikkat çekicidir.
Hatırlıyorum da Eskişehir valilerimizden, Sayın Ali Fuat GÜVEN, Sayın Sami SÖNMEZ, Sayın Kadir ÇALIŞICI ve Sayın Mehmet KILIÇLAR' a, ilettiğimiz, her sorun, çözüme ulaştırıldı. Hatta Sayın ÇALIŞICI, yatırımcı İl Müdürleri ile birlikte, Sivrihisar' a, giderek sorunları yerinde görmüşler ve çözümler üretmişlerdi.
Sivrihisar'la ilgili anıları ve gerçekleştirdikleri hizmetleri, hala hafızalarımızdadır.
Eskişehir, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı, Sivrihisar' da, ne kadar kalıcı eserlerle ilgili projesi var, bilmiyoruz ama "ÇARDAK HAMAMI" ve "CAMİSİ' nin bir an önce Restorasyonunu yapılması zorunludur. Tarihi yeni hamam, kişiler aittir. Oysa Çardak hamamı ve Camisi, millet malıdır. Millet malını korumakta, halkın olduğu kadar, öncellikle de Eskişehir ve Sivrihisar' daki ilgilerin görevidir.
Şayet Eskişehir, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı, ÇARDAK HAMAMI" nı, Restorasyonun gerçekleştirmiyorsa, Sivrihisar Belediyesi, kendi imkânları ile hamamın, ya Restorasyon çalışmasını yapmalı, ya da yapacak, iş adamlarına, tahsisi için şartlarını belirleyerek, netlik kazandırmalıdır.
Şu bir gerçek ki 1175 yılında UMURBEY, tarafından gerçekleştirilen Çardak Hamamı enkaz halindedir. Hicri 657 Miladi 1259 yılında, Türkmen Bayındır Boyu Beyi, Emir Seyfettin Kızıl tarafından yaptırılmış olan, Türkiye'de, eşi ve benzeri bulunmayan Cami ise Restorasyonu yapılmasına rağmen, haraptır. İlgilenen, hiçbir makamda yok. Camideki rutubet ve kazı büyük zarar vermiştir. Tedbir alınmazsa, caminin yıkılması kaçınılmazdır.
İnanıyoruz ki Eskişehir valimiz Sayın TUNA, Sivrihisar ziyaretinde, hatırlasa veya ilgiler tarafından hatırlatılsa, torunlarımızın emaneti olan, Çardak Hamamı ve camisinin, harap ve enkaz halini, yerinde görür, gereğini de yapardı. Ancak olmadı. Valimiz, Sayın TUNA, ya çardak hamamı ve camisini, yerinde görmeli, ya da ilgileri, harekete geçirmelidir. Şayet tedbir alınmazsa, tarihi eserler, kısa zamanda yok olacaktır.
Devletin, sahip olduğu taşınır ve taşınmaz, varlıklarını korumak, halkın ve ilgillerin en kutsal görevdir. Bu nedenle de halk ve kamu kurum/kuruluşlarındaki ilgililer, devlet malını korumaktan sorumludurlar.
Ayrıca kamuya, yani toplumun bütününe ait, mal ve değerler, yöneticiler açısından olduğu kadar, bireyler açısından da birer emanettir. Her birey, doğrudan veya dolaylı olarak, kamu malının korunmasından ve yerli yerince kullanılmasından, sorumludur. Yüce dinimizin, insana yüklediği en önemli sorumluluklardan biri de emanete sahip çıkmak, ona hıyanet etmemektir. Kamu malının korunması da bu kapsamdadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi