
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Çatı aday, diğer muhtemel aday isimlerinden ve Büyükerşen'den daha mı nitelikli?
Yılmaz Büyükerşen, CHP'nin muhtemel Cumhurbaşkanı adayları arasındaydı.
Belediye Başkanları toplantısının yapıldığı son güne kadar da ismi, Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanacak isimlerin başında geliyordu.
Hafta sonu Eskişehir'de olan CHP lideri Kılıçdaroğlu, aday konusunda herhangi bir isim telaffuz etmedi.
Büyükerşen'in aday gösterileceğine dair herhangi bir ipucu da yoktu konuşmasında.
Bir gün sonra açıkladı Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayını.
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun çatı adayları olduğunu ilan etti.
Pek çokları gibi, bizim de tanıdığımız bir isim değildi İhsanoğlu.
Şöyle bir araştırma yaptık ki, CHP'nin Çatı Aday olarak gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, sevin sevmeyin ama, ismi muhtemel adaylar arasında geçen Yılmaz Büyükerşen'den daha da nitelikli bir isim olmadığı kanaatine vardık.
Şimdi şu soruyu sormak lazım:
-"CHP'nin çatı adayı olarak ilan ettiği Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, Yılmaz Büyükerşen'den ne farkı var?"
Hemen söyleyelim. Tek fark, Yılmaz Büyükerşen'in İslami yönünün olmaması, buna karşılık, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun da en belirgin özelliğinin, İslami yönü olması.
Bu da açıkça gösteriyor ki:
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığını Tayyip Erdoğan'a kaptırmamaya öylesine kilitlenmiş ki, partisindeki çıkabilecek tepkileri kabullenmek pahasına, muhafazakâr kesimin oyunu almaya yönelik nitelikte bir adayda karar kılmış.
Hâlbuki:
-Beğenin beğenmeyin Yılmaz Büyükerşen 4 dönem farklı kesimlerden oy almayı başarmış biri.
-Eskişehir dışında kendi ismiyle muazzam bir algı yaratabilmiş de bir isim.
-Arkasında, bugüne kadar kimseye nasip olmamış bir medya desteğini de yıllardır tutabilmiş biri.
Dahası...
-Siyasetçi kimliğinden çok, başka yönleriyle tanınan bir isim.
Tanınırlıksa mevzu, Ekmeleddin İhsanoğlu'ndan daha çok tanınır olduğu ortada.
Kariyerse, O'ndan eksik kalan bir yanı yok.
Akademisyenlikse söz konusu olan, sonuçta Büyükerşen de "Prof" titri taşıyan biri.
Yaş ise mevzu, aday gösterilen isim Büyükerşen'den 7 yaş küçük.
Aday gösterilmesi halinde CHP ve MHP içinde, tepki anlamında bir durumun söz konusu olması da mümkün değil.
Buna rağmen...
Bırakın ismi Cumhurbaşkanı adayı olarak geçen Abdüllatif Şener, İlhan Kesici, Deniz Baykal, gibi isimleri bir yana, Yılmaz Büyükerşen'in dahi aday gösterilmeyip, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aday yapılmasının arkasında yatan tek bir gerçek var...
O da, "muhafazakâr kesimin oyunu almak ve ne kadar kabullenilmeyip, eleştirilse de, bir aday isimi üzerinde mutabakat sağlanabildiğini kamuoyuna gösterebilmek"
Sonuç olarak...
Bugün için daha iyi seçenekler varken, Ekmeleddin İhsanoğlu, CHP ve MHP'nin çatı adayı olarak ilan edildi.
Muhafazakar kesimin oylarına alabilme ve tarihi uzlaşı sağlayabilme adına belirlenen bu isimin, her iki partide de, tam anlamıyla kabullenilmesi çok kolay olmasa gerek.
Ancak...
Önemli olan, algının yarın nasıl şekilleneceği.
Bakarsınız, arkasında Türk siyasi tarihinin en önemli uzlaşılarından birinin üzerinde toplandığı bu isim, yarın Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturuverir.
.......
Aday gösterilemezse neden gösterilmez? Demiştik ya...
Bundan birkaç gün önce Yılmaz Büyükerşen'in Cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin bir yazı kaleme almıştık.
Bu yazıda...
CHP'nin çatı aday olarak Yılmaz Büyükerşen'i aday gösterme ve göstermeme nedenlerinin olduğunu sıralayıp, önce niçin Büyükerşen'in aday gösterilebileceğini n gerekçelerini anlatmış, ardından da Niçin aday gösterilmeyeceğinin gerekçelerini alt alta yazmıştık.
Bunu yazarken de;
"CHP Büyükerşen'i şu nedenlerle aday göstermez" yorumunda bulunup, konuyu şöyle bağlamıştık.
-Göstermeyebilir, çünkü Büyükerşen'in tüm ülkede oy kullanılacağı düşünüldüğünde, tanınırlık oranı düşük kalabilir.
-Göstermeyebilir, çünkü Büyükerşen aday olup geri dönememesi halinde, CHP Eskişehir'i AK partiye teslim etmiş olur.
-Göstermeyebilir, Büyükerşen'in yaşı handikap teşkil edebilir.
-Göstermeyebilir, kendisi aday olmak istemeyebilir.
-Göstermeyebilir, hakkında devam eden dava adaylık sürecinde etkili olabilir.
Meğer, hiçbiri değilmiş aday gösterilmeme kriteri.
Meğer, CHP'nin çatı adayı haftalar öncesinden belli olmuş.
Meğer, Büyükerşen'in ve diğer muhtemel isimlerin aday gösterilmeme nedenlerinin başında, İslami herhangi bir yönünün olmaması etkiliymiş.
.......
Görsem, döndü dolaştı yine gündeme geliyor anlaşılan...
Görsem'e ait arsanın el değiştirdikten sonra yapılan imar değişikliği ile Eğitim alanına dönüştürülmesi konusu çok konuşuldu.
Öyle ki, artık "Görsem" denildiğinde hemen herkes konunun ne olduğunu bilir hale geldi.
Yine de bilmeyenler için özetlemekte yarar var.
Görsem, yani Görme Engelliler Derneği'ne ait Ertuğrulgazi mahallesinde bir arazi var.
Bu arazi, Büyükerşen'in başkanlığını yaptığı bir Vakfa satılıyor.
Bu vakıf da hisselerinin bir bölümünü, başka bir şirkete devrediyor.
Sonra da söz konusu arazi imar plan değişikliğiyle Eğitim alanına dönüştürülüyor.
Plan notuna da, İlk, Orta ve Lise şartı getiriliyor.
Ve tüm bunların ardından, söz konusu arazi üzerinde bir özel okul inşaatı başlıyor.
Olay kısaca anlattığımız gibi.
Ve bu yaşanan olay çokça konuşuldu Eskişehir'de.
Yapılanların yasal ama etik olmadığı da hemen herkes tarafından ifade edildi.
Tabi söz konusu olay bununla da sona ermedi.
Okul inşaatı yükselirken, okul binası yanındaki arazilerin kamulaştırıldığı iddiası gündeme geldi.
Söylenilenlere bakılırsa, aynı iddialar, arsa sahipleri tarafından Cumhurbaşkanı'na kadar iletilmiş.
-"Arsalarımız zorla istimlâk ediliyor" dilekçeleri üzerine Cumhurbaşkanlığı ilgili kuruma "Olayı inceleyin" talimatı veriyor.
Olayı inceleyen kurum, olayı inceledikten sonra bir başka kurumu görevlendiriyor ve o kurum da Eskişehir Büyükşehir Belediyesine, bu kamulaştırmaların yeniden gözden geçirilmesi için resmi yazı gönderiyor.
Sonuç olarak...
Eskişehir kamuoyunu uzun süre meşgul eden ve çok konuşulan Görsem olayının dönüp dolaşıp yine Eskişehir gündemine gelecek gibi bir durum var.
......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Temel dünya turuna çıkar ve yolu Canada'ya da düşer.
Kırk yılda bir Karadeniz'de hamsi avlamaktan daha değişik bir fırsat çıktığını düşünerek buz tutmuş bir gölde, buzu kırıp balık tutmaya özenir. Oltasını ve takımlarını alarak işe koyulur.
Tam buzu kıracakken, insanın içini titreten bir ses duyulur:
- Oğlum burada balık yok!
Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler,
- Burada balık yok dedim sana...
Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir:
- Tanrım, sen misun yoksa?
Ses yeniden duyulur,
- Hayır oğlum, ben buz hokeyi stadının spikeriyim.