Çav bella…

Günlerdir Muğla Akbelen’de katliam yaşanıyor.

Ormanlar yok ediliyor!

Cennet yok ediliyor!

Ağaçlar öldürülüyor!

Köylüler direniyor!

Tek bir istekleri var:

“Ağaçlarımızı kesmeyin!”

Katliam istemeyen köylülere “şiddet” uygulanıyor.

Jandarma kapatıyor bütün yolları…

Köylülere biber gazı sıkılıyor, tazyikli su sıkılıyor.

Birçok kişi hastanelik oluyor.

Ölümden dönüyor.

Gözaltılar bitmiyor.

Köylüler direnmeye devam…

Yolun ortasına oturuyor:

“Ağaçlarımızı kesmeyin!”

Sonra…

Ağaç kesimini engellemek için jandarma barikatına doğru yürüyor.

Buna da izin yok!

Biber gazı sıkılıyor, cop ve kalkanlarla müdahale ediliyor.

Kadınlar “vurma” diye bağırıyor.

Biz ormanları bırakıyoruz.

Kadınlara yanıyoruz.

“Cop kullanma” diye bağırıyor.

Köylülere kavruluyoruz.

Günlerdir yanıyoruz, yanıyoruz, yanıyoruz.

Ağaçlara sarılarak koruma çabalarına karşın kolluk güçlerini de arkalarına alarak ormanı maden sahasına dönüştürmek amaç…

Hızarlı motor sesleri yükseliyor Akbelen’de…

Biz hem ormanlara, hem kadınlara, hem köylülere ağlıyoruz.

Elimizden gelen tek şey ne mi?

Hem ağlıyoruz, hem yanıyoruz, hem mırıldanıyoruz:

“İşte bir sabah uyandığımda…

Çav bella, çav bella…

Çav bella, çav, çav, çav… “

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi