Türkiye topraklarının, %27'si ormanlarla kaplıdır ancak, ormanlarımızın yaklaşık % 50'si bozuk niteliktedir. Bu sebepten dolayı, Çevre ve Orman Bakanlığı bozuk ormanları rehabilite etmek ve ülkenin toplam kara alanının %30'unun, ormanla kaplanmasını sağlamak amacıyla ulusal seferberlik kampanyası başlatmıştır.
İklim değişikliği, çölleşme ve küresel ısınmayla mücadelede, en etkili yol fidan dikmektir. Bakanlık tarafından askeri birliklere, belediyelere, köy tüzel kişiliklerine, okullara, resmi kurumlara ve halka fidan dağıtmak suretiyle çeşitli kampanyalar düzenleniyor.
Eskişehir, Orman Bölge Müdürlüğü ve İl Çevre ve Orman Müdürlüğü de bu seferberliğe katıldı. Ancak her iki kurumuzda, "ağaçlandırma çalışmalarında " Toplum Katılımı " ve "Ortak Payda" , Takım Ruhu" ve "Ortak Akıl" gibi kavramları icraatlarına hakim kılarak son yıllardaki ağaçlandırma çalışmalarında başarılı performans sergiliyor.
Pazartesi günü "Kaymaz Altın Madeni Yatağı" ile ilgili görüşme yapmak üzere, İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne ziyaret ettik. Çevre ve Orman Müdür Sayın KARAKAYA ve Müdür Yardımcısı Sayın UZUN, Kaymaz Altın Maden yatağı ile ilgili konulara ve bu alandaki mevzuata, hâkimiyetleri ile dikkat çektiler
Her iki yöneticimiz de, Eskişehir'de açık işletmecilik sonucu oluşan arazi bozukluları, yeraltı işletmeciliği sonucu oluşan tasmanların doğurduğu sorunlar, maden üretimi ve işletimi sırasında ortaya çıkan sıvı gaz ve katı atıkların neden olduğu, çevre sorunları ve her müracaatla ve CED raporların ile yakında ilgileniyorlar. Çevreye zarar verecek, hiçbir işletmeye de rıza göstermedikleri gibi, izin de vermiyorlar.
Sayın KARAKAYA, faktörler ne kadar değişse de değişen koşullara uyabilen ve insanlarla da iyi ilişki kurabilen bir yöneticimiz. Bir yöneticinin, sahip olması gereken bilgi, deneyim, önsezi, işinin başında olma, yetki ve sorumluluk trafiğini doğru yönlendirme, ekibini motive edebilme, başarı ve başarısızlıkları birlikte paylaşabilme gibi meziyetlere de sahiptir. Görüşme de dikkat ettik. İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, çevre ve ağaçlandırma ile ilgili yeni strateji ve politikalar oluşturmuşlar.
Sayın KARAKAYA' ya göre, çevre ve ağaçlandırma ile ilgili çalışmaların doğru yapılıyor olması yeterli değildir. Aynı zamanda, doğru işlerinde yapılıyor olması da gerekir. .
Diğer yandan ziyarette, Sayın KARAKAYA' nın, öğrencimiz olan Şube Müdürü Sayın Emine Boza'dan, övgü ile bahsetmesi, şahsım için ayrı bir mutluluk oldu.
Elbette Sayın KARAKAYA ve ekibinin işi, hiçte kolay değildir. En önemli sorun, çevre mevzuatıdır. Tespit edebildiğimiz kadarıyla, Çevre ile ilgili 81 kanun, 6. K.H.K,32 Uluslar arası sözleşme, 37 tüzük, 28 yönetmelik olmak üzere toplan 184 hukuki düzenleme var. Ayrıca arazi ve toprak kullanımı konusunda 64, hava kirliliği konusunda 37, Flora ve fauna konusunda 45, tarihsel çevre konusunda 9, Nükleer kirlenme konusunda 9, gürültü ve trafik alanında, 10 ve daha pek çok düzenleme vardır. Üstelik sanayinin gelişmesi ile birlikte Eskişehir'de çevre sorunlarında giderek artış göstermektedir. Bunca çevresel mevzuat yetersiz kaldığı gibi, Politik ve elit güçlerde, çevre sorunlarını çözmede en büyük engeldir. Ayrıca çevre mevzuatı hazırlanırken, ülkemizde enerji, hammadde kaynaklarının durumu, sanayi ve tarımın yapısı dikkate alınmamıştır. Maalesef merkezi idare ile yerel yönetimler arasında, çevre koruma görev ve sorumluluklarının çizgisi ayırt edilmediği gibi kurum/kuruluşlar arasında da yetki ve sorunluluk kargaşası da vardır. Ülkemizde, finansal kaynakların kısıtlı olması, makro ekonomik kararlar, politik istikrarsızlık, özellikle de bürokratik düzensizlik, çevresel korumada en büyük sorundur.
Ülkemiz ve Eskişehir' de, çevre ile ilgili mevzuat, yetki ve sorumluluk kargaşasına rağmen, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, mükemmel performans sergiliyor. Özellikle de Eskişehir genelindeki, ÇEVRE EĞİTİMİ" ne, öncelik tanıması, bu alanda, tüm kesimlerle işbirliği yapması. Özellikle de Sayın KARAKAYA' nın Eskişehirli olması, en önemlisi de bölgeyi çok iyi tanıması, Eskişehir' de, çevrenin emin ellerde olduğunun da bir tescilidir.
Eskişehir'de, "EĞİTİM" yolu ile çevre koruma bilincinin toplumun tüm bireylerine yerleşmesi için her kesim gayret ve caba göstermelidir. Özellikle de sanayileşme, tarımda modernleşme ve kentleşme sürecinde, çevrenin dikkatte alınması ve gözetilmesi de şarttır. Çünkü çevre torunlarımızın, bize emanetidir. Gidebileceğimiz başka bir Türkiye ve Eskişehir'de yoktur. Sayın KARAKAYA ve ekibi, bunun bilincindedir. . Kutluyoruz...