
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
CHP de kim kimi destekliyor?
Cumhuriyet Halk Partisi'nde Odunpazarı için büyük bir yarış var...
Yarışı yapanların başında aday adaylığını ilan edenler geliyor.
Bugüne kadar 4 isim çıkıp aday adaylıklarını ilan etti.
Bir de aday adaylığını ilan etmeyen ancak, memuriyetten ya da Genel Merkez yöneticiliğinden dolayı aday adayı olacağına kesin gözle bakılanlar var.
Yani...
Nereden baksanız CHP'de Odunpazarı için aday adayı sayısı 5'i, 6'yı bulacak gibi...
Aday adaylığını ilan eden ve aday adayı olması beklenen bu isimlerden bazıları Genel Merkeze, bazıları ise Büyükerşen'e güvenir pozisyonda.
Gelinen noktada hangi aday adayını kimin desteklediği de yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.
Örneğin:
CHP İlçe yönetimi aday adaylarından Erman Gölet'i açıkça destekliyor.
Keza...
CHP il yönetimi de önceki gün Erman Gölet'in adaylığını destekler bir karar alıp, rapor halinde Ankara'ya gitmesini sağlamış.
Milletvekili Süheyl Batum da aday adaylarından Erman Gölet'i destekleyenler arasında.
Öte yandan...
Milletvekili Kazım Kurt ile Parti Meclisi üyesi Gaye Usluer'in aday adaylarından Erdal Caferoğlu'nu desteklediği söyleniyor.
Bunun yanı sıra bazı meclis üyelerinin de aday adayı Caferoğlu'nun yanında yer aldığı biliniyor.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç aday adaylarından kimi desteklediğini pek hissettirmiyor ama, Ayhan Kavas ve Erman Gölet'e çok da sıcak bakmadığı biliniyor.
DSP'den CHP ye geçen bir grubun sıcak baktığı aday adaylarından biri Ayhan Kavas olurken, Belediyeye yakın isimler her ne kadar aday adaylığını memuriyetten dolayı açıklamasa da Nur Süllü'ye destek veriyor...
Sonuç itibarıyla CHP'de aday adayları etrafında gruplar oluşmaya başladı.
Kimin aday olarak kimi desteklediği ortaya çıkıyor.
Kimi desteklediği bugüne kadar ortaya çıkmayan tek bir kişi var o da Yılmaz Büyükerşen.
Bugüne kadar işaret ettiği bir isim yok Büyükerşen'in.
Merakla vereceği karar bekleniyor.
Gelinen durum açıkça gösteriyor ki...
Onun vereceği karar sonrasında, kimin kimi desteklediğinin de pek önemi kalmayacak gibi...
.....
Keşke o da uçabilseydi sıcak memleketlere...
Önceki gün Organize Sanayi Bölgesinde ki işyerimize gidiyoruz.
Bir ara gözümüz gökyüzüne takılıyor.
Yüzlerce göçmen kuş dönüp duruyorlar.
Sağdan soldan gelenlerin eklenmesiyle kuşların sayısı arttıkça artıyor.
Belli ki toplanıyorlar. Her yıl olduğu gibi sıcak memleketlere kanat çırpacaklar.
Bir süre izliyoruz araçta giderken havada süzülüşlerini.
Biraz sonra o da ne! Yolun ortasında bir leylek.
Hiç kıpırdamadan oturmuş vaziyette.
Yanından araçlar geçiyor ama o oturduğu yerde kala kalmış.
-"Belli ki yaralanmış" diyoruz kendi kendimize.
Hızlı gelen bir aracın ezme tehlikesi de var.
Çekiyoruz aracı kenara, alıp orta refüj üzerinde ki çim alana bırakıyoruz.
Kanadı kırılmış.
Son derece çaresiz.
Hemen aklımıza bölge itibarıyla en yakın Belediye Olan Odunpazarı geliyor.
Arıyoruz İsa Akgün'ü "burada yaralı bir leylek var. Ne yapmalıyım ne olur bir şeyler ayarla" diye.
-"Kıpırdama oradan hemen hayvan barınağından ekip gönderiyorum" diyor İsa Akgün.
Başlıyoruz beklemeye ekibin gelmesini.
Bir ara yerde çaresizce yatan leyleğin de bizim de gözümüz yukarıda sıcak ülkelere gitmek için son dönüşlerini yapan kuşlara takılıyor.
İçimiz burkuluyor.
Kendi kendimize "Onlar gidiyor ama bu en az bir yıl burada olacak" diye geçirirken geliyor Odunpazarı ekibi.
Alıp götürüyorlar yaralı leyleği...
Akşam saatlerinde bir haber alıyoruz ki, tedavi edilmesi için çaba harcadığımız Leylek ölmüş.
Ne bizim ne de Odunpazarı Belediyesinin anında müdahale çabası yeterli olmamış.
Üzülüyoruz tabii.
-"Keşke yaşasaydı. Seneye diğer kuşlara katılırdı" diyoruz...
Keşke yaşasaydı...
Bundan sonra onun için yapacak bir şey yok ama, O'nu yaşatmak için Odunpazarı Belediyesinin çabası en azından bir Teşekkürü hak ediyor...
......
Taraftardan ve Mesut Hoşcan'dan cevap geldi...
Eskişehirsporlu bir taraftarın dikkatini çekmişti konu...
-"Eskişehirspor Kulüp başkanı Mesut Hoşcan da tıpkı yabancı futbolcular gibi Sağ elini kalbinin üzerine koyarak İstiklal marşına eşlik ediyor" diye yolladığı mesajı bu köşede yayınlamıştık.
Aynı taraftar mesajında...
-"Sadece Başkan da değil. Maça çıkan takım oyuncuların ellerinden tutan çocuklara da dikkat ettim. Onlar da tıpkı yabancı futbolcular gibi İstiklal marşını ellerini kalbinin üzerine koyarak dinliyorlardı" demişti.
Biz de...
-" Eğer durum söylenilen gibiyse yanlış yapılıyor.
Zira...
İstiklal marşı "Hazır ol" vaziyette ve Türk Bayrağına dönülerek yapılır...
Yabancılar nasıl dinlerse dinlesin..." yorumunda bulunmuştuk...
Önce, ismini vermediğimiz Eskişehirsporlu taraftardan ikinci bir mesaj aldık...
-"Siz yazınızda 'Eğer durum söylenilen gibiyse' demişsiniz. Bakın söylenilenin ne kadar doğru olduğunun ispatı" diyerek bir fotoğraf göndermiş.
Fotoğrafta Mesut Hoşcan'ın üç maçta da Milli Marş dinlerken elinin kalbinde olduğu görünüyor.Aynı fotoğrafta, seremoniye çıkan küçük çocukların da Milli Marşı tıpkı yabancı futbolcular gibi elleri kalbinde dinlediği açıkça görünüyor.
Hemen ardından Eskişehirspor kulüp başkanı Mesut Hoşcan aradı...
Önce "Söylediklerinde haklısın" dedi
Ardından da...
-"Ben, özellikle yabancı futbolculardan bir şey rica ettim. Milli Marşımızın bizim için önemli olduğunu, Marş okunduğu sırada hareket etme, sakız çiğneme gibi hareketlerin yapılmamasını, bunun hoş karşılanmadığını ifade ettim. Hatta 'kendi Milli marşınız gibi dinleyin' uyarısında bulundum. Onlar da, Milli Marşımız çalarken ellerini kalplerinin üzerine koydular ve ciddi şekilde Milli marşı dinlediler. Ben de onların bu hareketi üzerine onlara aynı hareket ile bir anlamda mesaj vermek istedim. Kesinlikle başka bir düşünce içinde değilim. Ama benim bu yaptığım sadece iyi niyet çerçevesinde bir hareketten ibaret. Ama hikaye bilinmediği için dışarıdan yanlış anlaşılabiliyor. Bundan sonra daha dikkatli davranacağım" dedi.
Mesut Hoşcan, seremoniye çıkan çocukların da Milli Marş sırasında bu hareketi yapmamaları için uyarılacağını sözlerine ekledi...
.......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adamın otomobili arıza yapar, dağın başında kalakalır. Açar motorkapağını, arızanın nerede olduğunu anlamaya çalışır.
Derken arkadan bir ses: "Platine bak, meme yapmıştır."
Döner bakar; bir eşek. Şaşkın şaşkın bakarken eşek tekrarlar:
"Aptal aptal suratıma bakacağına, platine bak diyorum sana; meme yapmış."
Adam dehşete düşer ve kaçmaya başlar. Deliler gibi koşarken karşısına bir köylü çıkar:
"Hayrola hemşerim, peşine ayı mı düştü?"
"Ne ayısı yahu, yolda arabam bozuldu, onunla uğraşırken bir eşek gelip konuştu."
"Ne dedi?"
"Ne demek ne dedi. Sana benimle konuştu diyorum... Platin meme yapmış" dedi.
"Bakma sen ona. O otomobil motorundan anlamaz, sadece traktör motorunu bilir."