-CHP, aday adayı olacaklar için ders programı koydu ve "Bu derslere katılmayanlar kesinlikle aday yapılmayacak" dedi.
Buna inanan CHP'liler okul çocukları gibi ders salonlarına koşturdu. Listeler bir açıklandı ki, içlerinde derslere katılmayan bir sürü insan var.
-"Parti yönetiminde olanlar adaylık için şu tarihe kadar görevlerinden istifa etmek zorundadır" dedi CHP.
Verilen son tarih geçmesine rağmen 4 parti yöneticisi istifa edip, aday adayı oldu. Kimse ses bile çıkartmadı.
-"CHP Eskişehir'de Odunpazarı adayını Anket yoluyla belirleyecek" sözü verdi...
Anket yapıldı mı yapılmadı mı bu gün dahi hala bilen yok...
-"CHP Odunpazarı adayı, anket sonucunda kim çıkarsa o olacak" denildi...
Olmadı. Mevcut aday adayları dışında başka bir isim aday gösterildi.
-"CHP olarak ilke kararımız var. Milletvekilleri ilçe Belediye Başkan adayı yapılmayacak" dedi bizzat genel başkan.
Bu da olmadı. Zira, Milletvekili Kazım Kurt, Odunpazarı ilçesine aday yapıldı.
-"Anketten çıkanların aday yapılacağının güvencesi bizzat benim" dedi Genel Başkan Kılıçdaroğlu...
Bakın görün ki, Odunpazarı'nda ankette ismi bile olmayan sürpriz bir isim aday gösterildi.
-"Odunpazarı'na çok yakışıklı biri aday olacak. Bu kesinlikle Kazım Kurt olmayacak" dedi Kazım Kurt...
Ancak gelin görün ki, Odunpazarı adayı oldu.
-"Anketten Erman Gölet çıktı. Adayımız o'dur. Partimiz tükürdüğünü yalamaz" dedi Milletvekili Süheyl Batum...
Bu sözleri söylemesinin üzerinden iki gün geçmedi ki, Odunpazarı adayı olarak milletvekili Kurt'un ismi açıklandı.
-"Eğer Odunpazarı adaylığında anketten çıkan sonuç uygulanmazsa istifa ederim" diyen İl başkanı Nihat Çuhadar önce istifa ettiğini açıkladı.
Ne olduysa üç gün sonra Nihat Çuhadar eski il başkanlığı görevine döndü.
Kısacası...
Söylenenlerin havada kaldığı, verilen sözlerin tutulmadığı, "Olacak" denilen hiçbir şeyin olmadığı bir seçim öncesi süreci yaşadı CHP Eskişehir'de.
Şimdi yeni bir seçim var...
Dün Eskişehir'de olan CHP Genel başkanı, il başkanlarının isteği doğrultusunda ön seçim sözü vermiş.
Ne diyelim?
Belki bu seçim öncesinde verilen sözlerin tutulduğu bir seçim süreci yaşanır CHP'de...
****************************************

Eskişehir, AK parti Genel Merkezinin gözetimi altında.

AK parti Genel başkan yardımcısı Abdülhamit Gül Manisa'da Belediye Başkanlarıyla toplantı yapmış.
Manisa, Eskişehir ve Hatay büyükşehir belediyelerinin, belediye başkanlıklarını kaybetmelerine karşın, meclis çoğunluğunun AK Parti'de olması nedeniyle kendileri açısından ayrı öneme sahip olduğunu ifade etmiş konuşmasında Abdülhamit Gül.
Ardından da...
"Başkan yardımcılarımızla meclis çoğunluğu bizde olan Hatay, Manisa ve Eskişehir'de çok özel bir gayret gösteriyoruz. Yakın bir zamanda, sadece bu merkezlerle ilgili grup kararların nasıl alınması, teknik destek ve diğer konularla ilgili genel merkezimizle konuştuk. İlk fırsatta bu 3 ilimizle ilgili önce mahallinde, sonrasında genel merkezimizle olmak üzere bizim sürekli olarak gündemimizde." Demiş.
Görünen o ki, Eskişehir AK Parti Genel merkezinin sürekli gözetimi altında.
******************************************

Herkese iyi seyirler...

Yer Çifteler.
AK parti'nin Çifteler ilçe kongresi var.
Parti'den kongreye ilişkin bir fotoğraf geçilmiş.
Gönderilen fotoğraf ne yalan söyleyelim film afişi gibi.
Başrolde; (Her ne kadar Eskişehir'de tek otorite benim) dese de, il Başkanı Dündar Ünlü yok.
Çünkü başrol'ü Milletvekili Salih Koca kapmış.
Almış etrafına diğer oyuncuları ve öyle bir yürüyor ki...
İl Başkanı Dündar Ünlü ve Odunpazarı ilçe Başkanı Volkan Doğan ise, yardımcı başrol oyuncusu konumundalar sanki...
Filmde az da olsa Hakan Çizmelioğlu'nun rolü oluğunu anlıyoruz afişe baktığımızda.
Film afişinde eski il başkanı Süleyman Reyhan ise "Konuk oyuncu" konumunda.
Filmin kadrosunda görülmese de, yandan da olsa bir rol kapmış.
Anlaşılan o ki, Eskişehir'de ve önümüzdeki milletvekili Genel seçimlerinde AK parti bu filmle çıkacak ortaya.
Bakalım bu film gişe rekoru mu kıracak?
Yoksa hayal kırımlığı mı yaratacak?
Bakalım...
Filmin sonu, iyi mi bitecek? Yoksa kötü mü?
En önemlisi de...
Önümüzdeki seçim sürecinde vizyona konulacak olan bu film,rol alan aktörler açısından nasıl sonuçlanacak?
Siyaset sanatlarında bir dönüm noktası mı olacak?
Yoksa...
Siyaset sanatlarını bitiren bir film mi?
Hep birlikte izleyeceğiz...