CHP'de Odunpazarı Belediye Başkan adayı yapılmayan Erman Gölet ile konuştuk dün sabah.
Gölet'in Odunpazarı adayı olamaması sonrasında CHP içinde bir memnuniyetsizlik oluşmuş, sonraki süreçte ise Erman Gölet DSP'den "Gel adayımız ol" teklifi almıştı.
Çevresinin de baskısı sonucunda, DSP'den gelen adaylık teklifi ile ilgili anında cevap verme yerine "Biz bir arkadaşlarımızla değerlendirelim" cevabı vermişti.
İşte bu cevabın arifesinde görüştük Erman Gölet ile.
-"Ne yapacaksın? DSP'nin teklifini kabul edip, DSP adayı olacak mısın?" diye sorduk.
Erman Gölet hem çevre baskısı hem de adaylık teklifi karşısında bunalmış.
Odunpazarı adayı olamadığının hemen sonrasında "Sonuna kadar CHP'liyim" şeklinde bir söz söylediğini hatırlattı önce.
Ardından da...
-"Ben CHP'liyim. Ölene kadar da CHP'li kalacağım. Ben bunu 2009 seçimleri öncesinde de söyledim. DSP'den aday olmayı içime sindirmiş olsaydım, o zaman olurdum. 14 yaşından beri CHP içinde siyaset yapıyorum. 2009 seçimleri öncesinde CHP ile ilgili söylemediklerini bırakmayanlar, benim CHP'liliğime saldıranlar, CHP için söylenmedik laf bırakmayanlar, bugün dönüp geldikleri CHP'de birlik-beraberlikten söz ediyorlar. Ben onlar gibi CHP'li değilim. Ben gerçek CHP'liyim. O nedenle DSP'nin adaylık teklifini kabul etmeyeceğim. Çünkü bu bana yakışmaz. Bazıları kendilerine bunu yakıştırıyor. Hangi parti avantajlıysa oraya geçip aday olabiliyor ama bu bana gerçekten yakışmaz" dedi.
Erman Gölet;
-"Partiyi ele geçirenlerin de istediği aslında bu" diyor.
Yani, kendisinin DSP'den aday olmasını birilerinin dört gözle beklediğini söyleyip;
-"Bunun üzerinden kendilerine mağduriyet yaratacaklar. 'Bakın işte CHP'liliği buraya kadarmış. Amacı CHP ye zarar vermekmiş' diyerek haklı çıkmaya, beni de hain ilan etmeye çalışacaklar. Onların eline böyle bir koz verme niyetinde değilim. Yıllarca bedel ödettirdiler. Hala da ödetiyorlar. Varsın ödeyelim. CHP için, CHP nin iktidarı için bedel ödemeye ben ve arkadaşlarım her zaman hazırdır. Ama insanın gücüne giden, bu bedeli daha düne kadar CHP'li olmayan ve geçmişte CHP ve CHP'lilere söylenmedik laf bırakmayanların ödetiyor olmasıdır " şeklinde konuşuyor.
Sonuç itibarıyla...
Erman Gölet DSP'den gelen "Adayımız ol" teklifini kabul etmiyor.
Bu durumun, başta Erman Gölet olmak üzere CHP ve DSP, hatta AK Parti ve MHP'nin yararına mı yoksa zararına mı olacağını ise zaman gösterecek.
-----------------------
Kazım Kurt'u da severim aslında...
Ak Partinin Odunpazarı adayı olan ve bugün yarın ismi ilan edilecek Bedim Öztürk bugün Eskişehir'e geliyor.
Gerek parti teşkilatı ile buluşup gerekse kendi ekibini oluşturarak seçim çalışmalarını başlatacak.
Önceki gün telefonla konuştuğumuz Nedim Öztürk'e, seçimi kazanıp kazanamayacağı konusunda düşüncelerini sorduk.
-"Odunpazarını kazanmak için geliyorum" dedi.
CHP nin Odunpazarında güçlü bir isminin olduğunu ve bu ismin seçimde kendisine rakip olacağını hatırlattığımızda ise Nedim Ötürk:
-"Ben Kazım Kurt'u severim. Aramızda iyi ve nezaketli de bir ilişki vardır. Ama bunun ismi seçim. O da ben de bu seçimi kazanmak için elimizden geleni yapacağız. Bunu yaparken de düzeyi sonuna kadar koruyacağız. Ben hiç bir zaman kavgadan yana olmadım. Milletvekilliğim döneminde bunu herkes gördü. Bu seçim sürecinde de böyle olacak" diyor.
------------------------------
Bakalım bu seçim öncesinin vaatleri ne olacak?
12 Eylül darbesinin sonrasında siyasi yasaklar yapılan referandum ile kalkmış, eski parti liderlerine siyaset yapma yolu açılmıştı.
Yapılan ilk seçimlere Doğru Yol Partisi Genel Başkanı olarak giren Süleyman Demirel şehir şehir dolaşarak başlamıştı seçim çalışmalarına.
Seçim otobüsünün üzerinden "Hesap soracağız" diye bağırıyor, her gittiği yerde,o şehre özgü bir vaatte bulunuyordu.
Demirel'in miting için gittiği şehirlerden sıra Sakarya' ya gelmişti.
Çıktı seçim otobüsünün üzrine.
Önce "Hesap soracağız" diye bağırdı, ardından da "Sakarya'ya Dünyanın en büyük Patates Fabrikasını kuracağız" vaadinde bulundu.
Demirel'in bunu söylediği yıllarda Dünyanın hiçbir yerinde Patates fabrikası yoktu.
Zira..
Patates fabrikada imal edilen bir ürün değil, tarlada yetişen bir üründü.
Vaadi verildi ama fabrikası hiç açılmadı.
Demirel'in bu vaadi de, tıpkı daha sonraki yıllarda Genç Parti lideri Cem Uzan'ın vaatleri gibi Türk siyasi hayatına "İnsan zekasıyla alay eden vaatler" olarak geçti.
Şimdi önümüzde bir mahalli seçim var.
Partiler ve adaylar önümüzdeki süreçte vaatlerini sıralayacak.
Bakalım bu vaatler makul çerçevede ki vaatler mi olacak?, yoksa insan zekasıyla alay eden vaatler mi olacak? Hep birlikte göreceğiz.
---------------------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Yeni öğretim yılına başlayan öğrenciler, haftalık ders programlarına yeni giren mantık dersini görürler. Çok geçmez bu derse yaşlı bir profesörün de gireceğini öğrenirler.
Sonuçta merakla bekledikleri ilk mantık dersi başlar. Meraklı öğrencilerden biri söz ister:
Sayın Profesör, mantık bize ne öğretir? Lütfen her şeyden önce bize bunu anlatır mısınız?
Profesör; kendine, derse, merak ve şüpheyle bakan öğrencilerine:
Mantık dersinin insan düşüncesine yaptığı etkiyi açıklamak biraz güçtür. Onun için bunu sizlere bir örnekle açıklamak istiyorum. Farz edin ki, maden ocağından iki insan çıkıyor, birisinin üzeri tertemiz, diğerininki ise kömür karası içinde. Bunlardan hangisinin yıkanması gerekir?
Öğrenciler, hiç tereddüt etmez:
Elbette ki, kirlisi yıkanmalıdır! diye bağırır.
Profesör, gülümseyerek konuşmasını sürdürür:
İşte evlatlarım, mantık bu soruya yanıt vermeden önce şu soruyu sorar: Nasıl olur da bir maden ocağından çıkan iki kişiden birinin üzeri tertemiz iken diğerinin ki kirli olabiliyor?
