
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
CHP İl danışma kurulu toplantısında yaşananlar
Geçtiğimiz Pazar günü yapıldı CHP İl Danışma Kurulu toplantısı.
Toplantıdan da kamuoyuna il başkanı Sinan Özkar'ın açılış konuşması yansıdı.
Zira...
Toplantının sonrasındaki bölümü basına kapalı olarak gerçekleştirildi.
İşte bu kapalı bölümde ilginç olaylar yaşanmış.
Önce eski Milletvekillerinden Zeki Ünal çıkmış kürsüye.
Her üç Belediye Başkanının da çok değerli insanlar olduğunu söyleyip, üçünü de ayrı ayrı alkışlattırmış önce.
Ardından...
-"Belediye başkanları arasındaki ayrımcılığı bırakın artık" diyerek partilileri fırçalamış.
Salondan "İyi de ayrımcılığı yapan belediye başkanları" denilse de konuşmasına devam eden Zeki Ünal sözü yılmaz hoca'ya getirip "Tamam adayları o belirliyor. Bu durum antidemokratik olarak görülebilir. Ancak Sonuç da önemli. Yılmaz hoca iyi oyun kurucu. Onun sayesinde 60 yıldır ilk kez Eskişehir'de 3 Milletvekili çıkarttık" deyince salondan bu kez "2002 de kaç milletvekili çıkarttık haberin var mı?" sesleri yükselmiş.
Ardından eski il başkanı Ersen Yeniceli çıkmış kürsüye.
Aday belirlemesinde önseçim yapılması gerektiğini belirtip, isim vermeden "Alt komşu, üst komşu aday yapılmamalı" demiş.
Ersen Yeniceli isim vermemiş ama Milletvekili Okan Cemal Yüksel "Bana sataşma var" diyerek söz istemiş.
Yüksel, Yeniceli'ye hitaben benzeri cümleler söyleyince, izleyici koltuklarından bir bayan partili "Eski bir il başkanına nasıl böyle hitap edebiliyorsun" diye çıkışmış.
Bunun üzerine Milletvekili Yüksel "Ben sizi tanımıyorum. Siz seçimde neredeydiniz?" cevabı vermiş.
Milletvekili Yüksel "Kürsüye çıkmışken söyleyeceklerimi de söyleyeyim bari" deyip, konuşmasını sürdürmek istese de, il başkanı Sinan Özkar müdahale edip "Sıranızı bekleyeceksiniz" buna izin vermemiş.
Sonrasında il danışma kurulu toplantısı söz alan konuşmacıların sırasıyla kürsüye çıkıp konuşma yapmalarıyla devam etmiş.
***
Kaynarca'nın açıklamaları
AK Parti Tepebaşı ilçe Başkanı İbrahim Yılmaz Kaynarca Tepebaşı Belediye Başkan ve yönetimini eleştiren bir açıklama yapmış.
Kaynarca Belediye ile ilgili olumsuzlukları elbette dile getirecek ve eleştirecek.
Zira.
Kendisi Tepebaşı belediye meclisinde muhalefet konumunda bulunan AK parti grubunun başkanlığını yapıyor.
Ancak...
Kaynarca'nın eleştirileri rakamlara ve belgelere dayalı, ayakları yere basan, kapsamlı bir biçimde hazırlanmış bir eleştiri gibi gelmedi bize.
Daha çok...
Yeni üstlendiği İlçe Başkanlığı görevinde, kamuoyu önüne ilk çıkış niteliği taşıyan zorlama bir açıklama gibi algıladık.
***
Keşke bir firma çıkıp yapabilse...
Ekrem Birsen'in, yeni Stadyuma Anadolu Üniversitesi adının verilmesine ilişkin sözleriyle mesele yeniden tartışılmaya başlanıldı.
Daha önce de yazdık...
Stadyum isminin "Atatürk" olarak kalmasını isteyenler var.
Bir hayli de çoğunluktalar.
Bunun yanı sıra, İstanbul takımlarının stadyumları gibi "Arena" olmasını isteyenler var.
Dahası...
Sponsor olan firmanın adı ile anılmasının abes olmadığını söyleyenler var ki, bunlar "Parayı veren düdüğü çalar" düşüncesi taşıyanlar.
Baştan söyleyelim, biz olabilirlik ölçüsünden yeni stadyum isminin "Atatürk" olarak kalmasından yanayız.
Bunu peşin peşin belirtelim...
Ancak...
Futbol'un büyük bir endüstri haline geldiği herkes tarafından biliniyor.
Her şey para ile yapılır olduğu malum.
O nedenle...
Bu parayı bulabilme adına her yolun denendiği ve özellikle de stadyumların para karşılığında sponsorlara açıldığı bir sektörün içinde sadece düşünüyor olmak yetmiyor.
Para yoksa.
Bu paranın bulunması gerekiyorsa...
Elde para edecek bir tek Stadyum varsa...
Ve bu stadyum para karşılığı bir sponsora verilecekse...
Bu sponsor da vereceği para karşılığında bu stada ismini verecekse, elden de fazla bir şey gelmiyor.
Yukarıda da söylediğimiz gibi, düdüğü ancak parayı veren çalıyor.
Tamam, bu yeni stadyumu sponsor falan yapmadı.
Tamam, bu yeni stadyum, Türk dünyası vakfı tarafından Anadolu Üniversitesi kaynakları kullanılarak yapıldı.
O yüzden her türlü isim rahatlıkla verilebilir.
Ancak...
Ortada yine de, Eskişehirspor'a kaynak yaratma adına stadyuma sponsor karşılığında isim verme durumu var.
Görünen o ki bu yönteme de başvurulacak.
Daha önce de yazdık, tekrarlayalım.
Gönül istiyor ki:
Bir firma çıksın.
Eskişehir'in yeni stadyumunun isim hakkına talip olsun.
Bunun karşılığında gerekli parayı kulübe versin ve...
-"Ben sponsor olup parayı veriyorum ama bunun karşılında "stadyumun ismine kendi firmamın ismini değil, Atatürk" isminin konulmasını istiyorum" desin.
Harika olur değil mi?
Stadyumun, kendi firma ismi ile anılmasının kat be kat fazla reklamını yapmış olmaz mı sizce de?
Türkiye'de bir ilki geçekleştirip, büyük kitlelerin gönüllerine kadar girmez mi o firma?
Şüphesiz müthiş bir konum yaratır kendisine.
Ama bizim bu söylediğimiz olur mu?
Hiç zannetmiyoruz...
Hele böylesine hassasiyetlerin yaşandığı bir dönemde bu söylediğimizi belki çok sayıda firma yapmak ister ama...
Hiçbiri yapamaz.
Keşke biri çıkıp yapabilse...
***
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından kalınca doğru hocasına gider:
-"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz mü?"
-"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek, yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?"
-"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben size soracağım.
Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı geçirteceksiniz. (Hocanın keyfi yerinde. Teklifi kabul eder.)
Ve öğrenci sorar:
-"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir? Mantıklı olup, yasal olmayan nedir? Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?"
Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz. İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir. Ama aklı da soruda kalır. Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır, olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar.
Öğrenci hemen cevap verir:
-"Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz. Bu yasal ama mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var. Bu mantıklı ama yasal değil. Siz karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalması gerekirken iyi not verip mezun ediyorsunuz. Bu da ne mantıklı, ne de yasal."