
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
CHP KONGRELERİNDE KAZANAN CHP İSE KAYBEDEN KİM?
Cumhuriyet Halk Partisi'nde kongre süreci tamamlandı.
Delege seçimleri ile başlayıp, ilçe kongreleriyle devam eden ve il kongresiyle noktalanan süreçte, Kadın ve Gençlik kolları kongreleri de tamamlanmış oldu.
CHP nin kongreler sürecinde en dikkati çeken konu, yapılan her kongre sonrasında kazanan ekibin ortaya çıkıp "Kazanan CHP olmuştur" demesi ve bunun propagandasını yapması oldu.
Bu söylem, "kongreyi yaptık. Bundan sonra birlik ve beraberlik zamanı. Kazananıyla, kaybedeni ile bundan böyle CHP için tek bir yürek olacağız" anlamı taşımıyordu.
Keşke öyle olsaydı.
Ama ne yazık ki, kongreleri kazananların kongrenin hemen sonrasında "Kazanan CHP olmuştur" söylemi, "Kongreyi gerçek CHP'liler kazandı. Gerçek olmayan CHP'liler kaybetti" anlamı içeriyordu.
Bu durum kamuoyunda haliyle: "Kazanan CHP de kaybeden kim?" sorusunu gündeme getirdi.
Öyle ya:
Birileri her kongre sonrasında çıkıp "Kazanan CHP olmuştur" diye bağırırken adeta kaybeden tarafa sanki başka bir partinin ekibi ve gurubu muamelesi yapıyordu.
Sonuç olarak...
CHP kongreler süreci, CHP içinde "Gerçek CHP'liler" ile, "Gerçek olmayan CHP'liler" yarattı.
Ve bundan biz şunu anlıyoruz ki:
CHP'nin kongreleri neticesinde bir "Kazananın CHP olduğu", bir de "Kaybedenin CHP olduğu" iki ayrı ve birbirine tezat sonuç var.
Ne yazık ki bu algıyı da CHP'liler kendi yarattı.
.....
Görevini yapan sendikacıyı cezalandırmak
Dün gazetemizde duyurmuştuk haberi.
Türk İş Eskişehir temsilcisi Nejat kılıç aynı zamanda CHP üyesi.
Nejat Kılıç, Türk İş temsilcisi olarak bir açıklama yapıyor geçtiğimiz günlerde.
Büyükşehir belediyesinin bilet satış gişelerinin özelleştirilmesine karşı çıkan bir açıklama bu.
-"Sen nasıl CHP li bir Belediye'nin aldığı karara karşı çıkarsın" gerekçesiyle CHP nin yetkili organları harekete geçiyor.
Savunma istiyorlar Türk İş temsilcisi Nejat Kılıç'tan.
Belki de disiplin kuruluna sevk edilecek.
Olur ya! Belki de partiden uzaklaştırma veya ihraç gündeme gelecek.
Ne için?
İşçi temsilcisi bir sendika temsilcisi, özelleştirmeye karşı çıktığı için.
Olacak şey değil bu!
Özelleştirmeye karşı olan bir parti, özelleştirmeye karşı çıktığı için, bir sendika temsilcisinden savunmasını istiyor.
Yani...
Görevini yapan bir sendikacıyı, yaptığı görevi nedeniyle disipline vermek istiyor.
.....
ESKİŞEHİRSPOR VE ESKOD
Eskişehirspor Koruma Derneği.
Kısa adıyla ESKOD.
Bu derneği ilk duyduğumuzda "Böyle bir derneğe ne gerek var ki? Eskişehirspor'un korumaya mı ihtiyacı var?" diye düşünmüştük.
Emeniz...
Pek çok kişi de bizim gibi düşünmüştür.
Ancak...
Gelinen süreç gösterdi ki, Eskişehirspor'un gerçekten korunmaya ihtiyacı varmış.
Gerçekten, böylesine bir dernek gerekiyormuş.
Bakın bu derneğin ne kadar gerekli olduğu, geçtiğimiz gün yapılan Eskişehirspor kongresinde bir kez daha ortaya çıktı.
Herkese ders verdi Eskişehirspor Koruma Derneği.
İlk Ders: Kongreyi kazanan Mesut Hoşcan ve yönetimineydi.
Kongreye aday olmakla "Meydanı boş zannetmeyin. Hiç kimse yoksa bile, biz buradayız" dersiydi bu.
İkinci ders: Aday bile çıkamayan Halil Ünal ile ekibineydi şüphesiz...
-"Aday olma cesaretiniz bile yok. Bizim yaptığımızı bile yapamıyorsunuz" dersiydi bu.
Üçüncü ders ise: Levent Karaca ve benzeri kişilerin sürekli aday olacağı reklamını yapıp, bir türlü aday olmama alışkanlığı bulunanlaraydı.
-"Yeter artık! Eskişehirspor'u kendi kişisel reklamlarınız için kullanmayın" dersiydi verilen.
Sonuç olarak:
Söz konusu dernek belki sonucu değiştirebilecek bir etki yaratmadı ama, varlığı ile konuşulamayan pek çok konunun yüksek sesle konuşulmasına, ders alması gerekenlere ders verilmesine neden oldu.
O yüzden...
Eğer Eskişehirspor gerçekten önemseniyorsa, bu derneğin daha da aktif hale getirilmesi ve kulüp yönetilirken b derneğin de tavsiyelerine kulak kabartılmasında yarar var.
.....
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Temel ile Dursun Londra'da gezinirken bakmışlar ki ahali haldır huldur bir yere gidiyor..
Sormuşlar........
U2'nin konseri varmış..
Bizimkiler:
" Cidelum, biz de corelum .." deyip soluğu stadyumda almışlar..
Konser başlamış..
Millet coşkuyla şarkılara eşlik ediyor..
Bizimkiler de eğlenir gibi yapıyor..
Solistleri Bono birden müziği durdurup iki elini birbirine vurarak şaklatmış..
Herkes şaşkın..
İki üç saniye sonra bir daha şaklatmış..
Bir daha..
Sonra:
"Niye böyle yapıyorum biliyor musunuz?" diye kalabalığa sormuş..
On binlerce kişiden çıt yok..
Bono, sorusunu kendisi cevaplandırmış. .
"Afrika açlık çekiyor.. Ben elimi her çırptığımda oralarda bir çocuk ölüyor.."
Refah toplumunun bireyleri bu gerçeğin böyle ifade edilmesinden şaşkın, şoklanmış gibi soliste bakarken gerilerden Temel'in sesi yükselmiş..
" Sen de çırpma o zaman..! "