2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

CHP, KÜSKÜNLÜK VE AHMET ATAÇ!

CHP parti içerisinde en çok kavganın yaşandığı partilerden...
'Hatta bu türlü kavgaların yaşandığı başka parti yok!' desek yeri var.
Bu kavgalar özellikle seçim dönemlerinde adeta tavan yapar.
Birbirini karalayan insanları görürüz CHP'de!
Özellikle geceleri restoranlarda birbirini çekiştirenler, çekemeyenlerin sohbetlerine sıkça şahit olursunuz...
HHH

Bu durum en sonunda genel başkanın bile tepkisine yol açmıştı...
Kılıçdaroğlu'nun son kongrede sarf ettiği söz hala hafızalarımızda;
"Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil" demişti Kılıçdaroğlu...
***

Aynı şekilde Recep Tayyip Erdoğan'da bu konu üzerinden çok sık yüklendi CHP'ye...
CHP'nin politikalarını ancak akşam sofralarında şekillendirildiğini söyledi hep.
CHP'lilerden bu konuda anında tepki gelse de, artık parti liderinin bile kabul ettiği bir sıkıntı haline geldi bu işler...
***

CHP Eskişehir'de son derece güçlü bir yapıya sahip...
En azından sandıktan çıkan oylar böyle gösteriyor.
Fakat bu gücün sadece birkaç kişinin üzerine gittiğini en az 'rakı gerçeği' kadar kabul edebiliriz.
Büyükerşen ve Ahmet Ataç'ın sırtladığı sol oyların dolayısı ile CHP oylarının, şehirde 'yerel seçimlerde' tavan yaptığını kolayca görebiliriz.
Bu yüzden bahsettiğimiz masalarda, bahsettiğimiz kişilere karşı tek bir cümle söyleyemez kimse...
'Ayinesi iştir kişinin!' lafının gerektirdiği ancak budur.
Büyükerşen ve Ataç bu kez yanlarına Kazım Kurt'u da alarak, kırsal kesime rağmen seçim kazanan kişiler oldular.
Bu açık bir gerçek!
***

Yanlış anlaşılmasın...
Kırsal kesimin oy tercihini asla eleştirmiyoruz.
Buna kuşkusuz hakkımız olamaz.
Ancak kısal kesimden çıkan oy sonuçlarının Ak Parti lehine ağırlık kazandığı gerçeğini de inkar edemeyiz.
Önümüzdeki seçimlerde de CHP bu mantıkla devam ettiği sürece, Ak Parti yine kırsal ve merkezdeki oylarını birleştirip CHP'den bir vekil fazla önde olacak.
Çünkü;
CHP şehirde yaptığı siyaseti pozitif anlamda değiştirmiş değil!
Aksine;
Özellikle sosyal medya ortamında birbirine düşmüş CHP'liler tablosunu görmek mümkün.
***

Ahmet Ataç tam da bu noktada çok önemli bir uyarı yapıyor.
"Allah aşkına şu küslüğü bir tarafa bırakın" diyor.
Bu türlü şeyler yüzünden Ak Parti'den kurtulmanın mümkün olmadığını anlatmaya çalışıyor.
Söylediklerini dikkate alan olur mu, olmaz mı bilmiyoruz ama;
Genel seçimlerde üç belediye başkanının Ak Parti gücünün önüne ne kadar geçebileceğini de sorguluyoruz.
***
Anlatmak istediğimiz şu;
'Koskoca bir parti teşkilatı bizce en az Ahmet Ataç kadar çalışmalıdır.'
Günün her saatinde köy, ilçe, kasaba demeden gezen bir Ahmet Ataç olduğunu biliyoruz.
Ataç'ın oyunu artırarak gitmesinin nedeni sadece siyaset olabilir mi?
Elbette değil!
Genel konjonktür ne kadar Eskişehir seçmenine hitap eden havaya bürünürse bürünsün, bireysel çalışmalar her şeyin önüne geçiyor.
O yüzden Ataç'ın çağrısı hayati önem taşıyor.
CHP'lilerin ise bu çağrıya ne kadar uyacağı konusunda şüpheliyiz.
Çünkü;
Başta da söyledik...
CHP genel başkanın bile artık tepkisini çeken "kapalı kapılar arkasındaki siyaset" güdümünden çıkılmadıkça, siyaseti kişiselleştirmekten kurtarmadıkça işi zor görünüyor...
Kısacası;
CHP daha şimdiden Ahmet Ataç performansına çoktan bürünmeliydi.
Ak Parti'nin kapı kapı başlattığı seçim çalışmalarına çoktan ayak uydurmalıydı.
Ancak hala ortada yolmayan bir CHP var!
O yüzden Ataç'ın çıkışının etkilerini merak etmiyor değiliz!
Bakalım Ataç'ın bu çıkıyı teşkilatlar üzerinde ne derece etki bırakacak?
Bekleyip, göreceğiz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi