İşgal kuvvetlerine karşı verilen amansız mücadele sonrasında ülkeyi düşman işgalinden kurtaranlar, 9 Eylül 1923'de Halk Fırkasını kuruyor.
Bir yıl sonra, parti isminin başına Cumhuriyet getiriliyor.
Mustafa kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından kurulan parti, bir anlamda çok partili hayata geçişin de ilk adımını oluşturuyor.
Çok partili hayata geçiş sürecinde tek parti iktidarını sürdüren CHP, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu misyonunu üstleniyor.
12 Eylül darbesiyle kapatılan parti, 69 ncu yıldönümü olan 9 Eylül 1992 günü yeniden açılarak siyasi faaliyetlerini sürdürüyor.
Görüldüğü gibi CHP'nin kuruluşu, Türkiye Cumhuriyeti ile aynı.
Hatta...
Cumhuriyetin ilanından önce kurulma çalışmaları olan bir parti CHP.
Kuruluşunda, Anadolu toprakları içinde kanla, canla verilen bir kurtuluş mücadelesinin yansıması var.
Kuruluş bildirgesinin üzerinde, kurtuluş savaşını vermiş bir ekibin imzaları yer alıyor.
Kısacası...
CHP alelade bir parti değil.
CHP, Dernekler masasına verilmiş bir dilekçeyle kurulmuş bir parti de değil.
Partinin kuruluşunda, işgale karşı direnmiş ve bunun sonunda başarmış bir ulusun emeği var.
İşte bu parti önceki gün 89 ncu yıldönümünü kutladı.
Eskişehir'de de partinin yıldönümü kutlaması yapıldı.
CHP liler vilayette bulunan Atatürk anıtına çelenk koyup, saygı duruşunda bulundu.
Özellikle bu ortamda son derece iyi değerlendirilmesi gereken bu özel gün, ne yazık ki anıta konulan çelenk ile geçiştirildi.
Seçilmiş ne milletvekilleri vardı ne de Belediye Başkanları.
89 ncu yıldönümünde, 89 kişi ancak vardı Vilayet meydanında.
Çelenk koyma töreni sabah saatlerinde olduğu için uyanamamışlar mıydı?, yoksa Eskişehir dışındalar mıydı? Bilemiyoruz ama.
Dolup taşması gereken vilayet meydanı, çelenk koymak için gelen bir grup CHP liyi ancak gördü.
O meydan tıka basa dolsaydı olmaz mıydı?
Çelenk koyma töreni ardından, CHP nin kuruluşu ile ilgili bir isim bulunup, bir konferans verilseydi fena mı olurdu?
Aynı gecenin akşamında CHP lileri bir araya getirecek bir organizasyon iyi gitmez miydi?
Hadi bırakın pasta kesmeyi, eğlenceyi bir tarafa da, kuruluş yıldönümü nedeniyle çeşitli programlar düşünülemez miydi?
Bunlar olmadı.
CHP nin 89 ncu yıldönümü, vilayet alanına çelenk koyan 89 kişi ile kutlandı.
Ne diyelim?
Belki 90 ncı yıldönümünde bu dönli cılız kutlama yapılmaz...
.........
Kırmızıtoprak Kaan sokak ve çevresi
tozdan geçilmiyor...
Kırmızıtoprak mahallesi Eskişehir'in büyük mahallelerinden biri.
Şu sıralar, başta Kaan sokak olmak üzere, birçok sokağı ve özellikle de Cami çevresi toz içinde.
Defalarca Odunpazarı Belediyesine bildirilmiş durum.
Bir gün bir iş makinesi gelip, çalışmış.
Sonra bir daha da gelmemiş.
Mahalleli umutlanmış yollar yapılacak diye.
Ama nerede, bir daha da uğrayan olmamış.
Mahalle tozdan geçilmiyor.
Yapılmayan yollar nedeniyle yağmurların başlayacağı hesap edildiğinde, yazı tozla geçiren mahallelinin, Sonbahar ve kış aylarını da çamur içinde geçireceğini şimdiden söylemek mümkün.
Her ne kadar belediyeler şu sıralar seçim derdine düşmeye başladıysa da, seçimi bu insanların vereceği oylar belirleyecek.
O yüzden...
Belediyeler biran önce seçimi düşünmeyi bir tarafa bırakıp, mahallelerin dertlerini çözse, belki seçimde kendileri için daha hayırlı sonuçlar alabilir.
Aksi halde...
Vatandaşını düşünmeyen belediyeyi, seçim zamanı geldiğinde vatandaş da düşünmez, o'na göre...
........
Büyükerşen kazanamayacağı
seçime girmez tabii ama...
Mahalli seçimlere bir yıla yakın bir süre var ama...
Herkes, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in önümüzde ki seçimlerde yeniden aday olup olmayacağı ihtimalini sorguluyor.
Bunu nereden mi biliyoruz?, Çünkü yolda durduran hep aynı soruyu soruyor bize...
Her ne kadar bugün için kesinlikle aday olacağını hissettiğimizi söylesek de, Büyükerşen'in önümüzde ki seçimler için nasıl bir karar alacağını tabii ki bilemiyoruz.
O tarihe kadar siyasi tablonun da ne olacağı hakkında bir bilgimiz yok.
Dolayısıyla...
Bugünden, Yılmaz Büyükerşen'in ne yapacağını söylemek için, geleceği gören bir büyücü olmak lazım.
Bizde de böyle bir özellik olmadığı için, mecburen olasılıklar üzerinden cevaplıyoruz soruları.
Öncelikle...
Yılmaz Büyükerşen'in kazanamayacağı bir seçime girmeyeceği biliniyor.
Demek ki, Büyükerşen'in önümüzde ki seçimlerde aday olup olmaması, seçimleri kazanmayı gözüne kestirip kestirememesine bağlı.
O yüzden, bize soranlara en son hep aynı ifadeyi kullanıyor ve;
-"Bize göre aday olacak gibi ama, siz yine de şimdiden çok da merak etmeyin. Eğer Büyükerşen yeniden aday olduğunun sinyalini verdiyse, seçim kazanmayı garantilemiştir. Eğer, "Yeter artık" deme sinyalini verdiyse de, seçimi kazanmayı garanti altına alamama yüzündendir" diyoruz...
Ha bize göre...
Büyükerşen şimdiden seçimi kazanmayı garantilemiş olmalı ki, çoğu sohbette bazı hizmetlerin lafı açıldığında "Önümüzde ki dönem bakarız" diyor...
.....
Biraz da
gülmek lazım
Temel ve iki mahkum daha , cezaevi yolundadır.
Her birine, hapiste geçirecekleri günler
için bir eşya getirilmesine izin verilmiştir.
Otobüste, biri diğerine döner ve sorar:
Eeee sen ne getirdin?
Diğer mahkûm bir boya kutusu çıkarır ve bununla her şeyi boyayabileceğini söyler.
İkinci mahkûm bir deste iskambil kâğıdı çıkarır
Bunlarla poker oynayabilir,
fal bakabilir veya herhangi bir kağıt oyunu oynayabilirim.
Temel'e merakla sorarlar:
Sen ne getirdin? Temel bir paket çıkarır ve gülerek :
Bu orkideleri getirdim. der.
Diğer iki mahkûmun kafası karışmıştır. Merakla sorarlar :
Bunlarla ne yapabilirsin ki ?
Temel sırıtır ve elindeki kutuyu göstererek,
Kutuda yazdığına göre, bunlarla Ata binebilir,
Yüzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmişim...