Uzun zamandır CHP ile ilgili konuları yazamadık.
İktidar partisinin yasama dönemi ile birlikte, şehirde yeniden ağırlıklarını hissettirmeleri ister istemez bizimde yorumlarımızı o tarafa çekti.
Oysa CHP ile ilgili yazılması gerekenler olduğunu da söylemek gerekli.
***
Bunlardan bir tanesi artık unutulmaya yüz tutmuş Pazar toplantıları!
Malum;
CHP, Pazar günleri toplanan ender örgütlerden birisi olarak son döneme kadar geldi.
Geçmişte ANAP, DYP, RP gibi partilerin yaptıkları toplantılarda kalabalıklar sokaklara kadar taşardı.
O toplantılarda söylenenler kamuoyu oluşturup, günlerce konuşulurdu.
CHP'de bu partilerin arasında yer alan güçlü partilerdendi.
O yıllarda küçük parti binasına rağmen, onca partili her Pazar partiye akın eder, olan bitenleri parti başkanlarının ağzından dinleme fırsatı bulurdu.
Hatta ve hatta bu toplantılara genel merkezin önemli isimleri bile davet edilir, belirlenen bir gündem ile ilgili tartışmalar yapılırdı.
***
Birkaç yıl öncesine kadar da bu gelenek hep sürdü.
Dediğimiz gibi, Pazar toplantıları geleneğini bugünlere taşıyan birkaç partiden birisiydi CHP!
Ancak CHP örgütü artık bu gelenekten vazgeçmiş görünüyor.
Kimselerden Pazar günleri ses seda çıkmıyor.
Kısaca;
'Geçmişe göre bu kez büyüyen parti binası oldu.
Ancak o binaya partilileri toplayacak toplantıları düzenleyecek örgütler ortada yok!'
Hayli garip değil mi sizce de?
***
Beklide Büyükerşen'in yaptığı iddia edilen Genel Merkez ziyareti ve yine yaptığı söylenen genel başkan görüşmesinde de bu konu açılmıştır.
Öyle ya;
Büyükerşen'in Ankara ziyaretinden hemen sonra ardı ardına genel merkez yetkileri şehre geldiler.
Çeşitli toplantılara katılıp, partinin kamuoyunda hareketli görünmesini sağladılar.
Bunlar bir tesadüf gibi dursa da yine de "Büyükerşen gitti 'partiyi bari siz hareketlendirin' isteğinde bulundu, sonrasında ise genel merkez Eskişehir'e gelmeye başladı" dedikoduları ister istemez çıkmaya başladı!
***
Pazar toplantıları artık yapılmıyor ya;
Yukarıda bir örneğini verdiğimiz söylentide olduğu gibi, bu dedikodular bundan sonra çeşitlenecektir.
Ve CHP parti binasında sessiz kaldıkça, bu sessizlik hep örgüt ile Büyükerşen arasındaki kopukluğa bağlanacaktır.
En önemlisi de;
Genel Merkez boyutunda yapılan tüm parti çalışmalarının kaynağı olarakta yine Büyükerşen gösterilmeye devam edilecektir.
O yüzden;
Parti teşkilatlarının artık daha fazla harekete geçmeleri gerekiyor.
Benzer söylentileri durdurmak, başkalarını ise ortaya çıkarmamak adına partiye daha fazla sahip çıkıp, en azından Pazar günleri partide olma gerekliliği ortaya çıkıyor.
Yoksa CHP örgütleri adına zaten sıkıntılı olan süreç, bundan sonra da daha da sorun yaratmaya devam edecek gibi görünüyor...