1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

CHP tanıtım töreninin ardından...

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili aday adaylarının tanıtım toplantısına gidemedik ama, söz konusu toplantıyı Es TV'den canlı olarak izledik.
Toplantının bir değerlendirmesini isim vermeden yapacak olursak:
-Bazı aday adaylarının konuşmaları sırasında, Büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e resmen yağ çektiğini gördük.
-Bazı aday adaylarının, daha aday bile olmadan Milli Eğitim Bakanı ve Sağlık Bakanı olduğuna şahit olduk.
-Bazı aday adaylarının, kendilerine 3 dakika süre verilmesine rağmen, bu süreyi dakikalarca aşarak, diğer aday adaylarına büyük haksızlık yaptığını tespit ettik.
-Bazı aday adaylarının "Bu işi ben hak ediyorum" gibi anlamsız bir ego içinde olduğunu anladık.
-Bazı aday adaylarının da "Ben aday adayı oldum, diğerleri neden oldu?" gibi bir psikoloji içinde olduğunu düşündük.
-Bazı aday adaylarının, kendiniz tanıtma yerine şiir okumayı tercih ettiğini, şiiri de yazdığı kağıttan okuyamadığını gördük.
-Bazılarının "Ben şöyle yaptım, ben böyle yaptım" demesini, bazılarının da "Ben şu görevlerde bulundum" deyişini duyduk.
Gözlemlerimizin en ilginci neydi biliyor musunuz?
-Parti ile yeni tanışanların, yılların particilerinden daha düzgün, daha etkileyici ve daha diksiyoner konuşmalarıydı...

*****************************

Necip Abdulhayaoğlu'na...

Hataylıydı...
Eskişehir'e öğrenim için gelmiş, Akademi'de öğrencilik yıllarını geçirmiş, ardından da Eskişehir'e yerleşmişti.
"Ateş gibi" derler ya, işte öylesine deli dolu bir gençti.
Sert görünümü altında, yardım etmediği insan yoktu Eskişehir'de.
Çok paralar kazandı.
Kazandığını sürekli çevresi ile paylaştı.
Bir zamanların Gazinocular kralıydı Eskişehir'de.
Beyaz eşya'dan tutun da pek çok ticaret yaptı.
Çevresi olabildiğince genişti, düşmanı hiç yoktu.
Büyüğüne her zaman hürmet ederdi.
Küçüğünü korur, zayıfı kollardı.
Üzerinde hakkı olmayan yoktu...
Eskişehirli değildi ama, Eskişehir'de en önemli isimlerden biri oluvermişti.
Önceki gün öğrendik ki, Hakk'ın rahmetine kavuşmuş.
Cenazesi Eskişehir'den alınıp, Ankara'ya götürülmüş.
Ne diyelim?
Son derece renkli bir insandı.
Huzur içinde uyusun...

*****************************

MİYAD'a Güven gelirse...

Adı, doğduğu ilçeyle özdeşleşmiş isimler yaşar Eskişehir'de.
İsmi söylendiğinde "Şuralı olan mı?" dersiniz ya hemen.
İşte bu isimlerden biridir Mihalıççıklı Hüseyin Güven.
Tam bir Mihalıççık elçisidir.
Bulabildiği her fırsatta, yani, gerek konuşma, gerekse derlediği haberlerde ön planda hep Mihalıççık vardır.
Konu Mihalıççık olmasa bile, ne yapar eder bir araya sokuşturur.
Doğduğu ilçenin hayranı olan ve hemşerilerini aile fertleri gibi görüp, Mihalıççık camiasının da en çok tanınırlığa sahip isimlerinden biridir.
Her ne kadar samimiyetimiz olmasa da...
Her ne kadar tanışıklığımız selamlaşmadan öteye gitmese de, onun "Mihalıççık" denildiğinde akla gelen yeni kuşak isimler arasında geldiğini biliriz.
Dahası:
Sadece ilçesi değil, Şehrini ve ülkesini seven biri olduğunu da biliriz.
Yukarıda anlatmaya gayret gösterdiğimiz Hüseyin Güven MİYAD, yani Mihalıççıklılar Derneğine başkanlık için aday olmuş.
Bize sorulacak olunursa, doğru da bir karar vermiş.
Yine bize göre:
MİYAD'a Güven gelirse, şu son bir-iki seçimde, pek de dikkate alınmayan Mihalıççıklıların başta siyaset ve sosyal yaşamdaki etkinliğinin, tıpkı eskiden olduğu gibi artacağına inanırız...

*****************************

Acilen bir şeyler yapılması lazım...

Geçtiğimiz günler içinde, Batıkent'te meydana gelen korkunç bir ölüm haberi, kelimenin tam anlamıyla şok yaşattı.
Köpeklerin, kendilerini beslemeye elen genç bir kadını öldürdüğü yansıdı haberlere.
Bunun ardından ne mi oldu...
Öncelikle...
-Hayvan severler, bu korkunç olayı köpeklerin yaptığına inanmadı.
Hala da inanmıyorlar...
-Eskişehirliler "Bu olay hepimizin başına gelebilir, özellikle de çocuklarımızın başına gelebilir. Belediyeler ne iş yapar" demeye başladı.
- Belediyeler "Ortada yasa maddesi var. Hayvanları 6 aydan fazla barınakta tutamıyoruz. 6 Ay içinde doğal yaşama salmaz isek, suç işlemiş oluyoruz" diyerek, ellerinin kollarının bağlı olduğunu açıkladı.
-Belediye muhalifi partilerin kendini bilmez temsilcileri, olayın hassasiyetini bir tarafa bırakıp, mal bulmuş edasıyla bu korkunç ölümün faturasını Belediyelere çıkartmak için büyük bir uğraş içine girdi.
-Meydana gelen ölüm ile ilgili açıklanan otopsi raporuna bile inananlar çıkmadı.
Sonuç olarak...
Yaşanılan kötü olay Eskişehir'de tam bir psikolojik, sosyolojik ve politik bir travma halini aldı.
Bu durumda yapılacak olan tek şey var, biran önce Eskişehir'deki paydaşlar bir araya gelmeli ve hem bu şehirde yaşayan insanları, hem de hayvan severleri yatıştıracak bir yöntem bulmalı.
Umarız bu yönde bir adım atılır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi