4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

CHP VE ADAY SEÇİMİ

CHP, Eskişehir Milletvekili Sayın BATUM, partilerinin, Büyükşehir Belediye Başkan adayının, Sayın Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN, Tepebaşı Belediye Başkan adaylarının, Sayın Ahmet ATAÇ ve Odunpazarı Belediye Başkan adaylarının da eski İl Başkanı, Sayın Erman GÖLET olduğunu açıkladı.
Ancak bu açıklama karşısında, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN, " ...Partinin kurulları var. Burası köklü bir müessese, bir kurum, 90 yıllık köklü bir çınar. Aday adayları ile ilgili partinin oluşturduğu, PM' nin oluşturduğu, 5 kişilik komisyon çalışıyor. Aday tespitleri yapılıyor. Bunlar da gizli yapılıyor. Aday isimleri, MYK' ya gelmeden, Parti Meclisi'nden karar çıkmadan, bunların ifade ediliyor gibi olması şaşırtıcı." diyerek, tepki gösterdi.
CHP, Odunpazarı Belediye Başkan aday adayı, Sayın Jale Nur SÜLLÜ, açıklamanın hayret verici olduğunu kaydederek, "Parti açıklama yapmadan adaylık ilan edilmesini açıkçası anlayamıyorum... Bu tip durumlar partiye güç kaybettirir. Oysa bunlara gerek yok. Zaten MYK ve PM açıklamayı yapacaktır. Bunlar, partide ayrışma yaratır" diyerek kararı kabul edilemez buldu.
CHP, Odunpazarı Belediye Başkan aday adayı, Sayın Erdal CAFEROĞLU da, "Bana göre doğru bir açıklama değil. MYK' dan PM' den geçmeden, bu ancak Batum'un kendi duygu ve düşünceleridir... Partinin fikri olamaz." diyerek kararı kabul etmedi.
Ayrıca CHP, İl Başkanı Nihat ÇUHADAR İl Başkanı olarak 5 aday adayına aynı eşit mesafede olduğunu belirterek, "Odunpazarı Belediye Başkan adayımızı Genel Merkezimiz tarafından yaptırılan kamuoyu anketi belirleyecek. Aday adayı arkadaşlarımız anket sonuçlarına saygılı olacak. Ankette kim çıkarsa, o bizim başkan adayımız olacak" dedi.
Bu anketten çıkan kişi, başkan adayı yapılmazsa ne olacak?' sorusu üzerine konuşan Sayın ÇUHADAR, "Öyle bir durumda, istifa ederim. Bu yapılmadığı takdirde bizim yönetimde bulunmamıza gerek yok. Böyle bir durumun olacağına inanmıyorum. Anketten çıkan arkadaşımız, CHP, Odunpazarı Belediye Başkan adayı olacaktır" dedi.
Aslında CHP lideri de adayların, halkın belirlemesinden yana taraftır. Nitekim CHP, Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU, " Parti, aday olarak beni belirlese bile, ben, buna karşıyım ve adaylığı reddederim. Benim tek isteğim, halka sorulmasıdır. Halkın seçtiği kişi, benim için, çok önemlidir." diyerek, bu alandaki görüşlerini kamuoyu ile paylaştı.
Aslında CHP' ye, yakışan da budur. Çünkü CHP, Atatürk' ün kurduğu bir partidir. O nedenle de Belediye Başkan adaylarını ve meclis üyelerini, halk belirlemelidir. Nitekim Büyük Önder ATATÜRK' e göre, Parlamento, il genel ve belediye meclis üyelerini halk, doğrudan doğruya ve hiçbir aracı olmadan kendisi seçecektir. Üyelerin seçiminde aracılığı, ne devletin yürütme kurumu olan hükümet, ne de partiler yapabilir.
Türk halkı değer verdiği ve kendisini de Parlamento da, il genel ve belediye meclislerin en iyi şekilde temsil edecek, kişi/kişileri bizzat kendisi seçecektir. ATATÜRK 'ün belirttiği gibi,," HALKI, HÜKÜMETİN VEYA PARTİLERİN, EMPOZE EDECEĞİ VE BELİRLEDİĞİ KİŞİ/KİŞİLERİ SEÇMEK ZORUNDA VE DURUMDA BIRAKMAK, TAMAMEN ANTİDEMOKRATİKTİR". Ayrıca siyasette, "HALKA" rağmen, başarılı olmak mümkün değildir.
Maalesef ülkemizde adayları, halk değil de patilerin genel merkezleri veya liderler seçiyor. Bu uygulama, partilerde de huzursuzluk çıktı.. Oysa adaylar halk tarafından belirlense, herkes sonucu kabullenecek, partilerde tepki oluşmayacak veya kırgınlıklar yaşanmayacak, belirlenen adaylarda, tüm partililer tarafında kabul görecektir.
Elbette tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de siyaset ve siyasetçi, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Demokrasi de varlıklarının nedenidir. Siyaset ise sorun çözme sanatıdır. Ancak Türkiye ve Eskişehir için, aynı şeyleri düşünmek ve söylemek biraz zor. Çünkü Türkiye'de, politikacı, gelişmesinin ve sorunlarının çözümünün önünde ciddi bir engel olduğu gibi, sorun yaratan taraftır.
Seçmene, tercih hakkı vermemek, insan hak ve hürriyetlerini de kısıtlamak ve ortadan kaldırmaktan başka bir şey değildir. Bir toplumda, hak ve hürriyetler kısıtlandı, birlik bozuldu mu, o toplumlarda, ayrı çıkar grupları oluşur. Veya kendiliğinden oluşur. Bu aynı zamanda, toplumda, sınıflaşma demektir. Böyle toplumlarda, sınıflar ve cemaatler ekonomik ve politik alanlarda, birbiriyle çarpışarak, kendilerini korumak zorundadır. Bu tür toplumlarda, insanların ve toplumların hak ve hürriyetlerini korumak da mümkün değildir.
Öte yandan yılardır, ülkemizde, aday belirlemeler, seçimlere kısa süre kala belirleniyor. O nedenle de adaylar, yeteri kadar çalışma yapamadıkları gibi, sorunları çözecek, Proje /projeleri de üretemiyor. En önemlisi de adaylar, seçmene kendisini ve projelerini anlatacak zaman bulamıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi