
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
CHP VE DEMOKRASİ!
Aday belirleme yöntemi, Türk demokrasisinin ve Siyasi Partiler Hukuku'nun ciddi sorunlarından ve parti içi demokrasinin, en önemli ölçütlerinden, birisidir. Nitekim Anayasa Mahkemesi verdiği bir kararında, bu olguya vurgu yaparak, "...aday belirlemesi parti içi demokrasiyi, doğrudan ilgilendirir..." demiştir. Bu konu ulusal iradenin oluşmasında ve partiler içi demokrasisinin gerçekleşmesinde çok önemlidir,
Türkiye' de, parti içi demokrasi, hep gündemde oldu ama bu alandaki vaat ve söylemler, bir türlü gerçekleşmedi. Partilerin, her türlü icraatına parti liderleri veya parti elitleri hakim oldu. Çok partili dönemde, dün öyle idi, bugünde öyledir. Nitekim Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde, yer alacak olan belediye başkan adaylarını, delegeler ve halk değil liderler ve parti elitleri belirledi veya son kararı da onlar verdi. Hatta sürpriz yaptılar.
Nitekim Eskişehir, CHP Odunpazarı Belediye başkan adayı seçimlerinde, bu tabloyu net bir şekilde yaşıyoruz. Odunpazarı için, belediye başkanlığına, pek çok aday adayı varken, hiç gündemde olmayan, Eskişehir CHP Milletvekili Sayın Kazım Kurt, Odunpazarı Belediye Başkan adayı gösterildi. CHP, İl yönetimi ve seçmeninde de tepki aldı.
Genel merkez ve parti elidi tarafından, Odunpazarı Belediye Başkan adayı gösterilen, CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt'a tepkiler bitmiyor. Cumhuriyet Halk Partisi, Eskişehir İl Başkanı Sayın Nihat Çuhadar, Odunpazarı Belediye Başkan adayı anketten bağımsız olarak gösterildiği gerekçesiyle, il başkanlığı görevinden istifa etti. Ancak CHP Genel Merkezinin, İstifayı kabul etmediği söyledi.
Oysa 29 Ağustos tarihinde, CHP Genel Merkezinde, aday belirleme sürecini yönetmek üzere yetkilendirilen, MYK üyeleri, Parti Üyesi Gaye Usluer, Milletvekilleri Süheyl Batum, Kazım Kurt ve İl Başkanı çuhadar, Eskişehir il ve ilçeleri aday belirleme yöntemleri toplantısında, aday belirleme yönteminin tespit edilmiş.
Bu toplantıda, Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilçelerde, merkez yoklaması, Odunpazarı ilçesinde, kamuoyu araştırması, yani anket kararını alınmıştır. Bu karara istinaden genel merkez, Eskişehir' le, ilgili çalışmalar sonuçlandırmış. Ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN, anket sonuçlarına, bağlı kalacağını da sıkça vurgulanmıştı. Bu gelişmeler ve temayül yoklaması, İl ve ilçe yönetimlerinin önerileri dikkate alınmadı. Aday dahi olmayan, Eskişehir CHP Milletvekili Kazım KURT, Odunpazarı Belediye Başkan Adayı oldu.
Elbette siyasi partiler, aday belirleme yöntemlerini, kendi tüzükleriyle, diledikleri gibi yapma ve aday tespit etme imkânına da sahiptirler. Ayrıca bir siyasi parti, hür ve serbest bir demokratik düzende, kendi aday belirleme yöntemlerini, kendi organları marifetiyle, kendi tüzüğü aracılığıyla dilediği gibi belirler. Ancak " Partilerin, kendi varlıklarını da borçlu oldukları demokratik kuralları, göz ardı etmeleri düşündürücüdür.
Siyasi partiler, adayları belirlemede demokratik usul ve kaidelere açık olmak ve uygulamada sürekli ve kalıcı kılmak zorundadır. Şayet siyasi partiler, hakikaten vatandaşın seçme, seçilme hakkını yönlendiren ve onu şekillendiren, en önemli kuruluşlar ise, aday belirleme usullerini, demokratik kurallar içinde, gerçekleştirmek mecburiyetindedir.
CHP, Atatürk' ün, kurduğu bir partidir. O nedenle de CHP' de, aday belirleme yöntemi, Atatürk' ün, seçimleri ile ilgili düşüncesine aykırıdır. Çünkü ATATÜRK' e göre, " PARLAMENTO ÜYELERİNİ HALK DOĞRUDAN DOĞRUYA VE HİÇBİR ARACI OLMADAN KENDİSİ SEÇECEKTİR." Üyelerin seçiminde aracılığı, ne yürütme kurumu olan hükümet, ne de "PARTİLER" yapabilir. Çünkü halk değer verdiği ve kendisinden hizmet beklediği kişi/kişileri, bizzat kendisi seçecektir.
CHP, Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU ise " Parti, aday olarak beni belirlese bile, ben, buna karşıyım ve adaylığı reddederim. Benim tek isteğim, halka sorulmasıdır. Halkın seçtiği kişi, benim için, çok önemlidir" demişti ama Sayın KILIÇDAROĞLU' nun, Eskişehir'de, bu görüşü gerçekleşmedi.
Elbette Kazım Kurt' un, adaylığına denecek hiçbir şey yok. Ancak yöntem yanlıştır. Çünkü önceden tespit edilen kurallar, yapılan temayül yoklaması, İl ve ilçe yönetimlerinin istekleri, yok sayılmıştır. Oysa parti örgütünü ve halkın iradesini, yok saymak hem il ve ilçe yönetimlerini, aday adayları ve delegeleri üzmüştür.
CHP' de, yaşananları, seçmen de tasvip etmiyor. Nitekim CHP' li Sayın İbrahim İPEK gönderdiği e.mail'de, "... Sn Kazım Kurt'un, Odunpazarı' na, bu şekilde aday gösterilmesi yanlıştır. Genel Merkezde, yanlış yapmıştır. Sn Büyükerşen, hayatının yanlışını yapmış ve Sn Kazım Kurt' da, bu yanlışlığa ortak olmuştur.!" diyerek tepkisini gösterdi.
Oysa CHP ve diğer siyasi partilere, " PARTİ İÇİ DEMOKRASİ" hakim olsa, temayül yoklamaları ve anketler dikkate alınsa, ne partilerin genel merkezleri, ne de taşra teşkilatları, sıkıntı yaşacaktır. Halk ve parti teşkilatı, özellikle de adaylar, çıkan tabloya razı olacak, partilerde, huzursuzluk ve kırgınlıklar da yaşanmayacaktır.