4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

CHP VE KURULTAY

CHP Kurultayı, bugün ve cumartesi günü, ATO Congresium Salonu'nda yapılacak. Kurultayın gündemi ise 8 maddeden oluşuyor. Buna göre, Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayacak kurultayda, ilk olarak divan belirlenecek. Ardından tüzük komisyonun oluşturulacağı kurultayda, daha sonra Genel Başkan seçimi yapılacak.
Ayrıca tüzük değişikliğinin de gerçekleştirileceği kurultayda, 60 kişiden oluşan Parti Meclisi (PM) ile Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeleri de seçilecek.
Bu kurultayda CHP yeniden yapılandırılır mı bilinmez ama yıllardır, CHP' nin, yenide yapılandırılacağı, iktidar gelmek içinde kurmayları tarafından iktidar taahhütnamesi' hazırlanacağı, parti yönetiminin gençleştirileceği söylendi ama sürekli de CHP' ye, aynı kişi/kişiler hâkim oldu. Son yıllarda ise başka partilerden transferler, moda oldu.
Ayrıca CHP, kamuoyuna, pek çok taahhütte bulundu. Ancak zaman için de bu taahhütler unutuldu. Nitekim ülke için, hayati önem taşıyan, "SİYASİ AHLAK YASASI", "AİLE SİGORTASI", "AVRUPA BİRLİĞİ" "DOKUNULMAZLIKLARIN" ve "SEÇİM BARAJININ" kaldırılması, "KESİN HESAP KOMİSYONU" gibi, benzer vaatleri kamuoyu ile paylaştı. Hatta kamuoyu tarafından, kabul gördü ama bir müddet sonra, gündemden düştü. CHP, yılarca Bağımsız Türkiye, Halkçı ve Çağdaş Türkiye, sloganları yanında, Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti gibi, söylemleri, gündemden düşürmedi. Ancak toplumun, ihtiyacı olan ve Türkiye'nin, çağdaş muasır medeniye seviyesini yakalaması, global pazarlarda ve uluslar arası her alandan, söz sahip olması için, olmazsa olmaz kavram olan, "ÜRETKEN TÜRKİYE"' den, yeteri kadar söz edilmedi.
Ülkemizin, bugün en öncelikli sorunu, "ÜRETİM" dir. Çünkü ülkemizin sorunlarının çözümü, her alanda elde edilecek üretime bağlıdır. Nitekim CHP' yi,ülkemize kazandıran, Atatürk, "Çalışmadan, üretmeden, rahat yaşamayı alışkanlık haline getirmiş toplumlar, önce haysiyetlerini; sonra hürriyetlerini, daha sonra da istikballerini kaybederler." demiştir.
Hatırlıyoruz da Sayın KILIÇDAROĞLU, Kuruyla da, " TÜRKİYE'Yİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ" sözlerinden sonra, " CHP, Kuvayi Milliye demektir. CHP, müdafa-i hukuk demektir. CHP, Anafartalar'dır, Conk Bayırıdır. CHP, İzmir'de Hasan Tahsin'dir, K.Maraş'ta Sütçü İmamdır. CHP'nin genlerinde ulusal çıkarları korumak vardır. CHP değişimci ve devrimcidir. Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz. Demokrasinin çıtasını yükselteceğiz. Demokrasiyi, hukukla güçlendireceğiz " düşüncelerini, o günlerde heyecanı CHP içinde gerçekleştiremedi. Parti içi demokrasi ise lafta kaldı.
Ayrıca halk, CHP, bu kurultaylarında, POLİTBÜRO' dan kurtulmasını, vitrinde de "GENÇ" dinamik, girişimci, risk alan, yeni yüzler görmek istedi. Ancak CHP kadrolarını gençleştiremedi. Halkın beklentileri doğrultusunda, yeteri kadar yapılandıramadı. CHP teşkilatında görev alanlarda halkla bütünleşemedi.
CHP, yıllardır, hep muhalefette kaldı. Bunun, en büyük nedeni de POLİTBÜRO' nun, "Küçük olsun, bizim olsun" felsefesi, neden oldu. Nitekim Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU, "Sol, sokağı göremedi. Ya tatile gittik, ya sıcak evimizde oturduk" haklı eleştirisi, sol kesim ve kamuoyunda, yankı bulmuştu ama onun döneminde de CHP de değişen hiçbir şey olmadı.
Elbette Sayın KILIÇDAROĞLU' nun, iyi niyetine ve dürüstlüğüne, denecek hiçbir şey yok. Ancak verdiği sözleri, yeteri kadar yerine getirmedi. Parti içi demokrasiyi CHP' ye hâkim kılacağını söyledi ama bugüne kadar uygulamadı. Parti teşkilatında, "TAKIMRUHU" ve "ORTAK AKIL" gibi kavramları göz ardı etti.
Oysa CHP lideri, Almanya' da yaptığı bir konuşmada, " Türkiye'de, olmayan özgürlük ve demokrasiyi, yeniden inşa edeceğiz. Türkiye'de sizin sandığınız gibi, demokrasi yok. Siz sanıyorsunuz ki milletvekillilerini halk seçiyor. Hayır efendim. Liste hazırlanıyor, halkın önüne sunuluyor." demişti.
Peki, CHP lideri, bu düşüncelerini partide hayata geçirdi mi?
Sayın KILIÇDAROĞLU, Cumhurbaşkanı adayını, halka ve milletvekillerine rağmen belirleyip, MHP ile anlaşarak, halkın onayına sundu. Oysa parti tabanına ve milletvekillerine, parti teşkilatına rağmen, cumhurbaşkanı adayı belirlemek antidemokratik olup, başarısızlığa da mahkûmdu. Nitekim de Cumhurbaşkanlığı seçiminde, başarısız oldular. Aslında Atatürk' ün, mimarı olduğu CHP, kolay gerçekleşmedi. Nitekim Büyük önder ATATÜRK, " CHP, ilk Sivas Kurultayında, dış ve iç düşmanların süngüleri altında kurulmuştur. Uçurum kenarında, yıkık bir ülke... Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... yıllarca süren savaş.., ondan sonra, içerde ve dışarıda saygı ile tanılan, yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız, devrimler... işte, Türk genel devriminin, bir kısa bir özetidir." demiştir.
Atatürk' den sonra, CHP' de görev alan lider ve kadrolar, sürekli rota değiştirdi. CHP' nin kuruluş ilklerinde, kısmen de olsa uzaklaştı, kırsal kesime, gereken özeni göstermedi. Oysa Atatürk,"Eğer milletimizin ekseriyeti, azimesi çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya yüzünde bulunmayacaktık ve Milli Ekonominin temeli ziraattır." demiştir.
CHP, 18. Olağanüstü Kurultayı'nı, Cuma ve Cumartesi günü yapacak. Ancak CHP, bu kurultay sonrası, ya mevcut düzenine devem edecek, ya da İktidar olmak istiyorsa, Atatürk' ün, gösterdiği hedeflerde, ülke ve dünyadaki değişim ve gelişmeleri de dikkate alarak, kendisine yeni bir yol çizecektir. Kurultay, bu alanda, ciddi bir fırsattır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi