
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
CHP yöneticileri Genel Merkeze Belediye Başkanlarını şikayet etti mi?
Son günlerde, Eskişehir CHP çevresinde konuşulan bir mevzu var.
Mevzu: bir şikâyetle ilgili.
Söylenilenlere bakılırsa, 10 Ağustos tarihi'nde yapılacak olan ve şunun şurasında bir haftalık bir zamanın kaldığı Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç "Seçim çalışmalarına katılmıyorlar" diye parti Genel merkezine şikâyet edilmiş.
İl yönetimi içinden yapıldığı söylenilen şikâyette, "Odunpazarı Belediye Başkanı Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmalarına katılıp, çatı aday için köy köy dolaşırken, Büyükşehir ve Tepebaşı Belediye Başkanlarımız ortalarda pek yoklar" denilmiş.
Dahası...
Şikâyet bizzat CHP nin Genel başkan yardımcılarına yapılmış ve şikâyetin ulaştığı genel başkan yardımcıları da "Bu söylediklerinizi ilk fırsatta Genel başkanımıza ileteceğiz" diye, şikâyet edenlere cevap vermiş.
Yazının başında da söyledik.
Bu anlattığımız şikâyet olayına şahit olmuşluğumuz yok.
Ancak...
Parti çevresinde söz konusu şikâyetin Genel merkeze yapıldığını teyit eden çok sayıda CHP'li var.
.....
Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz
Devrim Arabaları filminden bir bölüm;
Necip: Bir şey sorabilir miyim Latif Bey?
Latif: sor bakalım
Necip: Sizce bu otomobili yaparsak ne olur?
latif: Hiçbir şey olmaz!
Necip: nasıl olmaz? boşuna mı çalışıyoruz?
Latif: Sen Ankara'daki kapatılan tayyare fabrikasını duydun mu?
Necip: Ankara mı? Evet..
Latif: O fabrika neden kapatıldı biliyor musun?
Necip: Hayır..
Latif: Fabrika Atatürk'ün emriyle kuruldu. 2. Dünya Savaşı'na kadar 112 tane değişik uçak imal edildi orada.. Sonra fabrika kendini geliştirmeye başladı tabi, savaş sırasında da kimse bize uçak, eğitim uçağı vermediği için 185 tane eğitim uçağı yapıldı orada
Necip: 185 tane?
Latif: Evet. Bunları yaptık biz.. 1955 yılında, Hollandalılar bize 30 tane uçak siparişi verdi; ama dönemin işletmeler bakanı o siparişleri kabul ettirmedi. Hollandalılar da uçakları İngilizlere yaptırdı. Birkaç yıl sonra da fabrikayı tamamen kapatıp traktör fabrikasına dönüştürdüler. Gündüz ile orada yetiştik biz; çok acı çektik. çok..
Necip: Ben, anlayamadım; neden kapattılar?
Latif: Biz kim, uçak yapmak kimmiş?
Necip: Eh yapmışsınız işte; başarmışsınız?
Latif: Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz evlat!
......
Kazanırsa bizim başarımız, kaybederse, aday kaybetti.
Mahalli seçimler öncesinde AK partinin Eskişehir'deki aktörlerinin Belediye Başkan adaylarına tam anlamıyla destek oldukları söylenemez.
Zaten bu durum seçim öncesinde de tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştı.
Sırf görüntü olması için adaylarla birlikte katıldıkları birkaç organizasyon dışında pek ortalarda görünmediler.
Aynı AK parti aktörlerinin, yine seçim öncesi bir başka yaklaşımı da ortaya çıkmıştı.
Neydi bu yaklaşım;
-"Adaylar kazanırsa, bu başarıyı sahipleniriz, kaybederlerse de 'Adaylar kaybetti' deriz" yaklaşımıydı.
Bu da şehirde olabildiğince hissedilmişti.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir haftalık sürenin kaldığı şu günlerde, Eskişehir'deki AK parti aktörlerinde yine benzeri bir yaklaşım olduğu göze çarpıyor.
Zira...
AK partinin Eskişehir'de Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik ve Erdoğan'ın adaylığını destekleme anlamında göze çarpan herhangi bir çalışması yok.
Demek ki:
-"Erdoğan kazanırsa, bu başarıyı biz sahipleniriz, kaybederse de Erdoğan kaybetmiş olur" düşüncesi var.
Tıpkı, mahalli seçimler sürecinde olduğu gibi...
......
Göç olur
diyorduk ama...
Eskişehir son 10-15 yılda sosyal yaşam anlamında büyük bir gelişme gösteren bir kent.
Bu durumun, Eskişehir'e göç'ü hızlandıracağını tahmin ediyorduk.
Tahmin etmediğimiz ise, göçün diğer ülkelerden olacağıydı.
Şu sıralar Eskişehir'in sokakları Irak ve Suriyelilerden geçilmiyor.
Caddeler ve sokaklarda Arapça konuşan insanlar bir hayli fazlalaştı.
Kısacası...
Eskişehir'in bir yerlerden göç alacağını düşünüyorduk ve tahmin ediyorduk da, bu göçün Irak ve Suriye'den olacağı hiç aklımıza bile gelmezdi.
......
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Ekrem işten çıkmadan önce karısını evden arar;
-Tatlım, patron bir kaç arkadaşıyla beraber komsu vilayetteki büyük gölde balık avlamaya gidecek, benim de gelmemi istiyor. Bu hafta sonunu orada geçireceğiz. Bu benim terfi almam için iyi bir fırsat.
Benim için yeteri kadar giysi ve olta takım çantamı hazırlar mısın?
Direk ofisten çıkacağız ve geçerken evden çantaları alırım. Ha, yeni ipek mavi pijamamı da koymayı unutma.
Karısı biraz işkillenir.
Fakat kocasının istediklerini de yapar.
Hafta başında adam eve gelir, biraz yorgundur ama iyi gözükmektedir.
Karısı onu karşılar ve çok balık tutup tutmadığını sorar.
Ekrem: Ha, evet epey balık tuttuk.
Fakat sana söylediğim pijamayı çantaya koymamışsın.
Karısı: Oltanın bulunduğu takım çantasına koymuştum.