
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
CHP yönetimi bir şey söyler mi?
Dün gazetelerde, CHP'den AK Partiye geçen 30 kadar gence rozet takılmasıyla ilgili bir haber vardı.
Gültepe mahalle temsilciliğinde, çoğu Tunceli, Erzincan ve Elazığlı 30 kadar gence rozetlerini AK Parti İlçe Başkanı Volkan Doğan'ın taktığına yönelikti haber.
Söz konusu haber elbette AK parti içinde memnuniyet yaratmıştır.
Ancak...
CHP içinde yarattığı etki görünen o ki bir hayli değişik olmuş.
Zira...
30 gencin CHP'den istifa ederek AK parti'ye geçmesi ile ilgili haber bir kısım CHP'liler tarafından:
-"CHP'li olduğu söylenen bu gençler bu güne kadar neredeymiş de biz bu gençleri hiç görememişiz?" diye değerlendirilirken, bir kısım CHP'liler de "O sözünü ettikleri mahallelerde o gençler CHP'den değil, geçse geçse, HDP'den AK partiye geçmiştir" diye değerlendirilmiş.
Bir kısım CHP'li de, AK parti'ye geçenlerin CHP'den ayrılıp geçtiğini düşünerek:
-"Gayet normal. CHP'de oturduğun yerden siyaset yapılmaya devam edildiği müddetçe, daha çok istifa edip geçen olur" diye değerlendirmiş meseleyi.
Sonuç olarak...
30 gencin CHP'den ayrılarak AK Parti'ye geçtiğine ilişkin haber, CHP içinde değşik yorumlara yol açmış.
Bizim merak ettiğimiz ise, bu yorumların hiçbiri değil tabi.
Bizim asıl merak ettiğimiz, CHP yönetiminden bu konu ile ilgili bir açıklama yapılıp yapılmayacağı.
Artık "Bu gençler CHP üyesiydi, gittikleri iyi oldu" mu derler yoksa, "Bu gençlerin CHP ile alakası bile yoktu. AK partililer şov yapıyor" mu derler bilemiyoruz ama.
Bildiğimiz, CHP yönetiminin bu konuda bir açıklama yapma zorunluluğunun olmasıdır.
Zira...
Söz konusu haberler "CHP'den istifa eden gençler AK partiye katıldı" şeklinde kamuoyuna yansıdı.
***
Önceliğimiz ne olmalı?
Eskişehir, sürekli olarak eksikliklerin dile getirildiği bir kent.
Özellikle de Eskişehir'de yaşayanlar ve Eskişehir'i yönetenler dile getiriyor bu eksiklikleri.
Ancak...
Dışarıdan baktığınızda, dile getirilen eksiklikler konusunda bir mutabakat sağlandığı söylenemez.
Belki son günlerde Trafik sorunu herkesin mutabık kaldığı en belirgin sorun olarak ortaya çıkmıştır.
Kimine göre Eskişehir'in en büyük eksikliği, üçüncü bir üniversite...
Kimine göre de Termal...
Bunun yanı sıra...
Bazıları Ulaşımı, bazıları Turizm alanında ki altyapı yetersizliğini, bazıları da şehrin düzensiz imarını dile getiriyor büyük eksiklik olarak.
Keza...
Fuar alanı olmayışı, Bilişim merkezlerinin bulunmayışı ve benzeri eksiklikler de söylene geliyor.
İşi biraz daha abartırsanız...
-"Eskişehir'de niçin Golf sahası yok?Olimpik yüzme havuzlarının sayısı niçin yetersiz. Bu büyük bir eksiklik ve derhal bu eksikliğin öncelikli olarak giderilmesi lazım" diyenler bile zaman zaman çıkıyor.
Netice olarak...
Bu kentte yaşayanların ve bu kenti yönetenlerin, Eskişehir tahlili yaparken, kendi önceliklerine göre sıraladıkları eksiklikler mevcut.
Belki herkes kendi penceresinden baktığı için bu eksiklikleri kendince dile getiriyor.
Belki...
Kendi işine yarayacağı için, kendine göre öncelik belirliyor...
Ama...
Bu işin böyle olmayacağı artık ortada.
O nedenle...
Bu kentte yaşayanlar ve bu kenti yönetenler, bu kent için en önemli eksikliklerin önceliğini artık tespit edebilmeli.
Öncelik sırasına göre alt alta yazılacak olan bu eksikliklerin de zaman içinde giderilmesi bir takvime bağlanmalı.
Kısacası...
Eskişehir, eksikliklerini öncelik sırasına göre belirleyip, buna göre de bir yol haritası çıkartmalı.
Aksi takdirde...
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da herkesin kendine göre bir önceliği olacak ve bu eksiklikler bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da söylenip durulacak.
Ve bir türlü netice de alınamayacak.
***
Hız sınırını aşanları yakalayın tamam da...
Çevre yolu üzerinde, belirli aralıklarla elektronik radarlar var.
Hız sınırı 70 olduğu için, bu hızı aşanları tespit ediyor bu elektronik radarlar.
Arkadan ceza gönderiliyor.
Bunun yanı sıra...
Aynı elektronik radarlardan şehir merkezinde de bazı noktalarda var.
Bunlar da hız sınırı olan 50 km'yi aşan araçların plakalarına ceza yazıyor.
Bunun yanı sıra...
Aynı güzergâh üzerinde polisin araç radarları konuluyor zaman zaman.
Örneğin Muttalip kavşağını hemen geçer geçmez araç radarları, 70 km'nin üzerine çıkan araçlara otomatikman ceza yazıyor.
Bunun yanı sıra...
Yine şehir merkezinde, gece ve gündüz uygulama amaçlı kurulan ve hızları da kontrol eden denetimler var.
Hepsine eyvallah...
Tabii ki bir hız sınırı varsa, hemen her araç bu hız sınırlamasına uyacak.
Uymayıp, hız sınırını aşanlara da ceza elbette kesilecek.
Ancak...
Yukarıda sözünü ettiğimiz her kontrol nedense araçların hız sınırına uyup uymamasıyla ilgili.
Bu kontroller kah elektronik radarlar konularak göstere göstere, kah, Ekiplerin soteye yatarak hız sınırını aşan araçları avlama üzerine gelişmiş kontroller.
Hız sınırına uyan fakat çevreye olabildiğince rahatsızlık veren araçların kontrol ve denetimleri kimsenin umurunda bile değil.
Son bir haftadır Espark ve Bağlar Caddesi üzerinde oturan vatandaşlardan aldığımız yakınmaların ardı arkası kesilmiyor.
Egzosları özellikle bozulmuş araçlar ile motosikletlerin çıkartmış oldukları sesten illallah dediklerini ifade ediyor yakınan vatandaşlar.
Araçların sadece hız sınırına uyup uymadığına kilitlenen Emniyet görevlilerinin, gündüz ve gecenin bir yarısı ortalığı gürültüye bağan araç ve motosikletlere dönüp de bakılmadığından şikâyet ediyor.
Bağlar Caddesi üzerinde zaman zaman yapılan denetimin de, ışık ihlali ile sınırlı olduğunu söyleyip "Yanlarından büyük bir gürültüyle geçen araç ve motosikletlere müdahale dahi edilmiyor" diyorlar...
Kısacası, Espark ve bağlar caddesi üzerinde oturanlar, (Ki benzeri yakınmalar Atatürk bulvarı üzerinde ikamet eden vatandaşlar tarafından da sık sık dile getiriliyor)
-"Trafik müdürlüğü, hız sınırını aşanları tespit etmeye yönelik harcadığı çabanın birazını da, aşırı ses çıkartan araç ve motosikletleri tespit etmekte kullansın. Emin olun, Espark ve Bağlar caddesi üzerine konulacak birkaç sivil memur bile, bir gün içinde, çıkarttıkları gürültü ile çevreyi gece gündüz mahfeden bir çok araç ve motosiklet tespit eder" şeklinde konuşuyorlar...
Umarız, bundan böyle çıkarttıkları gürültü ile insanları rahatsız eden araç ve motosikletler konusunda ciddi bir çalışma başlatılır.
Sonuçta...
Hız sınırı olan 70 km'yi biraz aşmış olmanın kimseye zararı olmayabilir ama, bazı araç ve motosikletlerin sabahın erken saatinden, gece yarılarına kadar çıkarttıkları gürültü, binlerce insanın adeta ruh dengesini bozuyor...