KILIÇDAROĞLU' nun Trakya'da yaptığı gezilerde, halkın, CHP yönetimine ilgisi ise büyüktü. CHP'ye, Eskişehir'de de ilgi var. Nitekim DSP eski ilçe başkanlarından Dilara TAMBOVA ve Gürdal ÖREN ile DSP'de yöneticilik yapmış Nazan ERŞAHİN ve Bayram AVCI'DA da, CHP İl Başkanı Erman GÖLET'i, makamında ziyaret ederek CHP'ye üye oldular.
Okuyucularımızdan ayrı kaldığımız süre içinde, il dışında, vatandaşla, CHP Kurultay' ı ile ilgili yaptığımız sohbetlerde de bu ilgiyi gördük. Her kesim, kendileri ile ilgili vaatlerle, Kurultayı değerlendiriyorlar. Oysa Kurultayda, ülke için, hayati önem taşıyan, ""ÜRETİM", "SİYASİ AHLAK YASASI", "AİLE SİGORTASI", "AVRUPA BİRLİĞİ" "DOKUNULMAZLIKLARIN" ve "SEÇİM BARAJININ" kaldırılması, "KESİN HESAP KOMİSYONU" gibi benzer vaatler üzerinde, kamuoyu oluşturmak gerekir. Çünkü bu vaatler, yıllardır gündemdedir. Ancak bir türlü hayata geçirilemedi.
Ülkemizin, bugün en öncelikli sorunu, "ÜRETİM" dir. Çünkü ülkemizin sorunlarının çözümü, her alanda elde edilecek üretime bağlıdır. Nitekim Atatürk, "Çalışmadan, üretmeden, rahat yaşamayı alışkanlık haline getirmiş toplumlar, önce haysiyetlerini; sonra hürriyetlerini, daha sonra da istikballerini kaybederler." demiştir.
Sayın KILIÇDAROĞLU' nun, gündeme getirdiği "SİYASİ AHLAK YASASI" zaten Cumhuriyet Halk Partisi'ne mensup milletvekillerince, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu"nda Değişiklik Yapılması ve "TBMM Etik Komisyonunun Kurulmasına" İlişkin Yasa (Siyasi Ahlak Yasası) Teklifi, 24 Aralık 2002 tarihinde TBMM Başkanlığı' na sunuldu. Ancak iktidar partisi tarafından kabul görmedi. Oysa ülkemizde bu, bir zorunluluktur. Çünkü halen TBMM' de 587 dokunulmazlık dosyası var.
Sayın KILIÇDAROĞLU' nun, "YÜZDE 10 BARAJINI AŞAĞIYA ÇEKECEĞİZ" vadide kamuoyunda, en çok konuşulan konu idi. Nitekim Kurultayda yaptığı konuşmada ," AKP son seçimlerde yüzde 47 oy aldılar. Meclis'te yüzde 60'ı temsil ediyor. Yüzde 13 irade gaspı var. Yüzde 10 barajını aşağıya çekeceğiz. Herkes aldığı oy kadar, Meclis'te temsil edilmeli" sözleri, barajı geçemeyen partileri de umutlandırdı.
Sayın KILIÇDAROĞLU' nun, Kurultayda en çok dikkat çeken, yoksullar için de umut olan bir açıklaması da, "AİLE SİGORTASI" idi. Aslın da MYK tarafından, CHP'nin Parti Meclisi'ne sunulmuştu. Yoksulluğa karşı, "Aile Sigortası" ve "Vatandaşlık Hakkı Ödemesi" uygulamasına geçileceği belirtilirken, tüm yurttaşların yaşamları boyunca, "özürlülük, işsizlik, hastalık, yaşlılık, maluliyet, ölüm, iş kazası ve meslek hastalığı, bakıma ve korunmaya muhtaçlık" gibi risklere karşı, Sosyal Güvenliğe kavuşturulacağı belirtilmişti.
Sayın KILIÇDAOĞÜLU' nun, "KESİN HESAP KOMİSYONU KURACAĞIZ "vaadi yaptı. Gerekçesini de, " Parlamento'dan bütçe geçer. Geçmiş bütçe öngörülen hedefler, harcanan paralar nerede kullanıldı. Bunu bir iki kişi konuşur. Sonra unutulur gider. Kesin hesap komisyonu kuracağız. Başkanı da ana muhalefet partisinden olacak. Bizi sorgulayacak, biz de hesap vereceğiz" sözleri ile açıklık getirdi.
Sayın KILIÇDAOĞLU' nun ," AB çok önemli. Bir çağdaşlaşma projesi. Ama bir çifte standarda döndü. Türkiye onuru olan bir ülke, ikinci sınıf bir ülke değil. Elbette ki dünyanın sayılı devletlerinden biri olmak isteriz. Avrupa, ya bize tarih verir, ya da onlara mahkûm değiliz." Sözlerine katılmamak mümkün mü?
Sayın KILIÇDAROĞLU Kuruyla da, " TÜRKİYE'Yİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ" sözlerinden sonra " CHP, Kuvayi Milliye demektir. CHP, müdafa-i hukuk demektir. CHP, Anafartalar'dır, Conk Bayırıdır. CHP, İzmir'de Hasan Tahsin'dir, K.Maraş'ta Sütçü İmamdır. CHP'nin genlerinde ulusal çıkarları korumak vardır. CHP değişimci ve devrimcidir. Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz. Demokrasinin çıtasını yükselteceğiz. Demokrasiyi hukukla güçlendireceğiz " ifadeleri ile de aklıselim insanlarımızı rahatlattı.
Kurultay ve kamuoyundaki genel kanı, Türk halkının içindeki, demokrasi aşkı, Atatürk sevgisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin, kuruluş ruhu, hala dimdik ayaktadır. CHP Kurultayı' na gösterilen aşırı ilgi, son yıllarda her alandaki yaşanan olumsuzlukların da bir sonucu idi. Çünkü son yıllarda, milli ve manevi değerlerimiz, kurum/kuruluşlar, ciddi erozyona uğradı.
CHP, Sayın KILIÇDAROĞLU ile küçümsenmeyecek bir kamuoyu desteğiyle yola çıkıyor. Gördüğümüz kadarıyla da CHP, yurt genelinde, yükselişe geçerek, iktidar alternatifi de oldu. Yeter ki CHP, parti içi demokrasiye önem versin, Sayın BAYKAL ve taraftarları da gölge etmesinler...