
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
CHP'de çok konuşulan açıklama...
Şu sıralar CHP'de Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Gaye Usluer'in parti binasında yaptığı açıklama sırasında söylediği sözler konuşuluyor.
Usluer'in, demokrasi mitinglerine katılmayanlara teşekkür ettiğini söylemesi ve bu konuyla ilgili il başkanı Sinan Özkar'a da teşekkür etmesi parti çevresinde gündem olmuş.
CHP'de demokrasi mitinglerine giden ilk ismin CHP'li Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt olduğunu söyleyen CHP'liler. Sonrasında Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve Milletvekili Utku Çakırözer'in Vilayet meydanı'ndaki demokrasi mitingine beraberindeki CHP'lilerle gittiğini, en son da CHP'li Büyükşehir Belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen'in demokrasi mitinginde konuşma yaptığını bilen ve belirten CHP'liler "Usluer demokrasi mitingine katılmayanlara teşekkür ederken, demokrasi mitingine katılan partisinin belediye başkanlarına da bir anlamda göndermede mi bulundu" değerlendirmesi yapıyormuş.
Ne diyelim?
Gaye Usluer'in CHP içinde konuşulan bu sözlerine bir açıklık getirmesi gerekiyor galiba...
.....
Hiç mi pozitif bir şey olmaz...
Seyahatten dönen ev sahibi havaalanından bahçıvanına telefon açmış, konuşuyorlar:
- Nasıl, her şey yolunda mı?
- Yolunda... Küreğin sapı kırıldı, şu anda onu tamir ediyordum.
- Neden kırıldı?
- Köpeğinize mezar kazarken zorlamışım, ondan kırıldı.
- Nee! Köpeğim mi öldü?
- Maalesef havuza düştü?
- Benim köpeğim çok iyi yüzerdi; havuzda nasıl ölür?
- Havuzun suyu boşalmıştı, atlayınca betona çakıldı.
- Havuzu yeni doldurtmuştuk, neden boşalttınız?
- İtfaiyeciler evdeki yangını söndürürken ilave suya ihtiyaç duydular.
- Neee evde yangın mı çıktı?
- Evet efendim. Annenizin vefatı dolayısıyla taziyeye gelenlerden biri yanık sigara bırakmış.
- Annem mi öldü? Yahu kadın daha iki hafta önce sapasağlamdı?
- Haklısınız da... Yatak odanızda karınızla en yakın arkadaşınızı aynı yatakta görünce kalbine inmiş.
- Yahu hiç pozitif bir haber yok mu adam sende?
-Var efendim... Geçen gün siz AIDS testi yaptırmıştınız ya... Sonucu geldi: Pozitif!"
***
Yaşadığımız süreç tıpkı fıkrada olduğu gibi.
Bir yandan gelen ve hepimizin yüreklerini dağlayan şehit haberleri.
Diğer taraftan 15 Temmuz darbe girişimi travmasının hala devam ediyor olması.
Bir taraftan Suriye topraklarında girilen savaş.
Öte yandan kredi notlarının düşürülmesi.
Haberlerde sürekli cinayet,kadına yönelik şiddet haberleri.
Sonuç olarak...
İnsanın "Bu ülkede hiç mi pozitif bir şey olmaz" diyeceği günler yaşıyoruz.
Ne diyelim?
Umarız bu kabus dolu günleri çabuk atlatırız.
Umarız bu kötü günleri bir daha hatırlamamak üzere tamamen unuturuz.
.....
İşte bu yüzden iktidar olmamız lazım
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt anlattı.
Eskişehirli şehidin ailesi ziyaret etmiş kendisini.
-"Oğlumuz Asker olmayı seçti. Bordo bereli olmak istiyordu. Müracaatını da yaptı. Çok başarılı olmasına rağmen yapmadılar. Kendinden daha düşük puanı olanlar yapıldı. Bir de hemşire olan kızımız var. Eskişehir merkezine gelmek istedi. Puanı yetmesine rağmen merkeze tayinini yapmadılar. Ancak bir ilçeye gelebildi. İki durum da üst üste gelince, oğlumuzun komutanları "Oğlum senin bordo bereli olmaman mümkün değil. Acaba ailenle ilgili bir problem mi var?"diye sormuş. Oğlumuz da bizi aradı. "Acaba babamla ilgili bir ceza ya da sabıka gibi bir şey mi var?" Diye sordu. Araştırdık,baktık sorduk hiçbir olumsuzluk yok. Sadece bir tek şey tespit ettik. O da CHP üyesi olmuş olmamız. Sonunda karar verdik. Oğlumuzun da kızımızın da hakları olmasına rağmen işlerinin olmamasının tek nedeni, bizim CHP üyesi olmamızdı. Zaten bir müddet sonra da oğlumuz şehit oldu" diye anlatmışlar başlarından geçeni.
-"Eğer o aile CHP üyesi değil de AKP üyesi olsaydı bu ailenin başına bunlar gelmezdi. Belki oğlu şehit bile olmazdı" diyen Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt "Biz işte bu yüzden iktidar olmak zorundayız" diyor.
Anlattığı olayın sadece bir örnek olduğunu da söyleyen Kurt "Daha bunun gibi nice olumsuzluklar yaşayan insanlar var. Bu insanların tek suçu CHP'li ya da sosyal demokrat olmak. O yüzden CHP iktidar olmalı ve yaşanan bu mağduriyetler de artık sona ermeli" diyerek tamamlıyor sözlerini.
.....
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Siyasal gerginliğin dışında iki toplumun insanlarının arasındaki sosyo-kültürel farklılığın da büyük boyutlara ulaştığı bir dönem de, bir Türk gurbetçisinin evi: Küçük oğlan, akşamüstü okuldan gelmiş... Kapıdan girer girmez:
"Anne!" diye seslenmiş, "Ben Alman oldum!"
Annesi:
"O nasıl söz? Sakın bir daha tekrarlama"
"Anne ben Alman oldum. Bugün sınıfta karar verdik. ben Almanım artık"
Annesi "sus bakayım" diye tiz perdeden bağırırken, babası da içerden duyup koşmuş. Bir tokat, bir tokat daha.
Çocuk bir yandan yediği dayaktan korunmaya çalışırken, bir yandan da konuşmasını sürdürüyormuş:
"Şu dünyanın işine bakın! Alman oldum. Yarım saat sonra Türklerle başım derde girdi!"