CHP’nin 39’ncu Olağan Kurultayı yapıldı.
Her kurultay büyük öneme sahip…
Ancak 39’ncu kurultayı kendisinden önce yapılan 38 kurultay ile kıyaslamak olanaksız…
Bu kurultay bir başka…
‘’Başka’’ yapan faktörler çok sayıda faktör var.
En önemlisi de kuşkusuz, 19 Mart 2025 tarihinden bu yana yaşananlar.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonun kapsamı alabildiğine genişletildi.
Çok sayıda belediye başkanı tutuklanarak cezaevine konuldu.
Belediye başkanlarının yanı sıra çok sayıda bürokrat da cezaevlerine gönderildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde neredeyse üst düzey bürokrat kalmadı.
Operasyon belediye başkanları ile sınırlı da kalmadı.
CHP’nin tüzel kişiliği operasyona hedef oldu.
Bugüne kadar benzeri görülmemiş olaylar yaratıldı.
‘’Operasyonları boşa çıkartmak’’ için 2 kez olağanüstü kurultay yapıldı.
Dahası, İBB soruşturması iddianamesiyle birlikte ‘’CHP’nin kapatılması’’ girişimi bile başlatıldı.
Böylesine benzeri görülmemiş olayların yaratıldığı bir süreçte yapılan kurultay, elbette ki kendisinden öncekilerle kıyaslanamaz.
39’ncu Kurultayı önemli kılan faktörler yalnızca geniş kapsamlı operasyonla sınırlı değil…
Kurultayı önemli kılan bir başka faktör var.
O da program…
Uzunca süren bir hazırlık dönemi sonunda yeni bir program taslağı hazırlandı.
Hazırlanan taslak kurultayın ilk gününde görüşerek karara bağlandı.
Artık CHP’de yeni bir program var.
Beraberinde parti tüzüğünde de değişiklikler yapıldı.
Kurultayda yapılan seçimler bile geçmiştekilerden çok farklı…
Genel Başkanlıkta Özgür Özel’e rakip çıkmadı.
Tek adayla yapılan seçimin sonucu oldukça dikkat çekici…
Özgür Özel, geçerli olan oyların tamamını aldı.
Geçersiz oy sayısı da 24…
Bu sonuçlara bakıldığında Özgür Özel için ‘’oybirliği ile seçildi’’ demek yanlış olmaz…
39’ncu kurultayı, kendisinden öncekilerden ayıran daha çok faktör var.
Ancak sözü daha fazla uzatmaya gerek yok.
Uzun sözün kısası bu kurultay bir başka idi…
‘’İktidar Kurultayı’’ olarak adlandırılması da boşuna değil…
Böylesine büyük önem taşıyan kurultayın divan başkanlığının önemi ve anlamı tartışılabilir mi?
Elbette ki hayır…
Son derece önemli ve anlamlı… Her şeyden önce insanı gururlandır, onurlandırır…
Böylesi bir kurultayda divan başkanı olmak herkese nasip olmaz…
Böylesine önemli ve anlamlı divan başkanlığı için tercih edilen isim, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce oldu.
Ne kadar gurur duysa yeridir.
Onunla birlikte Eskişehir’deki CHP üyeleri ve seçmenleri de gurur duyabilir.
Divan Başkanlığı için Ayşe Ünlüce’nin tercih edilmesi boşuna olmaz…
Önemli nedenleri vardır.
En önemlisi de bugüne kadar sergilediği performans ve yarattığı güvendir.
Aynı zamanda ‘’bir mesaj’’ anlamı da taşır.
Ayşe Ünlüce’nin nasıl Divan Başkanlığı yaptığı da ortada…
Kısaca ‘’kendisine duyulan güveni boşa çıkartmadı’’ dense yeridir.
Daha önce de Eskişehir’den divan başkanlığı yapanlar var.
Nasıl yaptıkları henüz unutulmadı.
‘’Ele yüze bulaştırıldı’’ dense yeridir.
Neyse…
Ayşe Ünlüce, Divan Başkanlığında sergilediği başarılı yönetim ile Eskişehir’i utandırmadı.
Kendisini kutlamak gerek…
