
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
CHP'de de parti içi mücadelenin şekli de değişir artık!
CHP'liler dün basın karşısına çıkmış.
Faydalı bir etkinlik!
Sürekli olmasını diliyorum.
Süheyl Batum ise artık iyice koptu kentten.
Görev süresi sonunda ise 'paraşütle geldiği gibi, yine aynı şekilde geri dönecektir'
Batum ismi de bu kente atılan önemli bir 'aday kazığı' olarak tarihteki yerini alacaktır.
***
Konu açılmışken;
Büyükerşen için 'adaylıklar konusunda tek yetkili isim' deniyor.
Vekillik konusunda da, umarız böyle olur.
Kendi yanı başından bir isim olan Kazım Kurt'un listede yer bulmasında önemli payı vardı Hoca'nın...
Tepeden inme adayları engellemek adına da bir şeyler yapmalı.
Artık genel seçimlerde de 'Hamamyolu'nu bulabilecek adaylar' ile yola çıkılmalı...
***
Konumuza dönelim...
CHP'nin dünkü toplantısına damgasını vuran yine Büyükerşen ve Ataç isimleri olmuş.
Partinin adaylarının da bu iki isim olduğuna vurgu yapılmış.
Masada oturan partinin tüm başkan ve yöneticileri de bu sözlere onay vermiş.
Vermese;
"Teşkilatların görüşü alınmadan adaylıklar için bu kadar net konuşulmaz' denirdi...
Neyse;
CHP'nin dünkü toplantısında söylenenler zaten bilinen şeyler.
Bu yüzden;
CHP içinde bundan sonraki süreç, 'Büyükerşen ve Ataç'a daha yakın olma mücadelesine dönecektir'
Çünkü;
Görüldüğü üzere, her iki ismi teşkilatlar da artık kabullenmiş durumda,
Genel başkanın son Eskişehir ziyaretinde lafını ettiği cümleleri de bu görüntüye eklersek, CHP'de bundan sonraki parti içi mücadelenin asıl şeklini kolayca tahmin etmiş oluruz.
Yani bundan sonra ki süreçte, CHP'de alışageldiğimiz parti içi sürtüşmeler, her iki isme daha yakın olma şeklide bürünecektir.
Çünkü CHP'de artık herkes 'Büyükerşen ve Ataç' diyor.
Mücadelenin de bu yönde olması kadar daha doğal bir şey olamaz.
Bakalım kimler bu mücadeleden galip çıkacak?
Kimler seçimler öncesi gerek adaylık, gerek meclis üyelikleri adına hedefine ulaşabilecek?
Ve kimler bu yarış sonucu liste dışı kalacak?
Bekleyip görelim...
Yeniden okullar bölgesi
İşin içine Gündoğdu falan girince, okullar bölgesinin taşınma işi yarım kaldı!
Daha doğrusu, kamuoyu bu konuyu tartışmaya tam da başlarken, Gündoğdu işi araya girdi.
***
Meseleyi herkes hatırlayacak.
Dedik ki;
'Stadyum taşınıyor madem, okullar bölgesini de kaldırın oradan' dedik.
B köşeye takip edenler iyi bilir.
Hayli tepki gördü o yazı...
'Keşke olsa, yaptırmazlar!' diyenler aradı.
'Bu işin içinde rant var diye gündeme getiriyorsunuz' diye arayanlar da oldu.
Yani;
Herkesin kendine göre bir nedeni vardı.
Başka türde nedenler sayanları da duyduk.
İlginç bir durum!
Bu şehirde, bir şey yapılırken, işin arkasında illaki bir şeyler arama huyumuzdan vazgeçer miyiz?
Bilmiyorum ama...
Artık psikolojimizi bozan bu alışkanlık yüzünden, bu kente ortak tek bir çivi çakamayacağız galiba!
***
Neyse;
Okurlarımız bizim niyetimizi bildiği için, aynı niyette elektronik mektup gönderiyorlar.
Sağ olsunlar.
Bakın bir tanesi nasıl gelmiş?
Ekte fotoğraflar var.
Birisi bizim stadyum ve okulları bölgesinin havadan çekilmiş fotoğrafı.
Atatürk Caddesi kesin bir çizgiyle ayırmış bölgeyi.
Diğer tarafı ise Vişnelik...
Her iki tarafın arası açıldığında ise ortaya nasıl bir şey çıkacağını da yine fotoğrafla göstermiş okurumuz.
Manhattan'daki Central Park'ın fotoğrafını göndermiş bize.
Altına not olarakta tek cümlelik bir soru eklemiş;
"Sedat Bey,
Sizce de gelecekte bu iki fotoğraf arasındaki benzerlik artar mı?"
***
Bizde cevap vereyim.
Şehrin, yukarıda bahsettiğim zihniyeti bir gün değişirse, neden olmasın!