
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
CHP'de Millekvekili adayları kim olur?" diye soruyorlar ya hani?
Cumhuriyet Halk Partisi, önümüzdeki Milletvekili Genel seçimlerinde tüzük gereği ön seçim yapacak.
Yani...
Milletvekili adaylarını hakim huzurunda ve partili üyelerin oy vereceği bir seçimle belirleyecek.
CHP Genel merkezinin, önümüzdeki milletvekili Genel seçimleri için mevcut milletvekili sayısı olan 550'nin yüzde 15'i oranında kontenjan aday koyma hakkı olacak.
Yani...
85 civarında kontenjan aday belirleyecek Genel merkez.
Bu şu anlama geliyor:
Örneğin Eskişehir'de 1 tane de kontenjan aday kullanabilir CHP Genel Merkezi, 6 tane de.
Hiç de kullanmayıp, kontenjan hakkını başka şehirlere de kaydırabilir.
Örneğin:
CHP Genel Merkezi Eskişehir 1 ve 3 ncü sıra için kontenjan hakkı kullanıp "Bu sıraları ben belirleyeceğim" dediğinde, Eskişehir'de 2-4-5 ve 6 ncı sıralar için yine ön seçim yapılacak.
Sonuç olarak...
CHP Genel Merkezi "Eskişehir'in 6 sırası için de kontenjan hakkı kullanacağım" demez ise, bir ön seçim mutlaka yapılacak gibi görünüyor.
9 ay sonra yapılacak olan Milletvekili Genel seçiminde, "CHP'den Eskişehir milletvekili adayları kim olur?" diye soruyorlar ya hani?
İşte bu soruya cevap verebilmek için öncelikle CHP'nin Eskişehir listesinde kontenjan kullanıp kullanmama kararının belli olması lazım.
Zira...
CHP Genel merkezi Eskişehir listesinin tamamında kontenjan hakkı kullanmak isterse, Milletvekili aday profili başka, kontenjan kullanmaz ve ön seçim yapılırsa, aday profili yine başka olacaktır.
Dolayısıyla...
Önce, CHP'de Milletvekili aday belirleme yöntemi belli olmalı ki, bu yöntem doğrultusunda kimlerin aday olabileceğini ve şanslarının ne olabileceğini hem tahmin edip, hem de sorgulayabilelim...
......
Siyasette, yöntem de, alışkanlıklar da değişmiyor
Siyasette yıllar geçse de değişmeyen bazı alışkanlıklar var.
Örneğin, seçim çalışması sırasında Kahvehanelerden bir türlü vaz geçilememesi gibi.
Her seçim öncesi önemli yerlerden biri olur kahvehaneler.
Partilerin adayları sırasıyla bu Kahvehaneleri ziyaret eder.
Yalnız da gitmezler.
Peşlerinde aynı partiden bir yığın insan olur.
Hurra dalarlar kahvehaneye.
Oyun oynayanlar kızsalar da istemeden bırakır oyunu.
-"Nereden çıktı şimdi bunlar. Ne güzel oyun oynuyorduk" diye geçirirler içlerinden.
Sonra çaylar gelir.
Arkasından adaylar birer konuşma yapar.
Sonra geldiği gibi topluca giderler kahvehaneden.
Giderken de çay paralarını öderler.
Oyunlar da kaldığı yerden devam eder.
Kısacası...
Hiçbir faydası yoktur kahvehane toplantılarının ama, yıllar geçse de değişmez bu alışkanlık.
Her seçim öncesi tekrarlanır.
BİR BAKAN GELMEYE GÖRSÜN, TÖRENLE KARŞILANIR, TÖRENLE UĞURLANIR.
Bir diğer alışkanlık, karşılama meselesi.
Ne zaman bir Bakan ya da önemli bir siyasetçi gelse, Eskişehir girişinde karşılama yapılır.
Bütün daire müdürleri geçerler sıraya.
Tek tek elini sıkarlar gelen Bakanın.
Bakan da Polis, Asker, Zabıta hangi kıta varsa bir "Nasılsınız" çeker.
-"Sağ ol" cevabını duyunca da mest olur.
Bu yetmiyormuş gibi, bir de Vilayet önünde yapılır benzeri karşılama.
Yollar kesilir, insanlar karşılama yapılacak alanın çevresine yaklaştırılmaz.
Zaman zaman trafik bile durdurulur.
Bakan oradan başka yeri de ziyaret edecekse, aynı karşılama orada da tekrarlanır.
Dahası...
Uğurlanırken de aynı karşılama ile gönderilir.
Kısacası.
Törenle gelir Bakan, kaldığı sürece bol bol tören yapılır. Yine Törenle uğurlanır.
Hiçbir gereği olmamasına rağmen, bir türlü vaz geçilmez bu uygulamadan.
Hatta...
Gelen bakanlar, karşılama olmadığı, ya da karşılama törenini zayıf bulduğu zaman Valiye postayı koyar.
BİR DE TOPLU AÇILIŞLAR
VAR EBLETTE
İşte yukarıda verdiğimiz örnekler gibi, bir de toplu açılış törenleri yapılır seçim öncesi.
Genelde Başbakan'ın gelişinde başvurulur bu yola.
Açılmış-Açılmamış, Faaliyete geçmiş- geçmemiş hiç önemli değil. Bakılmadan listeye konulur ne kadar tesis varsa.
Başbakan da bunu, önüne konulan bir butona basarak "Hayırlı uğurlu olsun" diyerek açar.
Ne açılışını yaptığı tesisleri bilir, ne de gerçekten açılıp açılmadığını.
Bunun yanı sıra...
-Organize de ne kadar fabrika varsa akın eder adaylar.
İşçiler yemek yerken dalarlar yemekhaneye.
Tek tek sıkarlar işçilerin elini.
-Komşuların toplandığı bir eve çağrılır adaylar örneğin.
Pasta börekler dizilir masaya.
-Ne zaman çarşıya çıksanız, mutlaka bir partinin adaylarını, esnafı sıradan ziyaret ettiğini görürsünüz.
Kısacası.
Her seçim öncesi süreç böyle geçer.
Milletvekili genel seçimine 9 aylık bir süreç kaldı.
Bir iki ay içinde kongreler yapılacak.
Ardından, partilerin adayları belli olacak.
Sonrasında da, yukarıda anlattığımız seçim öncesi olaylarına bir bir şahit olacağız.
Çünkü...
Siyasette ne yöntem değişiyor ne de alışkanlıklar.
......
Maymun...
Sonradan görme insanlar Maymun gibidir...
Maymun becerikliliği vardır onlarda...
Yukarıda görür insanlar onları hep.
Tırmanırken çevikliklerine hayranlık duyarsınız.
Ama doruğa çıktıklarında artık sadece ayıp yerleri görünür...
Bu tanımlama Balzac'a ait...
Hoşumuza gitti söyledikleri.
O yüzden köşemize aldık.
Bu sözü köşemize almamızın özel bir nedeni gerçekten yok.
Özel birisi için gönderme falan da yapmıyoruz.
Yukarıda da söyledik.
Söz hoşumuza gitti.
Çünkü...
Bu sözü doğru çıkartan pek çok olaya ve pek çok kişinin varlığına tanık olduk süreç içinde.
Eminiz bu sözleri okuyanların da aklına hemen birileri gelecektir.
.......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
İki cüce erkek kardeş yine iki cüce kız kardeşle evlenmişler ve balayına gitmişler. Gittikleri otelde bitişik odaları tutmuşlar. Birinci çift ilk gecelerinde uğraşmışlar uğraşmışlar ama başarısız olmuşlar. Keyifleri kaçmış yan odadan gelen sesleri dinlemeye başlamışlar.. Birde ne duysunlar. Yarım saatte bir "haydi yallah hop hop hop" diye sesler geliyormuş...
Sabah olunca kahvaltıya inmişler. İştahsız bir şekilde kahvaltıyı didiklerken diğer bütün gece hoplayan cüce çift gelmiş...Hoplayan cüceler:
- "Kardeş geceniz nasıl geçti?"
Bizimkiler:
- "Hiiç, yatıp uyuduk."
Gece hoplayanlar iç geçirmiş:
- "Ah ne güzel! Biz o kadar uğraştık yatağa bile çıkamadık...."