
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
CHP'de Milletvekilleri niçin belediye Başkanlarının istediğine karşı çıkamaz?
Yayınlanma:
Cumhuriyet Halk Partisi'nde şu sıralar örgütlerin görevden alınması gündemde.
Bunu gündeme getiren olay da, belediye Başkanları Yılmaz Büyükerşen ve Kazım Kurt'un, 3 milletvekili ile yaptığı yemekli toplantıda bu istekleri dile getirmesi.
Hatta...
-"Mevcut yönetimler ile ilgili bir rapor hazırlansın ve bu rapor doğrultusunda siz milletvekilleri bunu genel merkeze izah edin ve bu iş bitsin" demeleri.
İşte bu olayın sıkça konuşulması üzerine CHP'de il yönetimi ile birlikte Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe yönetimlerinin görevden alınacakları konuşuluyor yoğun bir biçimde.
Olayı duyunca CHP içinde önemli ağırlığa sahip bir isme sorduk meseleyi...
-"Tamam! Belediye Başkanları mevcut örgütlerin görevden alınmasını istiyor olabilir. Benim anlamadığım, mevcut milletvekilleri bu işe niçin karşı çıkmıyor? Nasıl olsa mazbatalarını aldılar. Artık Milletvekili oldular. Görevden alma gibi demokratik olmayan bir yöntemin içinde nasıl olacaklar? Bunu nasıl izah edecekler? Bu güne kadar yaptıkları, söyledikleri hatta yazdıklarıyla içinde oldukları bu durum birbiriyle çelişmeyecek mi? Niçin belediye Başkanlarının bu görevden alma isteklerine karşı çıkmıyorlar? Çıkamıyorlar?" diye...
-"Karşı çıkamazlar!" dedi CHP'li isim kendinden emin biçimde.
Ardından da...
-"Niçin karşı çıkamazlar biliyor musun?" diye devam edip: şunları söyledi:
-"Öncelikle bu isimlerin üçü de Büyükerşen ve Kurt'un olurlarıyla aday ve milletvekili oldular. İkincisi, her ne kadar milletvekili oldularsa da, süreç içinde koalisyon hükümeti kurulamaması ve erken seçim olma ihtimali var. Erken seçim olursa, CHP önseçim ile aday belirlenen yerlerde, aynı aday listeleri ile seçime girecek. Eskişehir gibi merkez tarafından belirlenen listelerde değişiklik olabilecek. İşte bu değişiklik olabilme ihtimali 3 milletvekilini de korkutuyor. "Erken seçim olsa dahi biz aynı sıralarda olalım. O yüzden de Belediye Başkanlarının sözünden çıkmayalım" düşüncesiyle her istenilene "olur" diyorlar" dedi.
Devamla da:
"şimdi anladın mı CHP Milletvekillerinin, Belediye Başkanları Büyükerşen ve Kurt'a karşı çıkamadıklarını?" diyerek tamamladı sözlerini...
....
Siyasetin adaleti var mı ki?
Kısa bir süre içinde önemli bir seçim yaşadık.
Seçimin öncesindeki süreç de göz ardı edilemeyecek bir zaman dilimiydi aslında.
Önce aday adayları çıktı ortaya...
Bir kısmı başka nedenler yüzünden aday adayı olmuştu ama, içlerinde gerçekten Milletvekili olma amacıyla çıkanlar mutlaka vardı.
Aday listelerinin belirlenmesiyle birlikte, aday adayları o dakika unutuluverdi.
Ne arayan oldu ne soran.
-"yaşıyor musun?" diye merak eden bile çıkmadı hiçbirini
Herkesin dikkati aday listesindeki isimlere yöneldi.
Hummalı bir çalışma içine girdi aday listesindeki isimler.
Geceler gündüze karıştı.
Zaman ve para harcandı günlerce.
Sonunda seçimler yapıldı...
Milletvekili olanların dışındaki adaylar, tıpkı seçim öncesi süreçteki aday adayları gibi o anda unutuluverdi.
Kimse arayıp sormadı kendilerini.
-"partiye aday olarak o kadar hizmet ettin. Fedakârlıkta bulundun. Seçilemeyecek yerde olmana rağmen çalışıp çabaladın." Diyen bir Allahın kulu çıkmadı iyi mi?
Ne bir parti büyüğü, ne bir parti yöneticisi arayıp da "Sen görevini yaptın. Yaptığın bu çalışmalar unutulmayacak" demedi.
Seçilmesi mümkün olmayan, seçilme şansı olmasına rağmen seçilemeyen o adaylar adeta hafızalardan silindi.
Seçimden bir gün öncesine kadar susmayan telefonları, seçimin sonucunun alındığı akşam bir sustu, belki de hala çalmıyor.
Siyaset işte bu kadar adaletsiz.
Güç sendeyse, herkes senin etrafında.
Güç sende değilse, ara da bulasın o etrafında fır dönen insanları!
......
İlk seçim değerlendirmesinde dikkatle seçilmiş sözler
-"Genel merkezimizle yerel ve genel sonuçları değerlendirmek adına birkaç kez görüştük. Yeni oluşmuş bu dönem için şehrimiz ve ülkemiz adına hangi strateji ile çalışacağımız konusunda planlar yaptık"
-"Sonuçlardan dolayı üzgünüz. Fakat ne şehrimize ne de milletimize kırgın değiliz. Biz bu şehri seviyoruz. Sevdiğine darılmaz insan, sevdiğine küsmez"
-Seçim süreci ve sonrası ilgili tüm bileşenleri ile tarafımızca tahlil edilmiştir. Değerlendirmemizi hem yerel bazda hem genel merkez nezdinde tamamladık. Çalışmalarımıza ise kaldığımız yerden devam edeceğiz. Milletimizin takdirini saygı ile karşılıyor. Daha iyisi için çalışıyoruz."
Bu sözler AK parti il Başkanı Dündar Ünlü'ye ait.
Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanları ile birlikte, seçim sonrası yapılan ilk değerlendirmenin sözleri.
Sanki, dikkatle ve özenle seçilmiş kelimelerden oluşturularak sunulmuş bir açıklama.
Doğrusu...
Makule de yakın diyebileceğimiz bir seçim değerlendirmesi.
En azından...
-"AK parti'yi AK partili olduğunu söyleyenlerden temizleyeceğiz" türünde bir meydan okuma, bir güç gösterisinde bulunma içeren bir değerlendirme olmaması açısından da olumlu sayılabilir...
......