1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

CHP'de ne zaman?

CHP'de siyaset yapanlar....
-Ne zaman: üyesi ve delegesine güvenirse
-Ne zaman: muhalefette "Taban da taban" diyenler iktidara geldiğinde de "Taban" demeye devam ederse...
-Ne zaman: parti içi demokrasiyi ağızlarından düşürmeyenler, ellerine geçirdikleri daha ilk fırsatta parti içi demokrasiyi rafa kaldırmayı düşünmezse.
-Ne zaman : "Seçimle gelen seçimle gider" diyenler görev verildiğinde atama yönetimlere göbek ata ata girmezse...
-Ne zaman: sürekli üye bindirmesinden şikâyet edenler aynı dairede oturan 10 kişiyi üye yapmaya kalkmazsa...
-Ne zaman: Eskişehir'in göbeğinde oturduğu halde hiç gitmediği köyden delege yazılmayı kabul etmezse.
-Ne zaman: Bir yerlere gelene kadar üye ve delegenin esas olduğunu söyleyenler, bir yerlere geldikten sonra "Üye ve delege yapısı sağlıksız" demezse...
-Ne zaman: Yönetimde değilken karşı çıktığı anti demokratik uygulamalara yönetime geldiğinde de karşı çıkmaya devam ederse...
-Ne zaman: yakındığı parti içi ayak oyunlarına, eline fırsat geçer geçmez başvurmaya kalkmazsa...
Ne zaman: "Genel başkanı bile seçen delege nasıl oluyor da Milletvekili ve Belediye Başkan adaylarını seçemiyor" diyenler, koltuğa oturduğunda "Üye ve delege yapısı uygun değil" demeye başlamazsa...
Ve...
-Ne zaman: "İlla ki önseçim" diyenler, kendisine teklif edilen tepeden inme adaylığı elinin tersi ile iterse...
İşte o zaman adam gibi siyaset yapar...
Bu ne zaman olur bilemiyoruz ama...
Galiba CHP'nin de CHP'de siyaset yapanların da yukarıda saymış olduğumuz ve hayata geçmesi gereken "Ne zaman" lı gelecek günlere acil ihtiyacı var...

*******************************

Bu sözler aslında ne söylüyor?

-Yeni bir parti örgütlenmesi ve örgütlenme modeli ile ilgili yeni bir yaklaşımı hayata geçirmek istiyoruz.
-Kongre sürecinde oluşan ekiplerde bağımsız tüm partililerimizi kucaklayacak...
-Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, tüm parti üyelerinin kendini özgürce ifade edebileceği...
-Katılımcı demokrasinin ve ortak aklın egemen olacağı...
-Vesayet ve dizayna dayalı örgütlenme biçimi yerine, tabanın iradesinin egemen olacağı...
-Yukarıdan aşağıya bir iradenin temsil edileceği bir yönetim modelini...
-Güncel gelişmelere duyarlı bilimsel veriler çerçevesinde sağlıklı bir veri tabanının oluşturulması...
-Tüzük hükümlerine uygun üyesiyle, görev ve sorumluluk bilinci dahilinde, tüm üyelerine dokunabilen...
-Üyelerini kendi yetenekleri kapsamında görevlendiren...
-Parti içi demokrasi ve tabanın iradesi tüm kurullarında işletilen...
-Sosyal doku analiziyle, sınıfsal katmanlar ve meslek gruplarıyla ilgili uzmanlaşmaya dayalı bir ilişki ağı oluşturan...
-Sivil topluma yüzü dönük, tüm Sivil Toplum Kuruluşları ile sıcak ilişkilerini sürdürülebilir kılan...
-Günlük siyasal gelişmelere duyarlı, barış, dostluk ve kardeşlik temel ilkesi olan...
-Gençlerin daha yoğun ve güçlü katılarak, siyasal gelişimleri için gerekli alt yapının oluşturulduğu zeminleri hazırlayan...
-Üyesinin güvendiği, ulaşabildiği ve keyifle parti çalışmalarına katılabildiği.
-Canlı dinamik ve prestijli bir yönetim anlayışını hakim kılmak istiyoruz.
Sözler: CHP Odunpazarı ilçe Başkanlığına aday olduğunu açıklayan Ali Haydar Çelik'e ait.
Kısaca ne demek istiyor biliyor musunuz?
Sizin ne anladığınızı bilemeyiz elbette ama Ali Haydar Çelik'in bu sözlerinden bizim anladığımız şu:
-"Kardeşim! Yıllardır bu parti içinde oluşan iki grup arasında pinpon topu gibi gidip gelmekten bıktık usandık. Artık bu partide fabrika ayarlarına dönmenin zamanı geldi de geçiyor"
Ali Haydar Çelik yukarıdaki sözleriyle sanki bunları söylüyor gibi geldi bize...



*********************************

G-20 dedikleri...

Geçtiğimiz günlerde Türkiye'de toplandı G-20
Antalya'ya geldi 20 gelişmiş ülkenin başkanları.
Belki çoğunuz biliyordur ama, bilmeyenler için bu 20 ülkenin, yani Dünyanın en büyük 20 ekonomisinin yıllar itibariyle sıralaması çıkartılmış.
Tabloda...
Türkiye, Gelişmiş 20 ekonomisi bulunan ülke arasına 1990 yılından itibaren girmiş gibi görünüyor.
2005 yılında, dünya'nın en büyük 17 nci ekonomisi konumuna kadar yükselmiş.
Daha sonra ise...
Yani...
2005 yılından bu güne kadar sürekli Dünya'nın en büyük 18 nci ekonomisine sahip ülke konumunda gözüküyor.
Tabloya baktığınızda, Türkiye'nin Meksika ve Brezilya'nın altında kalması oldukça ilginç bir sonuç gibi görünüyor.
Öte yandan...
Yine Türkiye'nin S Arabistan, İsviçre ve İsveç gibi ülkelerin üzerinde olması da aynı şekilde ilginç bir sonuç ortaya koyuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi