15. Dönem Eskişehir Milletvekili Sayın Murat KHYAOĞLU' ndan, CHP ile ilgili önemli açıklamalar geldi. Sayın KAHYAOĞLU' na göre, CHP' nin, temeli laik cumhuriyetle, cumhuriyetin değerleriyle ve Atatürk ilkeleriyle örülmüştür. CHP'nin tarihi misyon ise 1920 lerde, ulusal kurtuluş savaşı sonrası, kurduğu cumhuriyeti, değerlerini ve ilkelerini korumak, geliştirmek ve yüceltmektir. Ancak CHP bugünkü durumu, yapısı, siyaset anlayışıyla bu misyonu gereği gibi yerine getirememektedir.
Sayın KAHYAOĞLU haklı, son yıllarda, CHP' de yaşananlar ve bazı milletvekillerinin tutumları, bu tespitleri doğrular niteliktedir. Nitekim CHP içinde, bütünlük sağlanamamış, Parti içi demokrasiyi söz verilmesine rağmen, bu hususta somut adımlar atılamamıştır. Ayrıca Sayın KAHYAOĞLU' nun, söylediği gibi, ülkemizin laik, cumhuriyetçi, aydınlıkçı, yurtsever güçlerine, birikimlerine yeterince öncülük yapamamıştır. Oysa ülkemizde, CHP; siyasal önderlik potansiyeli, birikimi olan tek partidir,
Sayın KAHYAOĞLU' na göre, yaşam alanlarında, en küçük birime kadar partinin dinamiklerini oluşturmak, halkla bütünleşmek ve insanlara dokunarak siyaset yapmaktır. O nedenle örgütlenme toplumun en küçük birimi sokaktan başlayacaktır. Örneğin: Almanya'a yaşam alanlarında, partinin 12.500 küçük birimi vardır. İsveç'te bu sayı 4000 dir. Partinin ciddi politikaları, bu küçük birimlerden geçmeden belirlenemez.
Sayın KAHYAOĞLU, siyasetin, örgütlü olarak yerelden başlaması gerektiğini belirterek "İnsanlık tarihi örgütlü mücadelelerin tarihidir. Örgütlü olanlar, hep kazanmış, örgütsüz olanlar hep kaybetmiştir. Ulusal kurtuluş savaşımız, örgütlü halkın zaferidir. Güney Amerika'da solun, Güney Afrika'da Mandella'nın başarıları örgütlü mücadelenin başarılarıdır. " tespitleri, CHP genel merkez, il ve ilçe yönetimleri dikkate alır mı bilinmez ama CHP iktidar olmak istiyorsa, yerel siyasete önem vermek zorundadır. Çünkü Yerel siyaset, aslında demokrasinin, en ileri aşamasıdır. Yerelde, siyaset halkla bütünleşmektir.. İktidar olmanı yolu da yerelden geçer.
Ayrıca Sayın KAHYAOĞLU, " Bugün, tüm üyeler eşit biçimde partiyle ilgili bilgilere ulaşamamaktadır. Parti içi yarışmalarda koşullar, adil ve eşit değildir. Üyelerin tüm etkinliklere ve karar süreçlerine eşit biçimde katılması sağlanamamıştır. Tüzükte parti içi özgürlükleri genişletecek ve eşitsizlikleri düzeltecek kurallar mutlaka düşünülmelidir." görüşündedir.
Şu bir gerçek ki, tüm partilerde olduğu gibi CHP' de de siyaset anlayışı, sadece seçme ve seçilme üzerine odaklanmıştır. her adım, her eylem, delege olmaya, kongrelerde yönetimi kazanmaya, daha sonra milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi olmaya endekslenmiştir. En önemli sorun ise il ve ilçelerin bir işlevi de yoktur. O nedenle de yerel sorunların çözümüne ilişkin projeler, programlar üretilememiştir. Oysa çağımızda Kurum/kuruluşların, hatta siyasi partilerin zenginliği bünyelerindeki projelerle eşdeğerdir.
Sayın KAHYAOĞLU, CHP'nin geleceğine yönelikte çok olumlu önerilerde bulunmuş. O'na göre, yerele ilişkin projeler ve çözümler üretecek ( Yerel sorunlar danışma meclisi) tüzüğe konulmalıdır. Yerelde yatay örgütlenmelere ağırlık verilmelidir. Partililerin bir araya gelerek kaynaşmasının, halkla bütünleşmesinin, politika üretmesinin yolu açılmalıdır. (ilin tüm ilçe-belde başkanları, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, sokak sorumluları, mahalle temsilcileri bir takvime göre sık sık bir araya gelmelidir. Havza niteliğinde illerin, il başkanları altı ayda ortak sorunları görüşmek üzere toplanmalıdır.
Her yerel ve genel seçim sonrası illerde, ilçelerde seçim değerlendirmesi yapılmalı ve ileriye dönük stratejik plan yapılmalıdır. Çarşaf liste ve ön seçim, tek seçenek olmalıdır. Her parti üyesi, en az bir sivil toplum kuruluşuna üye olmalıdır. Delege seçimlerinde ve kongrelerde, blok liste zorunluluğu olursa mutlaka nispi temsil sistemi uygulanmalıdır. Parti üyeleri, beş yılda bir güncelleşmelidir.
CHP' kurultayı' nda, bu tür öneriler gündeme gelir, tüzükte yer alır mı bekleyip göreceğiz. Ancak CHP'deki bugünkü mücadele, Hazirandaki seçimli kurultay öncesinde, koltuk savaşı ve güç gösterisidir. Tüzük bahane...