1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

CHP'de üye patlaması yaşanabilir...



Cumhuriyet Halk Partisi'nde şu sıralar parti üyeliği patlaması yaşanıyor.
Her gün sayısız insanın CHP'ye üye olmasının nedeni, Eskişehir'in CHP'nin kalesi olma yolunda ilerliyor olması değil elbet.
Belediyelerin CHP'de olması da değil.
Son yapılan seçimde CHP nin yıllar sonra Eskişehir'de birinci parti olması da değil kuşkusuz.
Üye patlamasının tek bir nedeni var: Kongre süreci...
Önümüzdeki aydan itibaren CHP'de kongreler süreci başlayacak.
İlk önce delege seçimleri gerçekleştirilecek.
Parti üyeleri, mahallelerindeki CHP delegelerini seçecek.
Seçilecek olan delegeler, ilçe kongrelerinde ilçe başkan ve yönetimlerini seçecek.
İlçe yönetimlerini kazanan gruplar ise, il kongresi için büyük bir avantaj sağlamış olacak.
Yani...
Kongreleri kazanmak, üyeden başlayacak.
CHP'de bundan sonra yapılacak olan seçimlerde gösterilecek adaylar muhtemelen ön seçimle belirleneceği için, üye ve delegelere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulacak.
İşte o yüzden şu sıralar herkes haldır haldır partiye üye kaydı yapmaya çalışıyor CHP içinde.
Hatta.
Bu güne kadar "Partinin üye yapısı sağlıklı değil" diyenler de, yaptıkları üye kayıtlarıyla sağlıksız buldukları üye yapısını daha da sağlıksız hale getirdiklerini umursamadan yapıyor bu işi...
......



"Ters mantık var abi... Anlamadın mı?"

Dün bu köşede biraz değinmiştik.
AK parti her seçim öncesi aday belirleme kriterleri adına birbiri ardına uygulamalar yapıyor.
Temayülden mülakata, anketten kamuoyu yoklamalarına kadar bir dizi yöntem uygulandıktan sonra adaylarını belirliyor.
Ancak...
Belirlediği aday listesindeki isimlerle, birbiri ardına yaptığı uygulamalar sonucu çıkan isimler birbirini hiç tutmuyor.
Temayül, mülakat ve anket sonucu ön plana çıkan isimler aday listesine bile giremezken, listede, hiç hesapta olmayan hatta, aday adaylığı sürecini bile yaşamayan isimler bulunabiliyor.
Bu da ister istemez parti içinde bir "Adaletsizlik" duygusu yaratıyor.
Ve bu duygu, son seçim sonuçlarında da açıkça görülebileceği üzere, AK partililerin oy vermeyerek kendi partisini cezalandırmasıyla sonuçlanabiliyor.
Söz konusu yazımız üzerine AK Partili, sevdiğimiz de bir dostumuz aradı.
-"İyi güzel yazmışsın da, partinin Temayül ve mülakat gibi uygulamalarında ön plana çıkan isimlerin niçin listede niçin yer almadığını hala anlayamadın mı?" diye sordu.
Anlayamadığımızı söylediğimizde ise başladı anlatmaya:
-"Aslında Genel Merkez, aday belirleme sürecinde uyguladığı bu yöntemlerle aday belirmeyi amaçlamıyor. Tam tersine, gerek temayül, gerekse mülakatlarda ön plana çıkan isimleri 'İlerde etrafına liderlik yapıp, parti için tehlike oluşturabilecek' kaygısı üzerinden hareketle tespit ve bertaraf yoluna gidiyor. İşin ilginç tarafı, temayül ve mülakatlarda birinci çıkanlar da kendilerini iyice deşifre ederek, bertaraf olmasını daha da kolaylaştırıyor" dedi.
Düşündük...
Vallahi doğru mantık...
Aksi takdirde...
AKP'de, temayül ve mülakatta başarılı olan isimlerin listede neden yer almadığı sorusu başka nasıl cevap bulabilir ki?
Öyle değil mi?
.....


İstifalar cepte mi?

AK parti'de, geride bıraktığımız 13 yıl boyunca geleneksel hale gelmiş yöntemlere şahit olduk.
Bu yöntemlerden birisi de "istifa zorunluluğu"
AK Parti genel merkezi hiçbir yönetimini görevden almıyor.
Sadece "İstifa edin" diye haber yolluyor.
Bu, Osman Yüksel ve il yönetiminde de aynı oldu, Süleyman Reyhan ve il yönetiminde de...
Hatta...
İbrahim Poyraz ve ilçe yönetimi ile, Ercan kelleci ve Odunpazarı yönetimi de aynı şekilde gelen haber üzerine istifa etmek durumunda kaldı.
Genelde...
AK parti Genel Merkezi, seçim başarısızlığı yaşayan yönetimlere "İstifa edin. Etmezseniz görevden alacağız" haberi yolluyor.
Bunun üzerine de istifalar geliyor.
7 Haziran seçimleri sonrasında da AK parti Genel merkezi seçim başarısızlığı yaşayan yönetimlere aynı haberi yollamaya başlamış.
Beypazarı ve Çanakkale teşkilatları gelen bu haber üzerine istifalarını sunmuş.
AK partide benzeri bir seçim başarısızlığı Eskişehir'de de mevcut.
Eskişehir yönetimleri de muhtemelen AK Parti genel merkezinden gelecek "İstifa edin" haberini bekliyor.
Ve yine muhtemelen AK parti yönetimleri, genel merkezden gelecek böyle bir haber karşısında istifalarını ceplerinde tutuyor...
.......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM

Bir işadamı tavernaya girer, bara oturur ve bir duble martini sipariş eder. İçkisini bitirdikten sonra, gömleğinin cebine bir göz atar, ardından barmene bir duble martini daha hazırlamasını söyler. Bunu da bitirince, yine gömleğinin cebine bir göz atar, sonra barmene dönüp bir duble daha martini siparişi verir. Barmen;"Bakın bayım, size bütün bir gece boyunca martini getirebilirim. Fakat bardağı her doldurmamı istemenizden önce niçin gömleğinizin cebine baktığınızı söylemek zorundasınız."deyince adam cevap verir;
"Karımın fotoğrafına bakıyorum. Ne zaman gözüme güzel gözükecek, işte o zaman eve gitme zamanı gelmiş olacak." 

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi