1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

CHP'de yönetimler görevden alınır mı?


-CHP'e, iki ilçe başkanı yani, Odunpazarı ilçe Başkanı Erdal Çakıcıer ile Tepebaşı ilçe başkanı Vural Yörük İl başkanı Nihat Çuhadar ile anlaşamıyor.
-CHP'de, iki ilçe başkanı, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve çevresinde oluşan ekiple de anlaşamıyor.
-CHP'de, iki ilçe başkanı, büyükşehir belediye başkanıyla da çok iyi anlaştığı söylenemez.
-CHP'de il başkanının da Odunpazarı Belediye başkanı ve ekibiyle anlaşamadığı biliniyor.
-CHP'de il başkanının, kendi yönetimiyle anlaşamadığı da bilinen bir gerçek.
Böylesine "anlaşamama" üzerine ortaya çıkan bir tabloda akla ilk ne gelir?
Tabi ki "görevden almalar" gelir.
Hele hele bir de yakında yapılacak olan bir seçim varsa, birileri bu tablo ile seçime girme yerine, mevcut yönetimlerin görevden alınması için kolları sıvar.
Genel merkezin yolunu aşındırmaya başlar.
Duyduğumuza göre, bu girişimler genel merkez nezdinde başlamış.
Birileri, mevcut yönetimlerin görevden alınması için düğmeye basmış.
Mevcut yönetimlerle genel seçimlere girilemeyeceğinin gerekçeleriyle birlikte genel merkez üzerinde çalışmalara başlamış.
Hem yönetimler arasındaki uyumsuzluk, hem de Süheyl Batum olayından yola çıkılarak, mevcut yönetimlerin görevden alınmaları için baskı unsuru oluşturulmuş.
Bunun neticesinde...
CHP'nin Eskişehir'deki mevcut yönetimlerinin önümüzdeki günlerde görevden alınmaları,genel merkezin de gündemine girmiş.
Tüm bu gelişmelerin ardından, Eskişehir'de il yönetimi ile Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe yönetimlerinin önümüzdeki günlerde görevden alınmalarının çok da sürpriz olmayacağı açıkça konuşulmaya başlanmış.
Ne diyelim?
Umarız, kulağımıza kadar gelen bu gelişmelerin aslı astarı yoktur.
Umarız bu duyduklarımız, gerçekle hiçbir ilgisi olmayan hikâyelerdir.
Umarız CHP, seçim öncesi hiç de demokrasiye uygun ve hoş olmayan böyle bir tutum içinde olup, mevcut yönetimleri görevden almaya falan kalkmaz.
Eğer bu anlatılanlar doğruysa ve CHP Eskişehir'deki yönetimleri görevden alırsa...
Biz bu CHP'nin demokrasiyi işletip de adaylarını ön seçimle belirlemesini falan boşuna umut ederiz.

***************************************
Umarız yakında Halk TV de kendilerini görmeyiz...

Star Medya Grubu CEO'su Mustafa Karaalioğlu, Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert ve Akşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan gazeteden kovulmuş.
Mehmet Ocaktan'ın ismini duymuşsunuzdur.
İktidar partisinin adeta sözcülüğünü yapmıştı uzunca bir süre.
Mustafa Karaalioğlu'nu da tanırsınız.
Hemen her akşam bir televizyon kanalında bıkıp usanmadan iktidar partisinin savunucusuydu.
Ama en çok Yusuf Ziya Cömert'i tanırsınız Eskişehirli olarak.
Çünkü bu zat, misafir olarak geldiği Eskişehir'de, Eskişehir'i fuhuş kenti yapıp giden zattı.
Dönemin AK partili Odunpazarı Belediye Başkanının düzenlediği kahvaltıda,"Eskişehir fuhuş kenti olmuş. Caddelerde kızlar acayip kıyafetlerle geziyor. Kız görünümlü erkekler yürüyor" falan demişti.
Hiç kimse o kahvaltıda bu sözlere tepki göstermemiş, "Sen ne diyorsun arkadaş? Benim şehrime böyle hakaret edemezsin?" diye tepki göstermemişti.
O da, Eskişehir'e yeteri kadar hakaret ettiğine kanaat getirmiş olmalı ki "Ben bir namaz kılayım" diyerek masadan kalkmış, sözlerine tepki göstermeyenler ise kendisinin önüne düşüp "şuradan buyurun" diye yol göstermişti.
Sırf iktidara yaranmak, onların sözcülüğünü yapabilmek adına Eskişehir gibi bir kenti pisleyip gitmişti sözde gazeteci Yusuf Ziya Cömert.
Şimdi kovulmuş.
İşsiz kalmış.
Bundan sonra kimin gözüne girmek için hangi kenti fuhuş şehri yapar bilemiyoruz.
Umarız yakında bu ve bunun gibi gazetecileri CHP'nin sahiplenmesini ve Halk TV de yorum yaparken görmeyiz...
**************************************************************

AK Partililer aynı parti içinde bunu yaparsa...

ESKİ Genel kurulunda, kurumun bütçesi görüşülecek ve karara bağlanacak.
Bunun öncesinde bütçe, incelenmesi ve incelendikten sonra hazırlanacak olan raporla oylama için meclise gelmesi kararlaştırılıyor.
Bunun üzerine ESKİ'nin bütçesi, Bütçe komisyonunda enine boyuna inceleniyor.
Bütçeyi inceleyen komisyon, bir de rapor hazırlıyor.
Burada ilginç olan, raporu hazırlayan bütçe komisyonunun AK partili üyelerin çoğunluğunu oluşturan bir komisyon olması.
Dolayısıyla...
Sıra, söz konusu raporun meclise gelmesi ve mecliste yapılacak olan oylama ile karara bağlanmasına kalıyor.
İşte tam da bunun olacağı sırada meclisteki AK parti çoğunluğu "Bunu şimdi karara bağlamayalım. Sonra bağlayalım. Çünkü bütçe ile ilgili şüphelerimiz var" diyerek, CHP'li üyelerin muhalefetine rağmen oy çokluğuyla erteliyor görüşmeyi.
Üstelik...
Bu ertelemeye, komisyondaki incelemeyi yapıp rapor hazırlayan AK partili üyeler de oy veriyor.
Komisyonda bulunan AK partili üyeler kalkıp "Yahu arkadaşlar! Biz aynı partideniz. Bütçeyi komisyonda inceledik. Rapor hazırladık. Siz bize güvenmiyor musunuz? " diyemiyor.
Meclisteki diğer AK partili üyeler kalkıp "Yahu bu bütçesi bizim arkadaşlarımızın çoğunlukta olduğu komisyon inceledi. Raporunu hazırladı. Biz arkadaşlarımıza güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz? Niye hala şüphe duyuyoruz ki?" diyemiyor.
Sonuç olarak ortaya şu çıkıyor:
AK partili meclis üyeleri birbirine pek güvenmiyor.
Aynı parti içinde iki farklı parti gibi dvranıyor.
En azından bu yaşananlar kamuoyunda böyle bir algı oluşturuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi