1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

CHP'den beklenen etkili muhalefet...

Cumhuriyet Halk Partisi'nin etkili muhalefet yapıp yapamadığı konuşuluyor şu sıralarda.
İçinde CHP'lilerin de bulunduğu büyük bir çoğunluk, CHP'nin etkili muhalefet yapamadığı görüşünde.
Hatta.
Bu düşünceden hareketle CHP'nin sine-i millet'e dönmesi dahi konuşuluyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse CHP'nin özellikle son yaşanan süreç içinde etkili bir muhalefet yapmadığını savunanlar çok da haksız sayılmaz.
Zira...
Birkaç açıklama, birkaç soru önergesi ve birkaç konuşma dışında CHP'nin ortaya koymuş olduğu dikkat çeken bir muhalefet hareketi yok gibi.
Elbette CHP'nin vermeye çalıştığı fakat iktidarın ezici çoğunluğu karşısında etkili görülmeyen bir muhalefet çabası var ama...
İnsanlar, bunun da dışında CHP'den etkili muhalefet yöntemlerini bulup, hayata geçirmesini bekliyor.
Hatta birçok insan:
-"Çoğu CHP'li milletvekili ile benim yaptığım muhalefet aynı. Onlar da klavye başında tıpkı benim gibi twit atıyor. Tek fark benim bu twit'i ücretsiz atıyor olmam. Çünkü onlara bu iş için hazineden her ay maaş veriliyor" diye düşünüyor.
Dahası...
Çoğu insan da:
-"CHP galiba, sağ düşüncede olan insanların her akşam Halk TV seyrederek etkilenip, partiye gelecekleri günü bekliyor. Eğer beklenti bu yöndeyse CHP iktidar olabilmek için daha çok bekleyecek anlaşılan" yorumunda bulunuyor.
Sonuç itibarıyla, CHP'den etkili muhalefet anlamında beklenti her geçen gün artıyor.
CHP'nin de bu beklenti doğrultusunda gerçekten etkili muhalefet yöntemlerini bulup çıkartması ve uygulaması gerekiyor galiba...
.....
Yeni kararname ile birlikte
hareket de başladı. Haydi hayırlı olsun!
-Üniversitelerde Rektör atamasına ilişkin yeni kanun Hükmünde Kararname çıkartıldı ya...
-Kanun Hükmünde Kararname ile Üniversite Rektörlük seçimleri kaldırıldı ya...
-Yine Kararname ile bundan böyle Üniversite Rektörlerini direkt olarak Cumhurbaşkanı atayacak ya...
-Bize bu yeni durum karşısında "Rektörlüğü kafasına koyanlar AK partiden aday adayı olmak için sıraya girecek" dedik ya...
-Akademisyenlerin Rektör olabilmek için sırf AK partili olduklarını tescil için aday yapılmayacaklarını bile bile AK partiden aday olma yarışına gireceklerini ifade ettik ya...
Hah işte!
Söylediğimiz tam anlamıyla çıktı ortaya.
Rektörlük seçimlerinin yaklaştığı Gazi Üniversitesi'nde 1 Rektör yardımcısı ve 3 Dekan "Üniversitede Fetö ile yeterince mücadele edilmiyor" diyerek görevlerinden istifa etti.
Şimdi...
Rektör atamalarıyla ilgili kararname çıkar çıkmaz gelen bu istifaların arkasında,bizzat istifacılar tarafından,yeni dönemde rektör atamasını yapacak olan Cumhurbaşkanına yönelik iki tane net mesaj var.
1-Mevcut Rektör Fetö ile mücadele etmiyor. Fetöcü olabilir. Mutlaka değiştirilmesi ve yeniden atanmaması lazım.
2-Bu yüzden istifa ettiğim için de Üniversiteye Rektör olarak benim atanmam lazım.
Sonuç olarak...
Rektör atamaları ile ilgili kararname çıkar çıkmaz Üniversitelerde "mevcut Rektörleri yeme" ve "Ben Rektör olmalıyım" dönemi resmen başladı.

Ne diyelim? Hayırlı uğurlu olsun..!
.....
96 yılda geldiğimiz
noktayı siz hesaplayın...
1920 yılında kadınlara sokakta laf atmalar çoğalınca çiçeği burnunda hükümet bir karar alıyor.
Alınan kararı da zamanın Adliye Vekili, yani Adalet bakanı bir tamim ile açıklıyor.
Tüm illerin valiliklerine gönderilen tamimde, sokakta kadınlara laf atan erkeklerin derhal tutuklanacağını, ilgili yasa maddesi gereğince hakim huzuruna çıkartılacağı ve 3 ile 9 ay arasında hapis cezasına çarptırılacağı yer alıyor.
Tamı tamına 96 yıl önce oluyor bu olay.
96 yıl önce alınan bu kararı da zamanın gazeteleri "kadınlara laf atan anında tevkif edilecek" diye duyuruyor.
Aradan 96 yıl geçiyor.
Bırakın kadına laf atmayı, tekme atan serbest kalıyor.
96 yılda, kadına laf atmadan tekme atmaya gelmiş ülke.
96 yılda, lafa atanın tutuklandığı noktadan tekme atanın serbest kaldığı bir noktaya gelmiş yasalar.
Kadına taciz konusunda 96 yılda ne kadar ileriye gittiğimizi değil de ne kadar geriye gittiğimizi siz hesaplayın işte...
.....
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Yahudi asıllı bir Rus; İsrail'e göçme iznini alır.
Çıkışta, Ruslar bagajını denetlerken elbiselerin arasındaki Lenin'in büstünü bulurlar:
- Bu nedir?
Yahudi:
" -Bu nedir? sorusu yanlıştir yoldaş!.. Bu kimdir? demeniz gerekirdi!.
Bu Lenin'dir, sosyalizmin temellerini atan,Rus halkına iyilikler getirendir. Bende bunu bereketli günlerin anısı diye
yanıma aldım..."
Etkilenmiştir Rus görevli:
"- Tamam, geçebilirsiniz!.."
Tel Aviv havaalanında gümrük memuru büstü görür ve sorar:
" - Bu nedir?..."
Yahudi:
" - Bu nedir? sorusu yanlışdır Paşam!. Bu kimdir? demeniz gerekirdi!..
Bu Lenin'dir. Bu deli cani yüzünden Rusya'yı terk etmek zorunda kaldım!
Yanıma aldım ki her gün ona bakıp bakıp lanet okuyayım! .."
Etkilenmiştir İsrailli görevli:
"- Tamam, geçebilirsiniz!..."
Adam evine gelir, büstü büfenin üstüne koyar, gelişi nedeniyle de akrabalarına davet verir.
Yeğenlerden biri sorar: " -Bu kimdir?.."
Yahudi:
" - Bu kimdir? Sorusu yanlıştır kuzum! Bu nedir? demen gerekirdi!..
Bu; on kilogram, yirmi dört ayar altın, vergisiz, gümrüksüz, üstelik KDV'siz!!!..."

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi