CHP'ye yakın isimler ya da CHP politikası güden pek çok kişi Ak Parti'ye oy verenlere hep kızarlar...
"Ülke perişan oldu, hala Ak Parti'ye oy veriyorlar!" diye çıkışırlar.
Ak Parti'ye oy veren kitleyi hep suçlarlar.
Ak Parti'nin varsayılan başarısızlıklarına Ak Parti seçmenini de ortak ederler.
Dahası; ülkenin yaşadığı sıkıntıların sorumlusu olarak bile Ak Parti seçmeni gösterirler...
+++
Bu elbette politik bir duruştur.
Bir fikir, siyaseten bir görüştür.
Kuşkusuz saygı duyulacak eleştirilerdir.
Fakat bugün CHP'de yaşananların hangisi Ak Parti seçmenini CHP'ye döndürecek türdendir?
Önemli olan bu sorunu yanıtıdır.
Sorunun yanıtı için ülke gündemine gitmeye hiç gerek yok!
Bakın Eskişehir'e...
Sosyal medyada adeta alay konusu olan bir teşkilat var bugün ortada.
Kaçıncı kez istifa eden, kaçıncı kez geri dönen isimler var CHP'de!
Adeta parti yöneticiliğinin çocuk oyuncağına döndürüldüğü bir ortam var.
Herkesin gülüp geçtiği, "Memleketi bunlara mı emanet edeceğiz!" yorumlarının yapıldığı bir durum var.
Öyleyse CHP siyaseti güden hiç kimse bizce Ak Parti seçmenini suçlamamalı.
Suçlanacak olan tek merci parti genel merkezi ile teşkilatlar olmalı.
Çünkü CHP'yi bu insanlar idare ettikçe, Ak Parti iktidar kalmaya devam edecektir.
Ve CHP Eskişehir gibi bir şehirde bile Büyükerşen ve Ahmet Ataç olmadan asla seçim kazanamayacaktır.
Bu iki kere ikinin dört ettiği gerçeği kadar gerçektir...


ESKİŞEHİR SADECE SİYASETÇİ YETİŞTİREMİYORMUŞ!

'Mesut Hoşcan gitsin yerine bir başkası gelsin!' anlamında değil yazdıklarımız...
Söyleyeceğimiz daha farklı bir şey!
Öncelikle bunu belirtelim.
+++
Biliyorsunuz, son günlerde Eskişehirspor yönetimine dair spekülasyonlar artmaya başladı.
Sanki ortada gizli bir "kongre kararı alınsın!" baskısı var.
Kamuoyu üzerinde yaratılmak istenen bir baskı bu!
Şehirde bu yönde bir psikoloji yaratılmak istendiğine dair bir sezi!
Bu konuda bizimde önerimiz vardı.
Fakat iş farklı noktalara gitmeye başladı.
+++
Çünkü;
Daha bu yönlü haberler ortaya çıkar çıkmaz, eski başkan Halil Ünal'ın ismi ortaya atılıverdi.
Medyada Ünal'ın demeçlerine dahi yer verilir oldu.
Ünal'ın "Bu takımı küme düşürmeyiz" sözleri taraftar arasında adeta olay yarattı.
Konu camianın bir numaralı gündem maddesi oluverdi.
+++
Eskişehirspor yönetimi kongre kararı alır mı?
Mesut Hoşcan güven tazeleme yoluna gider mi?
Devre arasında olası bir genel kurul yapılır mı? gibi sorular bu yüzden çok farklı bir mecraya sürüklenmeye başladı.
Çünkü devreye yeniden Halil Ünal ismi girdi ya da sokuldu...
+++
O halde asıl sorulması gereken soru şimdi şu oldu;
"Eskişehirspor'u yönetecek bir başka isim bu şehir de yok mu?"
İşte bu sorunun cevabı koskoca bir şehir için çok önemli bir hal aldı.
Nedeni çok açık;
Ne zaman Eskişehirspor ile ilgili bir yönetimsel faktörler ortaya çıksa, Mesut Hoşcan ve ardından Halil Ünal ismi ortaya çıkıyor.
Pekiyi, "Avrupa şehri" dediğimiz Eskişehir'de profesyonel bir kulübü idare edecek, profesyonel yetenekleri olan bir başka yönetici yok mu?
Neden her kongre kelimesi geçtiğinde Hoşcan ve Ünal ikilisinden farklı bir isim ortaya çıkmıyor?
Arada bir de Nebi Hatipoğlu ismi geçse de, koskoca Eskişehirspor camiası için adını ortaya koyacak tek bir kişi neden çıkmıyor?
+++
Bu durum galiba siyasetin de getirdiği bir sonuç olsa gerek...
Diyoruz ya hep; "Bu şehirden siyasetçi yetişmiyor!" diye.
İşte Eskişehirspor'da kongreler sürecinde yaşananlar, bir başka gerçeği de ortaya koyuyor.
"Bu şehir sadece siyasetçi değil, kulüp yönetecek idareciler de yetiştiremiyor!"
Anadolu futbolunun beşiği olmuş, Anadolu'nun İstanbul hegemonyasına karşı isyanının adeta simgesi olmuş Eskişehir'in çok önemli bir eksiği değil mi bu durum?
Elbette başlı başına çok büyük bir sorun...
+++
Yazımızın başına dönelim...
Bu yazıda Hoşcan'a ya da Ünal'a karşı bir tutum içerisinde değiliz.
Eskişehirspor yönetimleri her zaman gelip geçicidir.
Arkalarında bıraktıkları başarı ya da başarısızlıklar tarihe geçecektir.
Bizler ancak bu yaşananları sorgular ya da yorumlarız.
Fakat her yorumumuzda zikrettiğimiz isimler nedense hiç değişiklik göstermiyor.
Varsa yoksa bir elin beş parmağı kadar isim gelip gidiyor.
Bu da Eskişehir'in, Eskişehir spor camiasının, siyasetinin, iş dünyasının çok büyük bir eksiği ve ayıbı olarak karşımıza çıkıyor...