Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi bir genelge yayınlamış.
Genelge, önümüzdeki milletvekili genel seçimlerinde aday adayı olmayı düşünen parti yöneticilerinin istifalarıyla ilgili.
Diyor ki genelgede?
-"Milletvekili genel seçimlerinde aday adayı olmayı düşünen parti yöneticileri, 26 Aralık tarihi mesai bitimine kadar görevlerinden istifa edecekler" diyor.
Altında da...
Bu tarihe kadar görevlerinden istifa etmeyen parti yöneticilerinin 2015 seçimlerinde milletvekili aday adayı olamayacağı ifade ediliyor.
Şimdi:
CHP'de yönetici konumunda bulunan ve önümüzdeki seçimlerde Milletvekili aday adayı olmayı düşünenler bu genelgeyi ciddiye alsın mı? Yoksa almasın mı?
Bazılarınız şimdi "Nasıl yanı? Tabi ki genelgeye uymak zorundalar. Tabii ki ciddiye almaları gerekir. Neticede genelgeyi koskoca partinin genel merkezi yollamış" diye düşünebilir.
Doğrusu da bu tabii ki ama...
Hatırlarsanız, bundan 6 ay önce bir mahalli seçim yapıldı.
Bu mahalli seçimlerin öncesinde aynı CHP nin aynı Genel Merkezi buna benzer bir genelge yayınladı.
O genelgede de "Şu tarihe kadar görevlerinden istifa etmeyen parti yöneticileri aday olamaz" deniyordu.
Dahası...
Aynı genelgede, parti tarafından açılacak derslere girmeyip, para yatırmayanların da kesinlikle aday olamayacağı yer alıyordu.
Listeler açıklandığında herkes gördü ki, aday gösterilenlerde ne derslere girme şartı aranmış, ne de parti yöneticilerinin zamanında istifa etmesi...
O nedenle...
"CHP'de yönetici konumunda bulunan ve önümüzdeki seçimlerde Milletvekili aday adayı olmayı düşünenler bu genelgeyi ciddiye alsın mı? Yoksa almasın mı?" diye sormamız bu yüzden...
.......


Hesapta bir yanlışlık var galiba?
Halk Otobüsçüler, bundan üç ay önce "65 yaş üzeri insanları ücretsiz taşıyoruz. Zarar ediyoruz. Artık canımıza tak dedi" diyerek zam istedi.
Haklı bulunmuş olunacak ki, istenilen zam verildi.
Eskişehir'de toplu taşım ücretleri zamlandı.
Aradan üç ay geçti ki, Halk Otobüsçüleri "65 yaş üzeri insanları ücretsiz taşıyoruz. Zarar ediyoruz. Artık canımıza tak dedi" diyerek, Pazartesi gününden itibaren 65 yaş ve üzerinde olan vatandaşları ücretsiz taşımayacaklarını ilan etti.
65 yaş ve üzerindeki insanların toplu taşım ücretlerinden ücretsiz yararlanmasına dair yasa maddesi olmasına ve bu madde hükümet tarafından çıkartılmasına rağmen Halk Otobüsçüleri, bu yasayı uygulamayacaklarını vilayete bildirdi.
Sonuç olarak...
Halk otobüsleri zam istedi, istedikleri zam verildi.
Zammın yürürlüğe girmesinden sonra "Bu zam yeterli değil" denilmedi.
Aradan üç ay geçti, halk Otobüsçüleri hala "Zarar ediyoruz. 65 yaş üzerini ücretsiz taşımayacağız" diyor.
Bu işte Halk Otobüsçülerinin bir hesap yanlışı var galiba...
.........


Kimse size "sanat düşmanısınız"
demiyor, ama...
AK parti il Başkanı Dündar Ünlü konuşmuş.
Demiş ki:
-"Senfoniye de tiyatroya da gittim. Bundan sonra da gideceğim. Kimse bizi sanat ve sanatçı düşmanı göstermeye kalkmasın."
Birincisi: Kimse kendilerini, yani AK partilileri sanat ve sanatçı düşmanı göstermek için çabalamıyor.
İkincisi: Siz, durup dururken ve...
Sırf, bütçeye müdahil olduğunuzun anlaşılması için ve hiç de gereği yokken...
Büyükşehir Belediyesi'nin 600 milyon liranın üzerinde olan bütçesinde en önemli ve bütçenin büyük bir kısmını oluşturan 3-5 kalem üzerinde yoğunlaşmanız gerekirken...
Kalkıp Kültür ve sosyal işler daire başkanlığının 10 milyon lirasını budayıp, başka yere aktarırsanız...
Niyetiniz ne olursa olsun, bu durum sanata karşı olduğunuz algısını kamuoyunda ister istemez yaratır.
Yapmanız gereken, böyle bir hareketle, böylesine bir algının kendiliğinden oluşabileceğini önceden kestirebilmiş olmanızdır.
O yüzden...
Dündar Ünlü'nün "Senfoniye de tiyatroya da gittim. Bundan sonra da gideceğim. Kimse bizi sanat ve sanatçı düşmanı göstermeye kalkmasın." Sözleri hiçbir anlam ifade etmiyor.
Zira...
AK partililer adeta ve acemice, sanat ve sanatçı düşmanıymış algısının doğması için zaten elinden gelenin fazlasını yapıyor.
Dolayısıyla...
Bunu başka birilerinin yapmasına gerek bile kalmıyor.
.......

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Genç adam; güzel bir tatil sabahı, çevre yolundan direksiyonu kırdı. Çiftliğinde yalnız yaşamakta direnen, 90 yaşındaki dedesini merak etmişti. İnatçı ihtiyar ne yapıyor, nasıl yaşıyordu?
Dede; torununu karşısında görünce sevindi, onu kucakladı ve sofrada ona da yer açtı. Sahanda yumurtaya uzanan genç adam, yağ ve yumurtadan başka şeyler gördü:
- Dede! Bu tabak temiz mi?
Dede çok sakin:
- Soğuksu bu kadar temizler. Otur da kahvaltını yap..
Öğle oldu. Dede, torununa mangalda et hazırlarken, torunun gözü tabaktaki siyah lekelere takıldı, dayanamadı:
- Dede, bu tabağın temiz olduğundan emin misin?
- Eee.. Soğuksu bu kadar temizliyor evlat!! İkide bir, bunu sormasan!
Akşam oldu yine yemeğe oturdular, torun tabağa baktı tam ağzını açacakken, yutkundu ve sustu. Yemeğini yinede yedi..Gece yarısına doğru, TV'de maça odaklanmış dedesine gideceğini söyledi ve vedalaştılar. Adımını dışarı attığında kapının önünde uyuklamakta olan köpek birden ayağa dikildi ve dişlerini göstererek başladı hırlamaya. Genç adam geçemeyeceğini anlayınca:

- Dede, köpeğin beni bırakmıyor!!
Maçı seyreden dede, kafasını bile çevirmeden bağırdı:
- Soğuksu!! Gel oğlum, gel bakim dedeye...