
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
CHP'nin cevap bulması gereken soru?
Hatırlayacaksınız...
MHP yöneticilerine ait kasetler internette dolaşmaya başladığında bu durumun MHP'ye karşı yapılmış bir komplo olduğu algısı oluşmaya başladı.
Kasetlerin amacının MHP'yi meclis dışında bırakma çabası olduğuna inandı herkes.
Bunun üzerine yapılan seçimlerde MHP var olan oyunun üzerinde bir oy oranı yakaladı.
Seçim sonrası yapılan tahlillerde, CHP seçmeninden MHP'ye bir hayli oy gittiği belirlendi.
CHP seçmeni, MHP ye oynanmak istenen oyunu bozmak için harekete geçmiş, resmen gidip MHP'ye oy vermişti.
7 Haziran seçimlerinde ise başka bir şey oldu.
AK parti'yi iktidardan indirmek için ortada gözüken tek formül, HDP nin barajı aşmasıydı.
Ancak bu şekilde AK parti oy kaybedebilirdi.
Nitekim, HDP 7 Haziran seçiminde beklenenin de üzerinde bir oy oranıyla barajı aştı.
Seçim sonrası yapılan tahlillerde, CHP'den önemli miktarda bir oyun HDP'ye gittiği ortaya çıktı.
1 Kasım seçimlerinde ise, bu kez başka bir tablo çıktı ortaya.
CHP aynı oyunu ancak alabilmişti.
MHP ve HDP oy kaybetti.
Her iki partinin de oyları AK parti'ye aktı.
Bu arada...
Emanet oyları geri alamayan ve oyu aynı oranda çıkan CHP'den, oy kaybeden bu iki partiye oylar gittiği ortaya çıktı.
Sonuç olarak...
-AK Parti oyları 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi MHP ve HDP ye gidebiliyor.
-MHP oyları 1 Kasım seçiminde olduğu gibi AK Parti'ye gidebiliyor.
-HDP oyları yine 1 Kasım seçimlerinde olduğu gibi AK Parti'ye gidebiliyor.
-CHP oyları, hem 7 Haziran hem 1 Kasım seçimlerinde olduğu gibi MHP ve HDP ye gidebiliyor.
Fakat nedense...
Hiçbir seçimde AK parti, MHP ve HDP seçmeninden CHP'ye oy gelmiyor...
CHP mübarek Sıfır grubu RH Negatif kan grubu gibi.
Herkese veriyor, kimseden alamıyor.
Bu durum, sosyolojik ve psikolojik araştırma yapılması gereken bir durum aslında.
CHP bu sorunun, yani, her partiye oy verip, hiçbir partiden oy alamama nedeni ile ilgili sorunun cevabını mutlaka e biran önce bulmalı.
Aksi takdirde, her seçim oyu aynı kalan bu arada bir başka partiyi geri alamadığı emanet oylarıyla sevindiren bir parti olmaya devam edecek.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Eleştiriler "Daha iyi olsun" diye yapıldı ama...
Özellikle iktidar partisi olanakları ile getirilmiş hizmetleri eleştirdiğimizde, biz de eleştiri alıyoruz.
Bu hizmetleri görmezden geldiğimiz söyleniyor çoğu zaman.
Ve yine çoğu zaman...
-"Adamların yaptığı hiç mi iyi bir şey yok kardeşim?" sorularına muhatap oluyoruz.
Hatırlarsınız. 12 Eylül darbesinin hemen sonrasında yapılan seçimleri Özal'ın Anavatan Partisi kazanmış ve uzun yıllar iktidarını korumuştu.
İşte o yıllarda Özal'a en büyük muhalefeti, Demirel yasaklı olduğu için DYP nin Genel Başkanlığını yapan Hüsamettin Cindoruk başlatmış ve Özal'ı her ortamda yerden yere vuruyordu.
İşte o dönemde bir gazeteci Cindoruk'un önüne geçip;
-"Özal'ı her ortamda eleştiriyorsunuz. Bu adamın iyi olan bir tarafı yok mu?"diye sorduğunda Vindoruk;
-"Olmaz olur mu. Terzisi ve Aşçısı çok iyi" cevabını vermiş, verdiği bu cevapta bile alaycı eleştirisini devam ettirmişti.
Öncelikle, bizim iktidar hizmetlerini eleştirmemizde ki maksadımız, Cindoruk'un maksadı ile aynı amacı taşımıyor.
Elbette iktidar partisi imkanlarıyla Eskişehir'e önemli hizmetler geldi.
Bunlar takdir de edilecek hizmetler.
Ama biz diyoruz ki;
-Çevre yolu karşılıklı üç şeride çıktı. Çok da iyi oldu. Ama üzerinde hala ölümlere bir çare bulunamadı.
-Çevre yolu karşılıklı üç şeride çıktı. Çok da iyi oldu. Ama hala Anadolu Üniversitesi önünden Ankara yoluna çıkılamıyor.
-Çevre yolu karşılıklı üç şeride çıktı. Çok da iyi oldu. Ama, bu yoldan ötürü hala tecrit edilmiş Gündoğdu gibi mahallelerin sorunu çözülemedi.
-Gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin yapmadığı Eskişehir-İstanbul yolu bu hükümetin hediyesi oldu. Çok da iyi oldu. Ama üzerinde hala çalışma tamamlanamadı. Sık sık tek şeride düşmeler bir türlü engellenemedi.
Demiryolunun yer altına alınması Eskişehir'in en acil sorunuydu. Çünkü trafiğin kilitlendiği yerlerin başında Demiryolu geçitleri geliyordu. Bu hükümet döneminde yer altına alınma çalışmaları başlatıldı. Çok da iyi oldu. Ama bir yılda bitecek çalışma 7 yılda ancak bitirilebildi. Bu sürede Eskişehirli adeta işkence çekti.
-Demiryolunun üzerinde oluşan alan Eskişehir için bulunmaz bir vitrin ve nimetti. Ancak buraya yapılan proje ile bu vitrin resmen beton yığınıyla katledildi.
-Kampüs hastane yatırımı geldi iyi güzel ama, keşke kurulacağı yer daha iyi bir yer olsaydı.
-Gar ve Stadyum yeni binaları bu hükümet döneminde karar altına alındı. Çok da iyi oldu. Ama, her ikisinin de yerleri çok uygun bulunmadı.
-Eskişehir bu hükümet döneminde Uluslsrarası havaalanına kavuştu. Çok da iyi oldu. Ama havaalanı bitti, uçak seferleri kaldırıldı.
Eskişehir, yine bu hükümet döneminde Türk Cumhuriyetleri Kültür Başkenti ilan edildi. Çok da iyi oldu. Hiçbir ile nasip olmayacak bir piyango Eskişehir'e vurdu. Ama proje sanki kendi haline bırakıldı.
Kısacası...
Bu iktidar döneminde Eskişehir'e yapılmış önemli yatırım ve hizmetler var.
Fakat...
Yapılan her hizmetin de, yukarda sıraladığımız gibi bir "ama" sı var.
Bizim eleştirilerimiz işte bu "Ama" lar olmasın diye dir.
Daha doğrusu...
-"Madem bu güne kadar yapılmayanları yapıyorsunuz, şunu tam yapın da, eleştirilecek bir yanı kalmasın" demek içindir.
*******************
Koskoca adamlar nasıl dolandırılıyor?" diye şaşırıyoruz ya...
Bırakın eğitim görmemiş, kendi halinde kıt kanaat yaşayan insanları bir kenara...
Koskoca öğretim üyesini arıyorlar telefonla.
"polisiz" ya da "Savcıyız" diyorlar.
Terör örgütüyle bağlantısının olduğunu söyleyip, "Sizi kullananları yakalamamız için şu bankanın şu hesabına para yatırmanız lazım ki, suçüstü yakalayabilelim" diye ikna ediyorlar.
Sonuç malum.
Yüzlerce dolandırıcılık olayına bir yenisi daha ekleniyor.
Adam 80 yaşında.
Ne polis, ne savcı ne de hakim onun o haliyle PKK terör örgütü üyesi olmayacağını bilir.
"ben buyum!" diye bağırsa bile kimse inanmaz.
Ama gelin de ikna edin kolaysa.
Adam "ya olursa?", "ya beni terörist diye içeri atarlarsa?" diye,haline de bakmadan varını yoğunu yatırıyor bankaya.
Korkuyor çünkü...
Zira...
Sürekli sindirilerek yaşamış.
Çünkü...
Ezikliği tavan yapmış.
Her dolandırıcılık olayını duyduğumuzda "Bu insanlar bu dolandırıcılara nasıl bu kadar kolay kanıyor? Nasıl oluyor da ellerindeki tüm parayı götürüp dolandırıcıların eline sayıyorlar?" diye şaşırıp, hayret ediyoruz ya...
Aslında...
-"Devlet bu insanları nasıl bu kadar korkak, ezik ve özgüvensiz hale getirdi?" diye hiç düşünüp, sorgulamıyoruz...